31 Mayıs 2010

ARAP YASEMİNİ / FUL

Arap yasemin ( Jasminum sambac ).

Arap yasemini ( jasminum sambac), zeytingiller ( oleaceae )  familyasından, çok yıllık ve çiçekleri güzel kokulu bir yasemi türüdür.  Çiçekleri katmerli olanlara 'ful yasemin' denir.  
Tırmanıcı / sarmaşık ve  çalı formlarında olmak üzere  iki çeşidi vardır. Genel olarak beyaz renkli, katmerli ya da yalınkat çiçek açarlar. Çiçekleri keskin kokulu olup, diğer yasemin ( jasminum )  türlerinden daha iridir. 

Çoğu zaman arap yasemi ( Jasminum sambac ) ile karıştırılan yıldız yasemin /
pervane çiçekli yasemin yada yalancı yasemin ( Trachelospermum jasminoides ) çiçeği 

Arap yasemini ( jasminum sambac ), zakkumgiller familyasından olan ve bu çiçeğe çok benzeyen, aslında yasemin türü olmayan yıldız yasemin / yalancı yasemin / Pervane çiçekli yasemin ( Trachelospermum jasminoides )  ile  karıştırılmamalıdır. 

Jasminum sambac, anavatanı Asya kıtasının tropikal bölgeleri olan bir bitki olmasına rağmen, bütün dünyada Arap yasemini ( Arabian jasmine ) olarak tanınır.
Ful ismi bize araplardan geçmiştir, ayrıca  'mısır yasemini' de denmektedir.

Arap yasemini, yurdumuzda eskiden beri yetiştirilen geleneksel çiçeklerimizdendir. Halk arasında, bu çiçeğin en güzel teneke kutular içinde yetiştiğine inanılır.

Arap yasemini, daha çok bahçelerde yetiştirildiği için güneşli ve yarı gölge yerlere dikmek gerekir.  Fazla  gölge yerlerde çiçek açmadığından, dikerken buna dikkat edilmelidir.  Genç sürgünlerin ucunda çiçek açtığı için, sık sık budama yaparak ( derin değil )  yeni filizler vermesi sağlanmalıdır.

Ful yasemin  çiçeklerini  çok yakından koklamamak gerekir, aksi halde manolya çiçeği gibi kararmaktadır. Koparılan ful tomurcukları domateslere saplanarak, salonlarda daha uzun süre kokması sağlanabilir.

Arap yaseminin çalı şeklinde olanlar ( ful )  katmerli, tırmanıcı - sarmaşık  olanlar ise yalınkat çiçek açar. Kışın yaprağını dökmez.  Çiçekleri zehirsizdir,  çayı  yapılır ( yasemin çayı ). Ayrıca esans yapımında kullanılmaktadır.

Arap yasemini, Akdeniz ve Ege bölgelerimiz  dışarıda, diğer bölgelerde ançak iç mekanlarda yetiştirilebilir. Yazın toprağı  kurudukca sulanmalıdır, dona karşı hassastır. Nemli, hafif asitli,  humusça zengin ve  geçirimli toprakları sever.  Çelikle ve daldırma yöntemi ile çoğaltılır.

Ful, Filipinlerin ulusal çiçeğidir.

Arap yasemin ( jasminum sambac ) çiçekleri.

Arap yasemin  ya da ful yasemin   ( jasminum sambac )
Tırmanıcı / sarmaşık  arap yasemini çiçeği. 
Çalı formundaki arap yasemini ya da ful yasemin, katmerli çiçekli
 ve güzel kokuludur. 
Arap yasemin çiçeği ( Sarmaşık )
Arap yasemin / Ful yasemin  (Jasmin sambac )
Arap yasemin çiçeklerinin her iki çeşidi de   güzel kokulu çiçeklidir. 
Çalı arap yasemin ya da  ful yasemin
Arap yasemini / sarmaşık formu ( jasminum sambac )

26 Mayıs 2010

ÇİÇEKLERİN DİLİ ( GÜL )

Bazen duygularımızı ifade edip açıklamak da  zorlanırız.  İşte bu durumlarda imdadımıza çiçekler yetişir.  İnsanlar zaman içinde her çiçeğe belli anlamlar yüklemişler ve duygularını bu suretle karşı tarafa anlatmaya çalışmışlardır. Yani çiçekler sadece güzelliğin zerafetin sembolü  değil, ayni zamanda duygularımızın da anlatılmasında zaman zaman baş vurduğumuz  bir iletişim aracıdır.

İlk defa çiçeklerin dili, 1600 yıllarında İstanbul'da oluşturulmaya  başlanmıştır. İstanbul'dan daha sonra İngiltere'ye giden Mary Wortley Montaqu bu çalışmalara devam ederek ortak bir çiçek dili geliştirmiştir.
Lady Montaqu bu konuda  yazdığı bir mektupta; 'Parmaklarımzı oynatmadan, çiçeklerle tartışabilir, azarlayabilir, dostluk, aşk, nezaket mektupları ve hatta haber bile gönderebilirsiniz.' diye yazmıştır.

Daha sonra  Fransızlar bu dili daha da geliştirmiş ve 800 çiçeğin anlamı belirlenerek dünyada ortak bir çiçek dili oluşmuştur.
Çiçekler aleminde  müstesna bir yeri olan gülün renklerine göre anlamları şöyledir.

Sarı gül
SICAK SEVGİ BESLİYORUM
Kırmızı gül goncası
GENÇ VE GÜZELSİN
Pembe gül
GÖNLÜM SENDE
Beyaz gül
MASUMİYET
Kırmızı gül
AŞK
Kırmızı ve beyaz gül
BİRLİKTE  OLMAK İSTEĞİ

ŞEBBOY ÇİÇEKLERİ

Sarı şebboy ( Erysimum x cheiri  )

Şebboy, bütün  dünyada yetiştirilen en  popüler süs bitkilerden  biridir. Yurdumuzda da eskiden beri yetiştirilirler. Çok güzel kokar, nitekim şebboy ( matthiola )  Farsça 'gece kokusu' anlamına gelir.  Halk arasında şebboy çiçeğine 'anakokusu' denir.  Bitkiden elde edilen uçucu  yağ parfüm yapımında kullanılır.

Şebboy çiçeği turpgiller fanilyasının matthiola cinsindendir. Yurdumuzda doğal olarak yetişen on kadar matthiola türü yetişir. Bunlardan Matthiola inciana,  popüler bir süs bitkisidir.  Ayrıca Erysimum cinsine mensup melez bir bitki  olan Erysimum x cheiri'ye de  sarı şebboy denir ve matthiola incana gibi süs bitkisi olarak yetiştirilir. Her iki cinsinden çok  fazla  doğal ve kültür formları  ve melezleri  bulunmaktadır. Yazın değişik renklerde, yalın kat ve katmerli çiçek açarlar. Hem bahçede, hem de saksıda yetişirler. 

Şebboy çiçeği ( Matthiola ) güneşli yerleri ve humusça zengin toprakları sever, sıcaktan hoşlanmaz, soğuğa karşı  türüne göre değişmekle birlikte oldukça  dayanıklıdır.
Şebboy, yetiştirilmesi kolay bir çiçektir, fazla bakım istemez, çelikle ve tohumdan üretilir.

Yukarıda belirttiğim gibi, şebboy çiçekleri iki ayrı cinstendir. Cinsleri  farklı da olsa ikiside güzel kokulu olduğu için   bu çiçeklere şebboy denmektedir.  Gelin şimdi de, Türkçe adı şebboy olan bu bitkileri daha yakından tanıyalım.

1- Sarı şebboy, Duvar çiçeği cinsi şebboy, Adi şebboy (  Erysimum x cheiri, Eski adı: Cheiranthus cheiri ):  İki  veya çok yıllık, yarı çalımsı, melez  bir bitkidir.  Bu cinsten olan  şebboy çiçeklerinin yaprakları parlak ve yeşil renklidir. Yalın katlı, sarı, sarı - kahverengi, kırmızı, pembe, mor ve beyaz renklerde ve güzel kokulu çiçek açar. Soğuğa dayanıklıdır, tohumla ve çelikle üretilir.  

Sarı şebboy ( Erysimum x cheiri ( Eski adı:  Cheiranthus cheiri )
Erysimum cinsi şebboy çiçekleri yarı çalı formundadır, genel olarak yalın kat çiçek açarlar.

Sarı şebboy ( Erysimum x cheiri  )
Duvar çiçeği  şebboy ya da sarı şebboy ( Erysimum x cheiri )

2 - Bahçe şebboyu ( Matthiola incana ): Bu cinsten olan şebboy çiçekleri daha yaygındır. Yaprakları gri renkli, etli ve tüylüdür.
Tek gövdelidir,  çoğu  katmerli çiçek  açar.  Mavi, kırmızı, pembe, mor ve beyaz renkli olan çiçekleri çok  güzel kokar. Türkiye'de doğal olarak yetişir, tohumla üretilir.

Şebboy çiçeği ( Matthiola incana )
Şebboy, Farsça  'gece kokusu ' demektir.

Şebboy çiçeği (  Matthiola incana )

Bahçe şebboy çiçeği  ( Matthiola incana ) .

Beyaz çiçekli bahçe şebboyu ( Matthiola incana )

Bahçe şebboyu ( Matthiola incana ), 

Bahçe şebboyu ( Matthiola incana ) 
Pembe çiçekli şebboy çiçeği( Matthiola incana )
Sarı çiçekli şebboy çiçeği ( Matthiola incana )

( Bu sayfa son olarak  02  04. 2022  tarihinde güncellenmiştir.)

25 Mayıs 2010

CEVİZ AĞACI VE NAZIM HİKMET

Ceviz ağacım bu yıl ilk meyvelerini vermeye hazırlanıyor.
Ceviz  ( juglans regia, Juglandaceae / cevizgiller ),  meyvesi ve kerestesi bakımından değerli bir ağaçtır. Doğal olarak yetiştiği gibi daha çok kültür olarak yetiştirilmektedir.
Cevizin kök ve yeşil kabukları boya yapımında ve eczacılıkta  kullanılmaktadır.Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişir, kışın yapraklarını döker.
Ceviz, nisan - mayıs aylarında çiçek açar, bir evciklidir. Fındık gibi erkek ve dişi çiçekleri aynı ağaçta fakat ayrı yerlerde bulunur, rüzgarla tozlaşır.

Ceviz çiçeği ( erkek )
Ceviz meyvesi
Koz da denilen ceviz
Ceviz meyvesi incelenirse şekil olarak insan beynine çok benzediği görülmektedir.İşin ilginç bir yanı da cevizin içinde bulunan ve başka hiç bir meyvede bulunmayan gümüş iyonlarının beyin için çok yararlı olmasıdır. Bu nedenle cevize, "beyin gıdası" da denir.

Ceviz ağacı, meyvesi gibi ağacını da koruma altına almıştır. Kabuklarının zehirli olması nedeniyle zararlı böcekler ve hayvanlar ceviz ağacına yaklaşmaz.Yine ceviz ağacı zehirli bir gaz ( juglans ) yaydığı için altında oturulması tavsiye edilmez.

Güneşli yerler ve derin toprakları daha çok seven ceviz ağacı, tohumla ve aşı ile çoğaltılmaktadır.

Ceviz ağacı ve çiçeği
Önde dişi, arkada ( püskül ) erkek çiçek.
Konu ceviz ağacı olunca yazımı  Nazım'ın ünlü şiiri  ' Ceviz Ağacı '   ile bitirmek istedim. ( Nazım Hikmet bu şiiri Gülhane parkında sevgilisini beklerken, polislerden kaçmak için çıktığı ceviz ağacında yazmıştır.)

                                                              CEVİZ AĞACI
                                             
Başım köpük köpük bulut,
içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril.
Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var,
Yüz bin elle dokunurum sana, Istanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir.Şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, Istanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında

                                                       Nazım Hikmet                                    


Posted by Picasa

22 Mayıs 2010

HÜNNAP AĞACIM ÇİÇEK AÇTI !

Hünnap ağacı ve çiçeği
İki yıl önce diktiğim  hünnap ağacım ( Ziziphus jujuba ) bu yıl ilk defa  çiçek açtı. Daha önce çiçeğini görmemiştim.
Daha çok ormanlarda yetişen bu bitkinin, meyvelerinin lezzetli ve şifalı olması nedeniyle, artık kültür olarak ta yetiştirilmektedir.
Taze ve kurutularak yenen hünnap meyveleri, şeker, kolesterol ve damar hastalıklarına iyi gelmekteymiş. Bu nedenle aktarlarda da satılmaktadır.

Hünnap ağacı, ilkbaharda, yeşilimsi sarı renkli ve kokulu çiçekler açıyor. Yaprak diplerinde açan bu çiçekler, küçük ve gösterişsiz oluyor.  Erkek ve dişi organlar aynı çiçek üzerinde bulunduğundan (erselik bitki) tozlaşma sorunu olmuyor. Bu nedenle tek ağaç dikmek yeterli.

İkinci yıl çiçek açan  hünnap ağacım bakalım meyve de verecek mi?  Paylaşmak umudu ile, hoşcakalınız.

Hünnap ağacı çiçeği
Tam çiçek: İki üreme organına da sahip olan çiçeklere tam çiçek, böyle
 bitkilere ise, erselik bitki denir. 
  .

FRENK İNCİRİ ( Opuntia )

Frenk incir / Hint incir ( Opuntia ficus - indica ).
Bilimsel adı 'Opuntia ficus-indica'  olan frenk inciri, kaktüsgiller ( cactaceae ) familyasından, çok yıllık,  çalımsı ve etli ( sukulent (  bir bitkidir. Halk arasında daha çok "kaynanadili" denmektedir. Bir adı da 'Hint inciri' dir. Meksika orijinlidir. Meyveleri yenir, bu nedenle bazı  Akdeniz ülkesinde tarımı yapilmaktadır.
Sıcak ve kurak iklimlerde doğal olarak yetişmektedir. Yurdumuzun Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı kısımlarında da doğallaşmıştır. En çok Antalya, Mersin ve Muğla illerimizde yetişmektedir. Ayrıca park ve bahçelere  süs bitkisi olarak da  dikilmektedir.

Frenk inciri, her hangi bir yerinden koparılan parçadan kolayca ürer, yayılıcıdır.  Sıcak ve güneşli yerleri ve geçirimli toprakları  sever, dona karşı dayanıksızdır. Kuraklığa  çok dayanıklı olmasına karşı suyu sever.

Çok yıllık bir bitkİ olan frenk inciri birbirine ekli, yassı ve yuvarlak parçalar oluşturarak büyür. Bitkinin yaprakları yoktur, diken haline dönüşmüştür. Yaprak görevini gövdesi yerine getirir, bu nedenle yeşil renlidir. 
Meyvesi de gövdesi gibi dikenlidir, yumurta şeklinde ve turuncu renklidir. 'Opuntia robusta', türünün meyveleri mor renkli olur.
Meyveleri tatlı, sulu ve bol çekirdeklidir.  Dikenli olduğu için eldivenle toplanması gerekir. Ancak yine de  elinize ve  vücudunuza diken  batarsa, zeytin yağı sürerek kendiliğinden  çıkması beklenmelidir.

Frenk inciri, nam-ı diğer 'kaynana dili',  ayni  zamanda şifalı bir meyvedir. Vücudu dinç tutarak yaşlanmayı geciktirdiği, yaralara  ve cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Frenk inciri ile ilgili diğer yazılarıma  aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2010/08/frenk-inciri-nasl-yenir.html
http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2011/09/frenk-incirini-taniyalim-ve-sevelim.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/02/dedemin-kaktusu.html ( Hikaye )

Frenk inciri çiçeği
Olgunlaşmış frenk İnciri / Hint inciri meyveleri
( Opuntia ficus - indica )
Kırmızı renkli frenk inciri ( Opuntia robusta )
Kırmızı renkli frenk inciri ( Opuntia robusta )

20 Mayıs 2010

BÖĞÜRTLEN ( Rubus )

Böğürtlen / doğal ( Rubus sanctus )

Gülgiller ( Rosaceae ) familyasının  'rubus' cinsini oluşturan bitki türlerine, yurdumuzda   genel olarak  'böğürtlen' denir. Kışın yaprağını döken, dikenli, çoğu zaman yerde sürünen ya da tırmanan  çalılardır.  Anavatanı Avrupa, Asya kıtasıdır ve yurdumuzdur.  Çok fazla ( 1582 )  türü vardır. Yurdumuzda doğal olarak 8 türü yetişmektedir.  ( Rubus caesius, Rubus canescens, Rubus caucasicus, Rubus hirtus, Rubus idaeus,  Rubus sanctus, Rubus  saxatilis, Rubus tereticaulis  ).

Böğürtlen ( rubus ),  organik asitler, vitamin ve mineraller bakımlarından çok zengin bir meyvedir. Bu nedenle  bazı ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kültür çeşitleri  dikensiz olup  meyveleri daha iridir. 

Bir tür böğürtlen olan ahududu / kültür. ( Rubus idaeus )

Ahududu ya da frambuaz ( Rubus idaeus ) böğürtlenle ayni  cinsindendir, yani bir tür böğürtlendir.  Meyveleri duta benzediği için, adına  ahududu denir. Meyveleri kırmızı renkli,  sulu ve tatlıdır. Yurdumuzda doğal olarak yetişir, çok eskiden beri kültüre alınmıştır.   Taze olarak yendiği gibi reçeli, likörü ve şerbeti olur.

Ahududu ya da Frambuaz / doğal. ( Rubus idaeus ) 
( Kümbet Yaylası, Dereli / Giresun )

Böğürtlen, ılıman iklimlerde ve güneşli yerlerde yetişir.  Yurdumuzun da içinde bulunduğu bir çok  Asya ve Avrupa ülkesinde  doğal olaraktan yetişmektedir. Karadeniz ve Marmara bölgelerimiz böğürtlen yetiştirmeye çok uygundur.
Fazla sıcak ve kurak yerler  böğürtlen yetiştirmeye uygun değildir. Yağişlı bölgeleri ve  humusça zengin, gevşek, nemli toprakları sever. 

Böğürtlen, dut gibi çok sayıda meyveciğin bir araya gelmesiyle oluşmuştur ( birleşik meyve ). Yabani türleri daha lezzetli ve yararlıdır, ancak dikenli olduğu için toplanması zordur.

Yaban gülüne benzeyen böğürtlen çiçeği.

Böğürtlen  çiçeklerini ayni  zamanda açmaz, bu nedenle meyveleri
 ayni  zamanda olmaz.

Böğürtlen, şifalı bir bitkidir. Yaprak ve köklerinden de  yararlanılmaktadır. Meyveleri taze olarak yendiği gibi  şurup, dondurma, pasta ve reçel yapılır.  Ayrıca, dekoratif olduğu için süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Yayılıcı bir bitkidir, çoğu zaman yere değen sürgünlerinin  köksalması ile  çoğalır. Ayrıca tohumdan, kökten ayırarak ve çelikle de çoğaltılır.

Dikkat:  Böğürtleni budarken,  meyvelerin bir önceki yılki filizlerde oluştuğu göz önünde  bulundurulmalıdır. 

Böğürtlen ( Rubus caesius )  / kültür. 


Kültüre alınmış dikensiz böğürtlen ( Rubus caesius )


Yabani böğürtlen  ( Rubus sanctus )
( Bu sayfa son olarak 01. 09. 2019 tarihinde güncellenmiştir. )