Çeşm-i Cihan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çeşm-i Cihan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ekim 2013

DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ & AMASRA

Fatih'in , 'Lala,çeşm-i cihan bu mudur, ola? ' dediği,  
Bakacak'tan  Amasra'nın görünüşü
Tarih 17.10. 1460, Fatih orduları ile Dünyanın Çeşm-Cihan  ( Dünyanın Gözbebeği ) dediği  Amasra sırtlarına (Bakacak ) gelir. Mavi ile yeşilin kuçaklaştığı muhteşem manzara karşısında çok etkilenir ve yanında bulunan danışmanına; 'Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur, ola?'  ünlü sorusunu yöneltir. Fatih, bu güzel şehrin zarar görmemesi için savaşmadan  teslim olmasını ister. Cenevizler, karadan ve denizden kuşatılan Amasra'yı savaşmadan  teslim etmek zorunda kalırlar.  

Amasra ve  çevresinde düşük kaliteli ama çok zengin kömür yatakları bulunmaktadır. Bu nedenle,  burada  uzun bir süreden beri bir  termik  santral kurulmak  istenmektedir. Bu konudaki çalışmaların hangi aşamada olduğunu bilmiyorum, ancak bir doğa sever olarak bundan son derece  endişe ediyorum. Çünkü;  burada kurulacak bir termik santralin yaratacağı olumsuzlukları düşünmek bile beni çok rahatsız ediyor. Kimse bu konuda çevreye zarar vermeyecek, enerjiye ihtiyacımız var gibi sözlerle bizi kandırmaya çalışmasın.
Bir de basına sızdırıldığına  göre kurulacak santralin  adı 'Çeşm-i Cihan' olacakmış, pes doğrusu. Yılda beşyüzbin turistin gezdiği Amasra'ya  artık bundan sonra  yolunu şaşırıp da  gelen  turist  olursa, 'Çeşm-i Cihan' diye  bu termik santrali gezdirirler,  herhalde!

Amasra'yı tanıtmak amacı ile  kaleme aldığım bu yazıya böyle bir tehliken bahsederek başlamak beni de çok üzüyor.  Ancak Amasra'nın bu güzelliğini koruyabilmesi için,  hep beraber buna karşı çıkmamız gerekmektedir. Umarım yetkililer hatalarını anlar ve   bundan vazgeçerler  aksi takdirde çocuklarımız, gelecek nesiller bizi hiç affetmeyecektir!
.
Bu yıl Kurban Bayramı tatilinde eşimle beraber katıldığımız Batı Karadeniz turu sırasında Amasra'yı rehber eşliğinde tekrar  gezme fırsatı bulduk ( 16.10.2013 ).  Aslında Amasra bize  yabancı değil, kızım  Bartın'da oturduğu için  daha önce de buraya bir kaç kez gelmiştik.  Ancak  bu tür yerleri iyi bir  rehber eşliğinde gezmenin tadı daha başka oluyor. Amasra gerçektende harika bir yer, doğası, tarihi eserleri ile mutlaka gezilip görülmesi gerekir.  Görmeyenlere gezi proğramlarına almalarını tavsiye ederim.

Dünyanın Gözbebeği sayılan  Amasra'yı bir de benim objektifimden ve gözlemlerimle tanımak için, buyurun gezmeye başlıyalım. Sürçü lisan ettiysek affola. 

Kuşkayası Yol Anıtı, Amasra / Bartın 
Kuşkayası Yol Anıtı M.S. 41-54 tarihleri arasında, Roma İmparatorluğu zamanında buranın dinlenme yeri olduğunu göstermek amacı ile yaptırılmıştır. Anadoluda başka örneği yoktur. Tek bir kaya üzerine oyularak yapılan anıt bir asker ve kartal motofinden oluşmaktadır, maalesef her ikisininde başları kırılmıştır. Anıtla ilgili iki kitabeden biri okunmuştur. 
Amasra'ya 4 km. mesafede ve yol üzerinde  bulunan bu anıtı görmenizi tavsiye ederim. 
Kuşkayası Yol Anıtı önünde bir hatıra fotoğrafı çektiriyorum. 

Kuşkayası üzerinde yer alan kitabe
Roma kaya yolu
Kuşkayası'nın önünden geçen Roma kaya yolu. Bir zamanlar nal seslerinin eksik olmadığı bu yol  şimdi sesiz ve yosun tutmuş. Eski günlerini arar gibi.   


Amasra Müzesi ( Eski Bahriye Mektebi )
 Amasra'da ilk defa  1955 yılında Belediye içinde küçük çaplı bir müze açılmıştır. Daha sonra 1884 yılında  Bahrye mektebi olarak yapılan bugünkü  tarihi bina restore edilerek  müze  bu binaya taşınmıştır ( 1976 ). Müzede arkolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir. ( Ne acıdır ki,  bu bina yapılırken ilk çağdan kalma olan anıt çeşmenin  'Nyinphaeum' sökülen taşları kullanılmıştır.)
Fatih Sultan Mehmed ve Mahmud Paşa Heykeli, Amasra  
Amasra'yı 17 ekim 1460 yılında feteden Fatih Sulta Mehmed,denizden Amasra'yı kuşatan
veziriazam Mahmud Paşa ile.
Edem Ağa Konağı
Karadağ  prensi Nikola'nın Dalmaçya kıyısındaki Kotor'daki köşkünden esinlenerek 1890 yılında yapılmış. Bir rivayete göre Edem Ağa konağı bir fes dolusu Osmanli lirasına yaptırmıştır. 
Direkli kaya ve Küçük liman.
Deniz feneri bulunan bu yer daha sonraları, kraliçe Amastrist'in özel havuzu olarak kullanılmış. Bu nedenle Amasralılar  yolu olmamasına rağmen  buradan denize girmeyi çok seviyormuş. 
Kemere Köprüsü, Amasra 
Amasra'yı Boztepe'ye ( ada ) bağlayan bu köprü Romalılar zamanından kalma ve  halen kullanılmaktadır..
Kemere Köprüsü'nü  Boztepe'ye bağlayan surlardaki bu  kapıdan ( geçit ) ancak küçük taşıtlar geçebiliyor. 
Amasra Kalesi
Kalenin bazı kısımları yıkılmış ve bakımsız. 
Fatih camii / Amasra
Amasra Kalesi içindeki bu yapı ilk defa Bizanslılar döneminde kilise olarak yapılmıştır. Fatih 1460 yılında Amasra'yı alınca camiye çevrilmiştir. Bu caminin bir özelliği de,  cuma hutbesinin burrada hala 'kılıç çekilerek' okunmasıymış.( Hz.Muhammed'in Mekke'yi fethi ile başlıyan bu gelenek zamanla unutulmuştur.)
Büyük liman.( Plaj )
Bir yarımada olan Amasra'nın batısında kalan koya Küçük liman, doğusunda kalana büyük koya ise Büyük liman deniyor.
Genel olarak dar gelirli ailelerin yaşadığı kale içi. Saksılara bakarmısınız! 
Kale içi
Beni televizyoncu sanan bu yaşlı teyzeler fotoğraflarını çekmeme izin verdiler. Bir süre sohbet ettik,
burada yaşamayı seviyorlar.

Barış Akarsu Heykeli
Amasralılar, 2007 yılında bir trafik kazasında genç yaşta ölen değerli sanatcı Barış Akarsu'yu da unutmamışlar.
Şehit Madenciler Anıtı
Şehit madencilerimiz anısına  yaptırılmış olan bu anıtın kaidesinde Orhan Veli Kanık'ın şu mısraları yer almaktadır. 'Siyah akar Zonguldağın deresi -Yüz karası değil, kömür karası - Böyle kazanılır ekmek parası.' 
Kraliçe Amastris
 Amasra ilk defa ise M.Ö. 12.yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulmuştur, o zamanki adı Sesemos'muş, daha sonra şehir Miletosluların, Kimmelerin ve Perslerin hakimiyetine girmiş. Bugünkü Amasra, M.Ö. 300-286 yıllarında Büyük İskender'in baldızı olan Kraliçe Amastris tarafından sayfiye yeri olarak kurulmuştur.
Persleri yenen Makedonya İmparatoru Büyük İskender ayni zamanda hükümdarın yeğeni ile evlenmiş, baldızı olan Amastris'i de Hereklia ( K.Ereğlisi ) Tiranı ile evlendirmiş. Kocası ölünce Amastris Sesemos'a gelerek şehri yenden kurmuş  ve sanat eserleriyle süslemiş, adına para bastırmış. Bugünkü adını kraliçe Amastris'ten alan Amasra şehri daha sonra Pontusluların ve Romalıların eline geçmiştir. Roma İmparatorluğunun bölünmesinden sonra, Fatih'in 1460 yılında burayı almasına kadar ise şehri Cenovalı ( Cenevizli )  tacirler yönetmiştir..
Tavşan Adası, Amasra
Üzerinde kilise ve manastır kalıntıları bulunan bu adacığa, yıllar önce  bırakılan  ve halen yaşamakta olan tavşanlardan dolayı  bu ad verilmiş. Adaya ulaşım deniz yolu ile olmaktadır.

Tavşan Adası  kuşlara da ev sahipliği yapıyor.
Kemere Köprüsü
Amasra'yı  Boztepe'ye ( ada )  karadan bağlamak amacı ile yapılmış.
Boztepe'den Amasra'nın görünüşü. 
Amasra'yı denizden de seyretmek mümkün. Bunun için  kıyıda bekleyen tekneler var. Tavşan Adası'nın etrafını dolanıyor. 
 Tavşan Adası
Ağlayan ağaç, Boztepe / Amasra 
Tavşan Adası'nın tam karşısında ( Boztepe )   bulunan bu  selvi ( servi ) ağacına neden  Ağlayan ağaç dendiğini  daha önce ki bir yazımda anlatmıştım. Merak edenler linki tıklıyarak  okuyabilir.http://kadirbekci53.blogspot.com/2011/07/aglayan-agac.html
Haydi rast gele...
Turizmden sonra Amasra'nın en önemli geçim kaynaklarından biri de balıkcılık. Lokantaların en meşhur yemeğinin balık ve salata.olması da bunu gösteriyor. Özellikle salatasını yemenizi tavsiye ederim. 
Surlar
ŞAPEL ( Küçük kilise, 9. yüzyıl, Bizans eseri  )
( Şapelle ilgili kapıdaki  bilgiyi aynen aktarıyorum.).
'Giriş holünde mihrabında hristiyanlığın  kutsal resimleri (  freskler ) vardı.13.yy'a kadar ortodoks ayinlerinin yapıldığı bir şapeldi. Amasra kalesi Cenovalılara geçince podesta ( yönetici ) şatosunun şapeli oldu.
Fatih Sultan ( II ) Mehmet 1460'ta Amasra'yı alınca kaleye yerleşen müslüman Türkler işlevsiz kalan kiliseyi korumaya çalışsalarda zamanın tahribine yenik düşen yap harap oldu.1963ve 2003'te iki kez Kültür Bakanlığınca onarıldı. İçerdeki fresklerden çok az iz kalmıştır. Halen Amasra Müzesinin Kültürevidir.'
Amasra Kalesi
 (Kale ile ilgili tabelada  şu bilgilere yer verilmiş )
'Amasra kalesi ilk kez Romallılar döneminde, bugün ayakta duran surlar ise Bizanslılar döneminde yapılmıştır. M.S:14 ve 15.yüzyıllarda Cenovalılar tarafından ön duvarlar ve kapılar yapılarak daha iyi bir savunmaya alınmıştır. Surlar, Boztepe ve Zindan mahallesinden oluşan iki ada kütlesini çevrelemektedir ve bu iki ada Kemere adı verilen Roma döneminde yapılmış bir köprü ile birbirine bağlanmaktadır. Surlar büyük blok taşlarla inşa edilmiş olup, kare şeklinde kulelerle tahkim edilmiştir. Amasra kalesi ortaçağ havasını günümüze yansıtan önemli kalıntılardandır.'

Kaleden Amasra'nı görünüşü.

Amasra / Bartın 
Amasra Haritası: http://www.netkayit.com/turkiye-haritasi.php?uydudan=Bartin-Amasra