Bir adı da tuberosa olan sümbülteber, en yoğun kokan soğanlı çiçeklerin başında gelir. Vazo ömrü uzun olduğu için daha çok seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilir ve çiçek aranjmanlarında kullanılır. Bahçelerde ve saksıda da yetiştirilmektedir. Ege ve Marmara bölgelerimizin bazı alt bölümlerinde ( Çatalca - Kocaeli, Güney Marmara, Asıl Ege ) doğal olarak yetişmektedir.
Benim bu çiçeği tanımam tesadüfen olmuştu. Satın aldığım sümbül ( Hyacinthus orientalis ) soğanlarının arasına karışmış. İlk yıl çiçek açmadı, ikinci yıl çiçek açınca adının sümbülteber olduğunu öğrendim. Bu arada bu bitkinin sümbül ile akraba olmadığını belirteyim. Sanırım, sümbül gibi güzel kokulu olduğundan sümbülteber denmiş olabilir.
Anavatanı Meksika olan bu bitki Aztekler tarafından kültüre alınmıştır, şimdi doğada yetişmediği belirtiliyor. Günümüzde sıcak ve ılıman iklimlerde yetiştirilenler bunların melez ve kültür çeşitleridir.
Bitki ilk defa modern taksonominin ( isimlendirme ) babası İsveçli bir botanikçi, doktor ve zoolog olan Carl Linnaeus ( Carl von Linne ) tarafından, 1753 yılında 'Polianthes tuberosa' olarak tanımlanmıştır. 1790 yılında Friedrich Kasimir Medikus, türü 'Tuerosa amica' olarak Tuberosa cinsine taşımıştır. Daha sonra tür Agave cinsine dahil edilerek 'Agave amica' olarak adlandırılmıştır. Ancak, Türkçe ve bir çok kaynakta hala bitkinin bilimsel adı 'Polianthes tuberosa' geçmektedir ve dünyadaki adı 'Tuberosa' dır. Bitki, 16. yüzyılda İspanyollarca Avrupa'ya getirilmiş ve dünyaya dağılmıştır.
Agave amica ( Polianthes tuberosa ), kuşkonmazgiller ( Asparagaceae ) familyasının agave cinsine mensuptur, çok yıllık, yumrulu ( rizomlu ) ve otsu bir bitki türüdür. Yurdumuzda eskiden beri yetiştirilen, değerli bir çiçektir. Soğuk yerlerde, bitkinin yaprakları kuruyunca yumruları sökülür, kuru ve karanlık bir yerde saklanır. İlkbaharda, donlar geçtikten sonra toprağa dikilir. Bu nedenle soğuk yerlerde saksıda yetiştirilir. Bitkinin yaprakları uzun, şerit şeklinde olup ilkbaharda ortaya çıkar. Çiçek, yapraklarının arasından çıkan ve boyu bir metreyi bulan bir sapı üzerinde, dik bir salkımda, aşağıdan yukarıya doğru açar. Kesme çiçek olarak yetiştirilenler, alttaki tomurcuklar açmaya başlayınca hasat edilerek vazoda çiçek açtırılır. Yazın ve sonbaharın başlarında, akşama doğru ve gece çiçek açar ve etrafına müthiş bir koku yayar. Narin, mumsu ve beyaz - krem renklidir. Doğal olanlar daha uzun boylu olup yalınkat çiçek açar, ancak daha çok kısa saplı ( 70 cm ) olan çift çiçekli çeşidi ( The pearl ) yetiştirilir. Sarı, pembe ve kırmızı renkli çiçek açan melez çeşitleride yetiştirilmiştir.
Sümbülteber çiçeğinden elde edilen yağı, kozmetik ve parfümeri sanayinde kullanılmaktadır.
200 gr sümbülteber esansı bir ton tomurcuktan elde edilmektedir. Bu nedenle en pahalı parfümler arasında yer almaktadır.
Sümbülteber, güneşli yerleri ve kumlu, organik madde bakımından zengin toprakları sever. Kıyı bölgelerimizde, kışın soğanlarını sökmeye gerek yoktur. Yumrular dikildikten dört ay sonra çiçek açmaya başlar. Ancak, yeterince sıcak olmayan ve gölge yerlerde çiçek açmaz. Daha çok rizomların ayrılması ile üretilir, tohumdan üretilenlerin çiçek açması daha uzun sürdüğü için tercih edilmez.
Sümbülteber çiçeğinden elde edilen yağı, kozmetik ve parfümeri sanayinde kullanılmaktadır.
200 gr sümbülteber esansı bir ton tomurcuktan elde edilmektedir. Bu nedenle en pahalı parfümler arasında yer almaktadır.
Sümbülteber, güneşli yerleri ve kumlu, organik madde bakımından zengin toprakları sever. Kıyı bölgelerimizde, kışın soğanlarını sökmeye gerek yoktur. Yumrular dikildikten dört ay sonra çiçek açmaya başlar. Ancak, yeterince sıcak olmayan ve gölge yerlerde çiçek açmaz. Daha çok rizomların ayrılması ile üretilir, tohumdan üretilenlerin çiçek açması daha uzun sürdüğü için tercih edilmez.
Sümbülteber, soğanları yurt dışına çıkarılması yasak olan, koruma altındaki bitkilerimiz arasında yer almaktadır. Bu konuda bizlere de görev düştüğünü unutmayalım.
Yazımı, ünlü şairimiz Turgut Uyar'ın 'Kırlardan Geliyorlar' adlı şiirinden bir kıta ile bitirmek istedim. Bitkileri tanıyalım, sevelim ve koruyalım.
KIRLARDAN GELİYORLAR
Kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber
Elbette kırlardan kırlardan gelecekler
Başka türlü nasıl güzeleşir bu akşamüstleri
Söyleyin nasıl dayanılır dükkanlara depolara
Bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer.
Turgut Uyar
Kaynaklar: Wikipedia. Gardenia. net
( Not: Bu yayın 21. 09. 2025 tarihinde güncellenmiştir. )