14 Haziran 2011

ALAGABAKLAR YUVADAN UÇTU !

Alagabak yavruları 
Bir çeşit karga olan alagabaklar özellikle renklerinin güzelliğiyle dikkat çekerler..Alagabaklar, çiftleşme dönemi dışında  genel olarak yalnız başlarına yaşarlar:Meşe ve kestane ormanlarının oluşmasında alagabakların ve sincapların saklayıp da yerini bulamadıkları tohumların önemi büyüktür.

Bir süre önce bahçemdeki bir zeytin ağacına  alagabaklar yuva yapmış ve yumurtalarından iki yavru çıkmıştı.Bir süredir  birlikte yaşıyan bu iki alagabak yavrusunun  sonunda  yuvadan uçma  zamanları gelmişti..Dün yuvalarını terk eden bu iki alagabak yavrusu önce bir kayısı dalına kondular, bir süre beklediler, sonrada uçarak bahçemden uzaklaştılar.(Resimlerini çekmeme tepki vermediler.).Şansınız bol ömrünüz uzun  olsun alagabaklar. Vahşi doğaya hoş geldiniz..( Halk arasında kargaların 200 yıl yaşadığına inanılırsa da bu doğru değildir.)

Alagabak


9 Haziran 2011

ÇAM FISTIĞININ HİKAYESİ

Hemen hemen herkes  çam fıstığını bilir ve bir şekilde yemişdir. Ancak onun  hangi aşamalardan geçerek bize ulaştığını ise, çok az insan bilir.  

Toplanmaya hazır, olgunlaşmış  fıstık çamı kozalakları

Beş yaşındaki fıstık çamı ağacım ( Fıstık vermesine daha 10 -  15 yıl var.)

Hikayemiz, arkadaşımın bahçesindeki fıstık çamı ağacının ( pinus pinea ) yola gelen dallarını  kesmesiyle başlıyor.  Kesilen dallardan  düşen bir kozalağı alıyor ve  kuruması için taş bir  duvarın üzerine koyuyoruz.  Kozalaklar çok sert olduğundan, içindeki  fıstık tanelerini çıkarmak için bir süre güneşte kuruması  gerekiyor. 

 

Bu arada hikayemize kısa bir ara verip, size fıstık çamı kozalağı hakkında bilgi vermek istiyorum.

 

'Çam fıstığı ağacının kozalakları, üç yıllık bir süreçten sonra olgunlaşarak fıstık verirler. Çam fıstığı ağacı açık tohumlu bir bitki olduğu için, kozalaklar ayni zamanda basit birer çiçek olup, bitkinin üreme organlarıdır. Erkek kozalakların yaydığı polenler, rüzgar vasıtasıyla dişi kozalakları dölleyerek, tohumun ( fıstık )  oluşmasını sağlar.'


Tekrar hikayemize dönersek; Bir hafta sonra gerçekten de kozalak açılmış ve içindeki fıstıkların bir kısmı da yere düşmüşlerdi, geriye kalanları da  çıkarmak zor olmuyor. Böylece 'küner' de  denilen 67 tane sert ve sivri kabuklu çam fıstığımız oluyor.  Ancak, işin esas zor tarafı ise bundan sonra başlıyor. Yenen kısmı çıkarmak  için,  sert kabuğun da kırılıp ayıklanması  gerekiyor. 

Kabuklu çam fıstığı (küner)

Önce eşim bir süre uğraştıktan sonra 'ben bunları kırımıyorum' diyerek çekici atıyor.  Bu defa çekici ben alıyorum, gerçekten de  kırmak çok zor, çekici bir kaç kez de elime vuruyorum. Fıstığı dik bir şekilde tutarak sivri ucuna vurunca parçalanmadan kolayca kırıldığını öğrendiğimde ise zaten fıstıkların çoğunu  kırmıştım.  Bu arada  elimde fıstığın sert kabuğu tarafından, siyah mürekkep dökülmüş gibi boyanıyor. 

Eşim çam fıstığını kırmakta zorlanıyor.

Sıra bu defa iç fıstıkların üzerindeki zar şeklindeki kabuğa geliyor.  Neyse, Allahtan bu iş  fazla zor olmuyor. 
Sonunda kendi emeğimizle elde ettiğimiz  bir avuç çam fıstığımız oluyor. 

Çam fıstığı

3 Haziran 2011

DEĞERLİ BİR BİTKİ GEBRE OTU ( KEBERE / KAPARİ )

Gebre otu / kebere  bitkisinin genel görünümü   ( capparis spinosa )
Yurdumuzda doğal olarak yetişen  bir bitki olan gebre otu, her yörede değişik adlarla bilinmektedir.  Kebere, kapari, karga kavunu, kedi tırnağı, berikemberi, gebere otu, yılan kabağı, şeytan karpuzu, it kavunu....v.s. bunlardan bazılarıdır.  Yurdumuzun hemen, hemen bütün bölgelerinde yetişmesi, bu kadar çok ad verilmesine  neden olmuştur. Nitekim, Karadeniz bölgemiz dışında ( Artvin yöresi hariç 'capparis sicula'  ) bütün bölgelerimizde yetişmektedir.  ( vikipedi ). Türkiye'de doğal olarak yetişen üç  türü bulunmaktadır. Bunlardan en  tanınmışı kebere de denilen 'capparis spinosa' dır. 

Gebre  otu ya da kebere ( capparis spinosa ), keberegiller / capparaceae familyasından, çok yıllık, çoğu zaman kışın toprak üstü kısmı kuruyan, dikenli ve yayılıcı  bir bitkidir. Güneşli yerleri sever, kuraklığa son derece dayanıklıdır. Bu nedenle hiç bir bitkinin yetişemediği  yerlerde dahi, çok derine inen kökleri sayesinde ( 40m. ) yetişebilmektedir.

Ben  bu bitkiyi geçen yıl  Seferihisar'da taıdım. Bahçemde kendiliğinden bitmişti. Araştırınca değerli bir bitki olduğunu anladım ve sizlere de tanıtmak istedim. Bu bitkinin yayılmasında, duvarlarda dahi bitmesinde karıncaların ve hayvanların  büyük rolu bulunmaktadır.

Kapari karpuzu tam olgunlaştığında çatlar.
Bitki bunu tohumlarını etrafa yaymak için yapmaktadır.
 
Gebre otunun kışın kuruyan gövdesi, bahar gelince kökünden filizlenerek hızla büyümektedir. Çok derinlere inen bir kök sistemine sahiptir, bu nedenle tarım yapılamayan çorak arazilere  dikilmesi özellikle tavsiye edilmektedir. Bu şekilde toprak erozyona karşı korunurken, bir taraftan da çorak araziler değerlendirilmiş olmaktadır.

Gebre otu'nun  çiçek açmamış  tomurcukları değerlendirilmektedir. Kapari adı verilen bu tomurcuklarından sos, turşu, salata, garnitür gibi yüzlerce çeşit yiyecek elde edilmektedir.  Küçük karpuz şeklindeki meyveleri ise, taze iken turşusu yapılmaktadır.
Dikkat; Tazesi zehirli olan kapari işlendikten sonra salamura yapılarak değerlendirilir.

Gebre otu, başta gıda olmak üzere ilaç, boya, ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde tarımı yapılmaktadır ve  koruma altına alınmıştır.

Yurdumuzun büyük bir kısmında kendiliğinde  yetişen gebre otu'nun  tarımı yapılması halinde, özellikle orman ve dağ köylerimiz için  önemli bir geçim kaynağı olabilir. Nitekim işlenmiş gebre otu ürünleri ihraç edilmektedir.

Gebre otu ve  'kapari' denen çiçek tomurcukları

Gebre  otu meyvesi ( Kapari karpuzu )

Gebre  otu meyvelerinden  taze iken turşu yapılmaktadır.
 
Gebre otu ve çiçeği

Gebre otu / Kapari, bazı ülkelerde
süs bitkisi olarak da  yetiştirilmektedir.
Gebre  otu çiçeği ( Capparis spinosa )

( Bu yayın son olarak 03. 09. 2019 tarihinde güncellenmiştir. )