Kış |
Soğuk bir kış günüydü, seninle ilk karşılaştığımız zaman,
Fotoğraf makinamla dolaşıyordum kırlarda, tek başıma.
Dalında öten bir serçeyi çekmek isterken, uzaktan,
Deklanşöre basmakta gec kalınca, seni çekmiştim istemeden.
Yapayalnızdın, benim gibi tek başına, koca bir tarlanın ortasında.
İlkbahar |
Baharda geldiğimde muhteşemdin, gelinlik giymiş gibi bembeyaz.
Sevgili eşimi, düğünümüzü hatırladım bir an,
Kuş sesleri yerini arı vızıltısına bırakmıştı
Sanki büyük bir orkestra çalıyordu dallarının arasında
Yaz |
Yazın geldiğimde, hava çok sıcaktı yarı kurumuş dalların güneşe söz geçiremiyordu.
Kuşların takarak düşürdüğü armut olmamıştı, yiyemedim.
Gövdende açılan koca delikten kargalara baktım bir süre,
Hasat sırasında dökülen buğdayları yiyorlardı, beni fark etmediler bile.
Sonbahar |
Bu yıl ayva çok, kış sert geçeceğe benziyor.
Hazırlık yapmak gerekiyor, çatıda akmıştı geçen kış.
Sen de yapraklarını dök bir an önce, bu güzel havalara kanma.
Kışın belki yine gelir sohbet ederiz.
Şey, belki de bir daha görüşemeyiz, malum yaşımız.
Hoşçakal , arkadaşım armut ağacı.
A Kadir Bekçi
Şiirlerim, Bahçeköy / Seferihisar ( 16. 07. 2024 )