26 Ağustos 2012

KUM ZAMBAĞI VE LEBEDOS ANTİK KENTİ

Kum zambağı ( Pancratium maritimum )
Seferihisar'ın Ürkmez beldesinde bulunan Lebedos antik kentinden ve ayni yerde bulunan ve  nesli tehlike altında olan kum zambaklarından söz etmek istiyorum.  Tehlike altında bulunan  bu varlıklarımızı korumamız ve gelecek nesillere taşımamız  gerekmektedir. Bu konuda hepimiz önemli görevler düşmektedir. 
Lebedos antik kentinin bulunduğu tarihi  yarımada
 Ürkmez / Seferihisar  
Lebedos, MÖ VII. yüzyılda Anadulu'da kurulan 12 İon şehir devletinden birisidir. Kalıntıları Seferihisar'ın Ürkmez beldesinde, küçük bir yarımada üzerinde bulunmaktadır. Biran önce gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir. Diğer İon şehir devletleri kadar fazla  gelişmemiştir. 
Lebedos Antik Kenti,  ne yazık ki  kötü bir durumda bulunuyor.  Burada yapılmış olan bazı kaçak  yapılar  ise hala duryor.  Bir an önce buranın , yapılacak arkeolojik kazılarla gün ışığına  çıkarılmasını dileriz.
Lebedos antik kenti yakınındaki kum zambağı koruma alanı

Yurdumuzun kıyı bölgelerindeki kumsal alanlarda yetişen kum zambakları, son yıllarda sahillerimizde  artan  yapılaşma ile yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Nesli tehlike altındaki bitkilerimiz arasındadır.
bir zambağı ve tohum kapsülü.
Nergisgiller ( Amaryllidaceae ) familyasından olan kum zambağı soğanlı, beyaz çiçekli ve güzel kokulu bir bitkidir. Tıbbi bakımdan da önemlidir.

Seferihisar Belediyesi güzel bir şey yaparak, Lebedos Antik Kenti yakınında bulunan yaklaşık bir buçuk dönümlük bir alanı tel örgülerle çevirmiş ve buradaki  kum zambaklarını koruma altına almıştır.
Seferihisar Belediyesi'nın  yapmış olduğu  bu güzel  çalışmanın, bütün belediye ve kuruluşlarımıza da örnek olmasını dileriz.

Çiçeksiz bir doğa, sevgisiz büyüyen bir çocuk gibidir. Doğaya ve tarihimize sahip çıkıp koruyalım.

 Koruma alanı içindeki kum zambakları
( Pancratium maritimum )
Kum zambağı ( Pancratium maritimum )
Kum zambağı ( Pancratium maritimum )
Kum zambağı ( Pancratium maritimum )
Çiçeği kurumuş kum zambakları
( Pancratium maritimum )
Lebedos antik kenti, Ürkmez / Seferihisar.
Kum zambağı  ile  ünlü Ürkmez sahilleri ve Lebedos
Ürkmez / Seferihisar.

Kaynaklar: Wikipedia 

15 Ağustos 2012

FINDIK - MUZ - AKKA OLSADA YESEK

Muz meyvesi ve çiçeği
( Musa acuminata ) 
Değişik ağaç, meyve ve çiçekleri yetiştirmeyi  çok  seviyorum. Bu bana babamdan geçmiş, bir tür  hastalıkmış. 
Emekli olmadan önceydi,  İzmir'de  (1990)  babam ziyaretime gelmişti. Yaşı doksanı geçtiği için zor yürüyordu.  Kemeraltı'nda gezdirirken hurma ve palmiye ağaçlarını görünce;  bana bunların fidanlarından  bul, memlekete ( Giresun ) götürüp dikeceğim   diye tuturmuştu.  

Emekli olduktan sonra Seferihisar'a yerleşince,  babam gibi ben de bulduğum her bitkiyi,  burada yetişir mi yetişmez mi demeden  bahçeme dikmeye başladım. Meğer bu irsi bir hastalıkmış. Ne yapalım, Allah başka dert vermesin, ben şikayetçi değilim.

Seferihisar'ın iklimi farklı  bitki türleri yetiştirmek için oldukça uygun. En büyük sorun ise, yazın hiç yağmur yağmadığı için  sulama yapmak  gerekiyor.  
Bu defa sizlere  bahçeme diktiğim, farklı ıklilere özgü üç değişik bitkiden söz edeceğim. 
- Fındık (Corylus sp.  ):
Giresunlu olduğum için, bahçeme  ilk diktiğim meyvelerden biri de fındık oldu. Fındık, kışları ılık, yazları  serin ve nemli  iklimleri seviyor. Yani, yazları sıcak ve kurak geçen Akdeniz iklimi için pek  uygun bir bitki değil.  Bu nedenle dikerken, Akdeniz iklimi görülen  Seferihisar'da olacağına fazla  umudum yoktu. Bu yıl ilk defa meyve verince  çok sevindim.  Ne kadar ( kaç tane ) olduğunu artık  söylemeyeyim.
Fındık dalda tekleme
Fındık ( Corylus avellana var.pontica )
- Muz ( Musa acuminata ):
Muz, yurdumuzda sadece Akdeniz Bölgesi'nin, kuzeyden gelen soğuk rüzgarlara kapalı  kuytu yerlerinde yetiştirilmektedir. Diğer kıyı bölgelerimizde ise daha çok  süs amacı ile dikilmektedir,  meyve pek  vermez.

Muz ağacımı ( aslında otsu bir bitki ) geçen yıl,  meyveleri daha olgunlaşmadan önce  rüzgar  kırmıştı. (  http://kadirbekci53.blogspot.com/2010/08/muz-cicek-act-ama.html )
Bu yıl  balkon demirlerine iyice  bağladım. Çiçek açtı, umarım başına yeni bir şey gelmez ve  meyve  verir. 
Muz ( Musa acuminata ) 
- Kaymak ağacı, feyoya, akka  ( Feijoa sellowiana ya da; Acca sellowiana ):
Kaymak ağacı,  mersingiller ( Myrtaceae ) familyasından, herdem yeşil, çalı veya ağaç formunda bir bitkidir.  Tropikal ve subtropikal  iklimlerde yetişir. Son yıllarda ülkemizde de yetiştirilmeye başlanmıştır. Asıl adı akka ( acca ) ya da  feyoya (feijoa ) dır. Meyvesinin tadından dolayı, halk arasında  kaymak ağacı denmektedir.
Herdem yeşil olup  gösterişli çiçekleri vardır. Ülkemizde daha çok, park ve bahçelerde çit ve  süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. 
Üç  yıl önce diktiğim kaymak ağacım,  bu yıl meyve verdi. 
Kaymak ağacı ve meyvesi ( Feijoa sellowiana )
Kaymak ağacı çiçeği ( Feijoa sellowiana )

Kaynaklar. Wikipedia.  Ağaçlar  ve Çalılar ( Prof. Dr. Ersin Yücel

12 Ağustos 2012

KENEVİR YETİŞTİRMEK NİÇİN YASAKTIR ?

Kenevir ya da kendir bitkisi ( Cannabis sativa )

Kenevir veya kendir ( Cannabis sativa ), bitkisinin  adını sık, sık  duymamıza rağmen çok  iyi tanıdığığımız söylenemez.  Hatta yetiştirilmesi yasak olduğu için korktuğumuz bir  bitkidir. Ancak,  bitkiyi biraz araştırınca,  kötü  amaçla kullanılmaması halinde bitkinin  çok yararlı olduğu anlaşılıyor. 

Keten / Deli keten ( Linum bienne )

Kenevir kelimesi çoğu kez keten ( linum) ile birlikte söylenmektedir ( keten / kenevir şeklinde ). Bu nedenle bu  bitkiler birbirine karıştırılır, hatta aynı olduğu sanılır. Halbuki, bu bitkiler farklı familyalardan olup birbirleri ile uzaktan yakından akra değildirler. Bu bitkilerin adlarının çoğu zaman  birlikte anılmasının  nedeni; ikisinin de liflerinden ve tohumlarından yararlanılmakta olmasından kaynaklanmaktadır.

Keten ve kenevirin kültür bitkisi olarak yetiştirilmesi, insanlık tarihi kadar eskidir. Ancak, günümüzde çok değerli olan  bu   bitkilerin  eski önemi kalmamıştır.  Kenevirden  esrar elde edildiği gerekce gösterilerek; bir çok  ülkelerde  yasaklanmış ya da yetiştirilmesi  azaltılmıştır. 
Bunun esas nedeninin  ise; araştırıldığında  hiç de böyle olmadığı kolayca anlaşılmaktadır.

Kenevir, Cannabaceae / kenevirgiller  familyasından, tek yıllık, otsu bir bitki cinsinin  ortak adıdır. Bir çok türü vardır, eski çağlardan beri kültürü yapılmaktadır.   Daha çok  yağ ve lif elde etmek için yetiştirilmektedir, tohumları ( çedene ) çerez olarak yenir, kuş yemi olarak kullanılır. Uyuşturucu bir madde olan esrar ( marijuana ya da marihuana ); bitkinin  'cannabis sativa' ve 'cannabis indica' (Hint keneviri) türlerinin dişisinin uc yapraklarından ve  çiçekli kısmından elde edilmektedir. Ayrıca tıbbi amaçla kullanılır ( ilaç sanayinde ).  

20.ci yüzyılda dokuma sanayinde petrole dayalı sentetik elyaf kullanılmasını isteyen bazı sanayi grupları, esrar elde ediliyor gerekçesi ile kenevir üretimine  global yasaklamalar getirtmişlerdir.
Bunu yaparken insan sağlığını ileri süren bu çıkar çevreleri, aynı şekilde zararlı olan tütün konusunda sesiz kalmışlardır.
Organik olarak yetişebilen keten ve kenevir dışlanarak, yetiştirilirken  en çok kimyasal maddelerin  kullanıldığı pamuk tarımı desteklenmiştir.  

Doğanın sigortası olan olan ormanlar bütün dünyada hızla azalmaktadır. Bunun dünyamıza getireceği felaketler sanılandan çok daha  korkunç olabilir.
Kenevir, kağıdın hammaddesi olan selüloz bakımından çok zengindir. Bu nedenle; dünyada kenevir üretimi teşvik edilerek ormanların  bu amaçla kesilmesi önlenebilir.  Nitekim, bir dönüm alandan elde edilecek kenevir dört dönümlük bir ormandan elde edilecek kağıdı karşılayabilmektedir.
Üstelik kenevir, ağaç  gibi uzun bir sürede değil  4-5 ay gibi kısa bir zamanda  yetişebilmektedir.

Doğaya büyük zarar veren ve doğaya tekrar dönüşümü çok  uzun süren  petrokimya  ürünlerin ( plastik, kumaş, deterjan vs. ) bir kısmı kenevirden üretilebilir.
Tohumlarından elde edilecek yağ  ise, enerji sorununa önemli katkılar sağlayabilir.

Sonuç olarak; çok sayıda yararı olan kenevir  bitkinin  sadece uyuşturucu özelliği öne çıkarılarak yasaklanması ( bazı ülkelerde yetiştirilmesi izine bağlı ), öcü gibi gösterilmesi, hiç de  akıllı ve doğru değildir. Hemen her yerde yetişebilen, kimyasal ilaç istemeyen bu bitkiden dünya  daha çok yararlanmalıdır. 

Kenevir bitkisine kendir de  denir.

Kaynaklar. Vikipedi


6 Ağustos 2012

MORSALKIM ÇİÇEĞİ ( Wisteria sinensis )

Morsalkım çiçeği ( Wisteria sinensis )
Morsalkım ( Wisteria sinensis), baklagiller ( Fabaceae ) familyasından, çok yıllık, kışın yaprağını döken, sarılıcı, tırmanıcı ve odunsu gövdeli  bir bitkidir. Anavatanı Çin olduğu için  'Çin morsalkımı' da denir. Süs bitkisi olarak yetiştirilen, beyaz renkli bir de kültivarı vardır. 
Beyaz ve mor renkli morsalkım ( Wisteria sinensis )
( Çekildiği yer: Karaca Arboretum / Ağaç Parkı, Yalova )
Morsalkım, yurdumuzda eskiden beri yetiştirilen sevilen bir süs bitkisidir. Budanarak form vermeye  elverişlidir.
Adı her ne kadar  morsalkım olsada  pembe, mavi, beyaz renklerde çiçek açan çeşitleri ve kültivarları da vardır.
İlkbaharda, yaprak açmadan önce salkım halinde çiçek açar. Bazen yazın ve sonbaharda da çiçek açar.  Çiçekler güzel kokulu olup zehirsizdir, reçeli olur

Morsalkım çiçeği ( Wisteria sinensis )
Morsalkım, çardak, kamelya, duvar, pergola ve balkonlarda kullanılır. Yaprakları yoğun olduğundan gölgelik olarak da dikilir.
İlıman iklimlerde yetişir, güneşli yerleri ve humusça zengin geçirimli toprakları  sever, soğuğa dayanıklıdır. Yazın düzenli bir şekilde  sulanmalıdır.  Yetiştirilmesi kolaydır, fazla bakım istemez. Çelikle, daldırma ile  ve tohumla üretilir. 
Morsalkım çiçeği ( Wisteria sinensis ) 

Morsalkım, yaprak açmadan önce çiçek  açar.
Morsalkım ya da çin morsalkımı çiçeği
Morsalkım ( Wisteria sinensis )
Morsalkım çiçeği ve bakla şeklindeki meyvesi

( Not: Bu yayan son olarak 04. 04. 2024 tarihinde güncellenmiştir. )