Doğa sevgisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Doğa sevgisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Nisan 2020

DOĞA VE İNSAN

Doğa  ve insan
Tozu dumana katarak ilerleyen bir  araba  adeta doğaya meydan okuyordu.  İnsansız bir hava aracı  gökyüzünde uçarken,  nükleer enerji ile çalışan bir  gemi  okyanusta aylarca kalabiliyor...
Bulutların üstünden yükselen bir ses, bizim yaramazlar  oyuncaklarıyla  oynuyor dedi. Halbuki insanoğlu onun  tahtına göz dikmişti, tıpki babasının tahtını ele  geçmek isteyen  prens gibi.  Doğaya hakim olmak,  her şeyi kendi istediği gibi yapmakta kararlıydı.  Doğanın kuralları görmemezlikten geliniyordu.   Ya doğa, kendi  yarattığı bu canavarın emrine girer mi?  Ya da yarattığı bu canavarı  yok edip  kendi  yoluna mı  devam eder!    

İnsanoğlu toplu yaşamaya başladıktan sonra, emeğin büyük bir kısmını  silaha / teknolijiye  harcıyarak birbirleri üzerinde hakimiyet kurarak sömürmeye harcamaktadır.  Böylece,  tek başına kalınca doğanın/ dünyanın   hakim olacağını ve  doğanın yerine geçeceğini  sanmaktadır. Bu kafa ile  doğaya hakim olsa ne olur?  Hep beraber, kardeşçe yaşanacak bir dünya kurmadıktan   sonra. İnsanoğlu doğanın bize bahşettiği  aklı, bence yanlış kullanıyor. 

28 Kasım 2015

YEŞİL KURBAĞALAR

Yeşil Kurbağalar 
Hikaye 
İlkokula  gidiyordum. Dedem, bugün seni Kurbağalı Dere'ye götürecem deyince, 'oley' diye  bağırmıştım, Kurbağalı  Dere'yi daha önce  görmemiştim.  Hava çok sıcaktı, dereye gelince şok olmuştuk. Dedem, 'Bu kadarını da beklemiyordum, dereyi  mahvetmişler; eskiden burada  balık tutuyordum, hayvanlara içecek su bile kalmamış, artık' dedi. Bu arada  küçük bir yılan  önümüzden geçerek  taşların arasında kayboldu.  Susuz kalan çalılar, ağaçlar  kurumaya başlamıştı.  Bir kurbağa,  belkide ölmüş olan sevgilisine  vıraklıyordu.        
Dereden çıkmış, vadinin kıyısındaki patika yolda  yürümeye başlamıştık. Yeşil bir kurbağa yolda hareketsiz  duruyordu, Dedem, ölmüş dedi. Derelere gerekli inceleme ve araştırma  yapılmadan HES yapılıyor,  burada yaşıyan canlılar  düşünülmüyor.  Onların da bizim kadar  yaşamaya  hakkı var.  Herkes doğada birbirine muhtaçtır ve  gereklidir. Doğayı korumamız gerekir dedi.     

HES'in ne olduğunu ilk kez  burada Dedem'den duymuştum. Sudan  yararlanılarak elektrik üreten tesislere kısaca  HES deniyormuş.  Sular  boşuna akmasın diye, gerekli çevre incelemesi yaplmadan kurulan bazı HES'lerin artık hiç de anlatılan gibi masum olmadığı ortaya çıkmış.  Bu tesisler yapılırken ve işletilirken çevreye verdiği zararlar ise görmemezlikten gelindiği için; Hasankeyf gibi binlerce yıllık tarihi kentlerimiz, bazı bitki türleri  ve hayvanlar  yanlış yerlere kurulan HES'ler yüzünden yok olmaktadır.  Su kaynaklarının gittikce azaldığı günümüzde, hidroelektrik enerjisi yerine  güneşten, rüzgardan elektrik elde ederek,  doğaya hayat veren, yeraltı sularını, çevresini  koruyan   derelerimizi özgür bırakmamız gerektirmektedir.   

Biraz sonra  Hidro elektrik santralinin kurulduğu  yere gelmiştik. Derenin yatağı değiştirilerek, sular yüksek bir yerden aşağı kalın  boruların içinden düşerek  santral binasına giriyordu.  Bu nedenle  derenin suyu kesilen bölümü kurumuş, burada yaşıyan canlılar ölmeye başlamıştı.    
Yeşil Kurbağalar
Hikaye 
Kapıda 'girmek yasaktır' yazdığı için santralin içerisini görememiştik. Burada, yüksekten  düşen suların sahip olduğu potansiyel enerji türibinler ve jeneretörler aracılıyla  elektrik enerjisine dönüşüyormuş.     
Dedem, derenin suyunun tamamen kesilmesine çok kızmıştı.  Yazın bu santrallerin kapatılması gerekir, bindiğimiz dalı kestiğimizi anlayınca çok geç kalınmış olacağız diye hayıflandı.   

Eve gelmiştik, gördüklerim, dedemin söyledikleri, yeşil kurbağanın ölüsü  gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Dedem'in, onları öldürmeye hakkımız yok, bizim kadar onların da  yaşama hakkı var, doğada herkes birbirine muhtaç ......v.b.  sözleri beni çok  etkilemişti. 
 
Babaannem, size ne oldu koyduğum poğaçayı da yememişiniz dedi. Derenin suyunun  hepsini HES'e bağlamışlar, dere kurumuş, hayvanlar ölmeye başlamış dedi, Dedem.  Babaannem, çok direndik ama bizi dinlemediler, rant  için dağlarımız, ormanlarımız, derelerimiz yok ediliyor,  gelecek nesiller bizi affetmeyecek! 

Okula gideceğim için erken yatmıştım ama bir türlü uyuyamıyordum.  Dere kuruduğu için  susuzluktan  ölen yeşil kurbağa gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Sonunda  uyumuştum, yüzlerce yeşil kurbağa üzerime doğru geliyordu. Babaannem beni uyandırdığında kan ter içindeydim, korkumdan  altıma işemiştim.  'Ne gördün rüyanda, niye bu kadar korktun', dedi.  Babaanneme  sarılmıştım,  yeşil kurbağalar, onların suyunu ben kesmedim dedim.  Bu arada Dedem de uyanmış  gelmişti. Bugün olanlardan  çok etkilenmiş olacak dedi. Babaannem üzerimi değiştirdikten sonra beni kendi yataklarına götürdüler.
Şimdi nerde bir bir kurbağa  görsem, çoçukluğumda yaşadığım bu anımı hatırlarım.   
                                                
Dedemden Masallar, Bahçeköy / Seferihisar
A Kadir Bekçi 

11 Mart 2014

ÖZDERE - GÖKSU DERESİ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Özdere - Göksu Deresi Doğa Yürüyüşü, Özdere / Menderes
Teos Doğa Sporları Grubu

 Teos doğa Sporları Grubu ( Seferihisar ) tarafından  düzenlenen doğa yürüyüşü,  bu hafta ( 09.02.2014 )  Özdere'de yapıldı. Plajları ile ünlü turistik  bir sahil kasabası olan Özdere, doğa yürüyüşü yapmak için de muhteşem  bir doğaya sahiptir. Eski adı 'Kesre' olan Özdere, İzmir'in Menderes ( Cumaovası ) ilçesine bağlı bir mahalle ( Cumhuriyet ) olmasına rağmen,  ilçe merkezine  43 km mesafededir.  Seferihisar - Kuşadası yolu üzerindedir, İzmir'in  en önemli  turizm merkezlerinden biridir.  

İzmir Haritaı

İzmir'de bu hafta  soğuk ve yağışlı bir hava olduğu için, yürüyüşe daha az arkadaşımız gelmişti ( 9 kişi ).  
Yürüyüşe Özdere'nin içinden  denize dökülen, Göksü  Deresi'nin oluşturduğu vadi içinde  başladık.  Bu yıl kışın  mevsimi kurak geçtiği için su çok azdı. Daha sonra  ormanlık ve  engebeli bir araziden    tırmanarak zirve yaptık. Zaman zaman yağmur yağdığı için, öğle yemeğimizi bir çam ağacın altında yedik. Buradan Özdere ve Ege Denizi çok güzel görünmesine rağmen,  hava kapalı ve yağışlı  olduğu için manzaranın tadına varamadık.  Öğleden sonra başka bir güzergah üzerinden inişe geçtik ve parkuru tamamladık.    
Yaklaşık beş  saat süren yürüyüşümüz, her şeye rağmen güzel  gçti.  

İşte bu yürüyüşümüzden renkli görüntüler. İyi seyirler, sevgili doğa severler.

Yürüyüşe yağmurlu bir havada başlıyoruz. 
 Özdere / Menderes.
Kır papatyaları 
Göksu Deresi vadisi, Özdere / Menderes.   
 
Göksu Deresi vadısi, Özdere / Menderes.  
Teos Doğa Sporları Grubu 

Yosun tutmuş taşlar
Orman içinde eski bir yerleşim yerine rastlıyoruz.


Teos Doğa Sporları Grubu
Yaşlı bu çam ağacının altında hatıra  fotoğrafı  çektiriyoruz.
Yıldırım düşmüş bir ağaç.
Öğle yemeğimizi yağmur yağdığı için bir  ağacın altında yiyoruz.

Doğa bir harika                   
Ada soğanı ya da Kum örümcekotu
( Drimia marima )
Dağ laleleri ya da Manisalalesi
 ( Anemone coronaria )
Yağmurun dinmesi ile rahatlıyoruz.
Teos Doğa Sporları Grubu, Özdere


Özdere, Menderes.
Mantar.
Özdere, Menderes
Yağmur yeniden başlıyor. 

Yıldırım düşmesi sonucu bir kısmı yanmış başka bir ağaç.

Ege Denizi
Özdere ( Kuşbakışı ), Menderes
Özdere sahilleri ( Kuşbakışı ), Menderes.
Bu yıl kış mevsiminin kurak geçmesi nedeniyle derelerde su yok.

Orman içinde etrafı taşlarla çevrili bir yapı kalıntısı. 

Özdere ( Kuşbakışı ), Menderes
Teos Doğa Sporları Grubu
Arkada Özdere ve Ege Denizi
Özdere kıyıları ( kuşbakışı  ), Menderes
Teos Doğa Sporları Grubu, Özdere / Menderes. 

Eski bir mezarlık
Mezar taşları dikkat çekiyor.
Kayalarda yetişmiş bir  çam ağacı.

Kireç taşlarının erimesi sonucu oluşan bir mağara.
Eski bir yerleşim alanı
Özdere / Menderes
Cumhuriyet mahallesi / Özdere ( Kuşbakışı )
Yol kenarında çobanların yaktığı ateşte bir süre ısınıyoruz.
İlginç bir kaya oluşumu

Özdere / Menderes
Keçiboğan ( Calicotome villosa 
Keçiler, Özdere / Menderes. 
Özdere / Menderes. 

Bir başka doğa yürüyüşünde bulşmak üzere, hoşçakalınız sevgili doğa severler. Bizi izlemeye devam ediniz. 

16 Ocak 2014

DOĞAYI SEVİYORUZ !

Doğayı seviyoruz, onun için de çok mutluyuz. Siz de  stresten uzak, sağlıklı ve  mutlu bir hayat geçirmek istiyorsanız eğer doğayı  daha çok sevmelisiniz. Unutmayalım, doğayı sevmek kendimize yapacağımız en büyük iyiliktir. Çünkü biz de doğayız, onun bir parçasıyız.

'Doğa ile bağınızı kaybederseniz, insanlık ile de bağınızı kaybedersiniz. Doğa ile hiç ilişkiniz yok ise, zamanla katile dönüşürsünüz; yavru fokları, balinaları, yunusları, insanları çıkar için, 'spor' olsun diye, yiyecek için ya da bilgi için öldürürsünüz. O zaman doğa sizden korkar, güzelliklerini geri çeker. Ağaçlar arasında uzun yürüyüşlere çıkabilir, boş mekanlarda kamp yapabilirsiniz, ama yine de bir katilsinizdir, dolayısıyla o güzellikler ile dostluğunuzu kaybedersiniz. Büyük bir olasılıkla  hiçbir şey ile, karınız ile ya da kocanız ile ilişkide değilsinizdir.'
Hint asıllı düşünür, konuşmacı ve yazar Jiddu Krishnamurti

Bu yayınımı, Teos Doğa Sporları Grubu'nun  kurucusu ve lideri olan Mehmet Bostancı'ya  ithaf ediyorum.
İyi ki varsın Mehmet Abi, seni çok seviyoruz. Sayenizde doğayı daha iyi tanımış olduk.

Fotoğraflar, Teos Doğa Sporları Grubu  tarafından bu sezon  ( 2013-2014 ) yapılan doğa yürüyüşleri sırasında çekilmiştir. İyi seyirler, sevgili doğa severler.

Grubumuzun lideri olan Mehmet Bostancı.   
Maalesef, bu yıl  derelerde su çok az!
Dereden akan su çok temiz ve berrak.İnsanın içesi geliyor!
Zeytin ağacı ......boşuna ona  ölmez ağaç denmemiş. Seni ve bütün
 ağaçları çok seviyoruz.
Nergis, artık doğada yok denecek kadar az.
Kır papatyaları, koyungözü ( Bellis perennis )
  Kırların en güzel süsü.
Zeytin ağacının  misafiri katırtırnağı ( Spartium junceum ).
Doğayı çok seviyoruz !
Biz de çok seviyoruz. 
Yangının korkunç yüzü  ( Ulamış / Seferihisar )
Taçlı dağ lalesi, Manisa lalesi   ( Anemon coronaria )
Doğa insan ve mutluluk 

Zeytin bahçesinde siesta yapan atlar
Bu yıl kış mevsiminin  kurak geçmesi Ulamış Barajı'nı ( Seferihisar
  kötü etkilemiş. 
Doğanbey sahilleri / Seferihisar
Mersin ( Myrtus communis )
 Doğada  gittikce azaldığı belirtiliyor.
Orhanlı / Seferihisar, Doğa ile iç içe bir köy. 
Kocayemiş ( Arbutus unedo
Kışın çiçek açıp meyve veren ender bitkilerden biri.
Doğal bir anıt / Ayfatı Kayalıkları
Orhanlı yakınları / Seferihisar
Değişik bir  mantar türü  
Adını insana benzeyen köklerinden alan bir bitki.
Adam otu  ( Mandragora autumnalis ), Doğanbey sahili / Seferihisar
Ürkmez sahilleri / Seferihisar
Bu fotoğrafı  çekerken onlar daha yeni doğmuştu.
Teos Doğa Sporları Grubu
Gümüldür Tabiat Parkı, Menderes / İzmir 
Gümüldür Tabiat Parkı, Menderes  / İzmir 
Sevginin böylesi
Hayvanları sevmek ibadettir. 
Akarca sahilleri, Çiçek Adası, Seferihisar / İzmir 
Kışın çiçek açan ahlat ağacı
Oynayan köpekler
Akarca sahilleri / Seferihisar
Akarca / Seferihisar
Hayat her şeye  rağmen  çok güzeldir. Bunun için de mücadele
 etmek  gerekir, bu ağaç gibi! Sığacık / Seferihisar
Teos Antik Kenti, Sığacık / Seferihisar 
 Sığacık / Seferihisar 
Orhanlı / Seferihisar
Anıt gibi kayalar. 

Kocayemiş böyle  yenir. 
Kocayemiş ağacı ( Arbutus unedo ). Doğal hayatın korunması
için yabani  meyveler çok önemlidir. Bir çok yaban hayvanı bunlarla beslenir.
Ürkmez Barajı, Seferihisar / İzmir  
İlginç bir kaya
Sizce bu kaya  neye benziyor? 
 Kandil kökü, Sikleman ( Cyclamen hederifolium )
Kışın çiçek açan aykırı  bir bitki. 
Kayışkıran türü sanırım  ( Ononis sp. )   
Yangından kurtulmuş bu ağaç. 
Nerede bir çeşme görsem bana  köyümü hatırlatır.
  Orhanlı / Seferihisar
Arıcılık için önemli bir bitki, püren. 'Arılar da konmaz oldu pürene /
Şükür olsun bu sevdayı verene.'
Nerde püren görsem Karacaoğlan'ın bu dizeleri aklıma gelir. 
Arkada Orhanlı Köyü / Seferihisar. 
Beyler Köyü, Seferihisar / İzmir 
Canlı bir anıt...zeytin ağacı
Mehmet Abi ile bir doğa yürüyüşündeyiz. 

Sonbaharın simgesi bir ağaç
Çınar ağacı ( Platanus orientalis )

İlginç bir mantar, plastik gibi
( Kafes mantarı / Clathrus ruhber  )
Bahar sarmaşığı ( Clematis cirrhosa )
Adına bakmayınız Ege Bölgesin'de  kışın açıyor. 
Karaçalı ( Paliurus spina-christi ).
Disk şeklinde meyveleri ile dikkat çeken bir bitki.  
Yeni Orhanlı / Seferihsar
Seferihisar Barajı