Halk arasında daha çok muhacir üzümü denilen İsabella üzümü melez bir türdür. |
İsabella ya da izabella ( Vitis labrusca ), yurdumuzda Sinop ile Artvin arasında daha çok ağaçlara sarılı olarak yetişen, siyah renkli ve kokulu bir üzüm türüdür. Halk arasında muhacir üzümü ( Ondokuzuncu yüzyılda Batum muhacirleri tarafından Türkiye'ye getirildiği için ), kokulu üzüm, çilek üzümü, favli üzümü....gibi, yörelerde değişik adlarla tanınmaktadır.
Mantarı hastalıklara karşı dayanıklı olduğu için, kimyasal ilaç kullanılmadan yetişebilmektedir. Bu nedenle tamamen organikdir. Çoğu zaman taneleri ayni zamanda kararmaz. 'Üzüm üzüme baka baka kararır' sözü tam bu üzüz için söylenmiş olmalı. Tam olarak olgunlaştığında, buğulu siyah renkli olmaktadır. Eylül ayından itibaren yenmeye başlar, güzel kokulu, çekirdekli ve kalın kabukludur. Tadı çileği andırdığı için 'çilek üzümü' de denir.
Melez bir türdür ( Vitis labrusca ile Vitis vinifera türlerinin melezidir. ). Değişik bir aroması ve yetişme şekli vardır. Daha çok ağaçlara sardırılarak yetiştirilir. Bunun için çoğu zaman, Doğu Karadeniz bölgesinde yaygın olan kızıl ağaçlardan ( yaykın ) yararlanılır. Sofralık olarak tüketildiği gibi pekmez, nardek ve samaksa ( Giresun'a özgü bir tatlı olup pekmez / yaş üzüm ve mısır unundan yapılır.) yapılarak da değerlendirilmektedir.
Kurtuluş savaşından sonra; Ermeni ve Rum ahalinin bölgeyi terk etmesiyle, şarap yerine daha çok pekmez yapılarak değerlendirilmeye başlanmıştır.
Yapılan araştırmalar; isabella üzümünün kanser ve kalp hastalıklarına karşı diğer siyah üzüm tür ve çeşitlerinden daha iyi geldiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle isabella üzümünün Karadeniz bölgesinde yetiştirilmesi ve tüketilmesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından da desteklenmektedir.
Üç yıl kadar önce, Karadeniz Bölgesi'nden getirerek Seferihisar'daki bahçeme diktiğim isabella üzümü bu yıl ilk defa meyve verdi. Taneleri biraz küçük ama daha tatlı oldu. Bu vesile ile; Karadeniz Bölgemiz dışında fazla tanınmayan bu üzümü tanıtmak istedim.
( Not: Bu üzümü merak edip de yetiştirmek isteyenler, bahçemden asma çubuğu alabilir.
Bahçeköy Sitesi / Seferihisar )
Mantarı hastalıklara karşı dayanıklı olduğu için, kimyasal ilaç kullanılmadan yetişebilmektedir. Bu nedenle tamamen organikdir. Çoğu zaman taneleri ayni zamanda kararmaz. 'Üzüm üzüme baka baka kararır' sözü tam bu üzüz için söylenmiş olmalı. Tam olarak olgunlaştığında, buğulu siyah renkli olmaktadır. Eylül ayından itibaren yenmeye başlar, güzel kokulu, çekirdekli ve kalın kabukludur. Tadı çileği andırdığı için 'çilek üzümü' de denir.
Melez bir türdür ( Vitis labrusca ile Vitis vinifera türlerinin melezidir. ). Değişik bir aroması ve yetişme şekli vardır. Daha çok ağaçlara sardırılarak yetiştirilir. Bunun için çoğu zaman, Doğu Karadeniz bölgesinde yaygın olan kızıl ağaçlardan ( yaykın ) yararlanılır. Sofralık olarak tüketildiği gibi pekmez, nardek ve samaksa ( Giresun'a özgü bir tatlı olup pekmez / yaş üzüm ve mısır unundan yapılır.) yapılarak da değerlendirilmektedir.
Kurtuluş savaşından sonra; Ermeni ve Rum ahalinin bölgeyi terk etmesiyle, şarap yerine daha çok pekmez yapılarak değerlendirilmeye başlanmıştır.
Yapılan araştırmalar; isabella üzümünün kanser ve kalp hastalıklarına karşı diğer siyah üzüm tür ve çeşitlerinden daha iyi geldiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle isabella üzümünün Karadeniz bölgesinde yetiştirilmesi ve tüketilmesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından da desteklenmektedir.
Üç yıl kadar önce, Karadeniz Bölgesi'nden getirerek Seferihisar'daki bahçeme diktiğim isabella üzümü bu yıl ilk defa meyve verdi. Taneleri biraz küçük ama daha tatlı oldu. Bu vesile ile; Karadeniz Bölgemiz dışında fazla tanınmayan bu üzümü tanıtmak istedim.
( Not: Bu üzümü merak edip de yetiştirmek isteyenler, bahçemden asma çubuğu alabilir.
Bahçeköy Sitesi / Seferihisar )
İsabella ya da izabella ( Vitis labrusca ). |
Kokulu üzüm, çilek üzüm, İsabella ( Vitis labrusca ) |
'Üzüm üzüme baka baka kararır', diye boşuna dememişler. |
Tam olgunlaşmış hali |