Teos Doğa Sporları Grubu'nun düzenlediği bu haftaki ( 10. 11. 2013 ) doğa yürüyüşü Atatürk'ün ölümünün 75. yıl dönümü nedeniyle 'Özdere Karacadağ Atatürk'ü Anma Etkinliği', adı altında yapıldı. Yürüyüş 13 arkadaşımızın katılımı ile yapıyoruz.
Doğa yürüyüşü yapacağımız parkurun bulunduğu Özdere'ye, Seferihisar'dan kalkan 8.30 otobüsü ile hareket ediyoruz. Bazı arkadaşlarımız ise yolda, Doğanbey ve Özdere'de katılıyor.
Ömür Beldesin'de ( Doğanbey ) saat 09. 05 gösterdiği için; yolcularla beraber otobüsten inerek ulu önder ATATÜRK için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuyoruz. Daha sonra yolumuz üzerinde bulunan Ürkmez ve Gümüldür beldelerinden geçerek Özdere'ye ulaşıyoruz.
Özdere, İzmir'e 83 km, Seferihisar'a ise 38 km. mesafede bulunuyor, denizle ormanın kucaklaştığı Ege Denizi kıyısında kurulmuş. Daha çok yazlıkların bulunduğu şirin bir belde. Tarihi Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. İdari bakımdan Menderes ( Cumaovası ) ilçesine bağlı, mahalle. İlçe merkezine 45 km. mesafede bulunuyor.
Eski adı Kesre, Özdere'nin en önemli geçim kaynakları başta turizm olmak üzere mandalina ( satsuma ) ve tarımı oluşturmaktadır.
Özdere'de yarım saat kadar çay içip dinlendikten sonra, mandalina bahçeleri arasındaki dar yollardan geçerek, bizi Karacadağ'a götürecek orman içindeki toprak yola ulaşıyoruz.
Karacadağ, 500-600 m. yüksekliğinde bir tepe, kıyıdan birden bire yükseliyor. Tepenin Özdere'ye bakan yamaçları oldukça dik ve ormanlık. Doğa yürüyüşleri için zor bir parkur, bu nedenle bazı arkadaşlarımız yürüyüşe gelmemiş.
Kıyıdan yükseldikçe Özdere ve Ege Denizi adeta ayaklarının altında kalıyor. Özdere ve Ege Denizi kıyıları yükseldikcedaha güzel görünüyor.
Yol boyunca koçayemişler, siklamanlar, papatyalar, çiğdemler.... çiçek açmış. Yaprakları sararan ağaçlar da olmasa bahar geldi sanılacak.
Orman içindeki ayı fındığı, mersin, sakız gibi çalılar yürüyüşümüzü daha da zorlaştırıyor. Çok sarp yerlerden geçiyoruz, kayıp düşmemek için çok yavaş ve dikkatli yürüyoruz.
Üç saatten fazla süren bir yürüyüşten sonra, kayalık bir yer olan Karacadağ'ın zirvesine ulaşıyoruz. Manzara yorgunluğumuzu unutturuyor. Harika!
Bir süre dinlenip manzaranın tadını çıkarıyoruz. Daha sonra da çam ağaçlarının altında hep beraber getirdiğimiz azıklarımızı yiyoruz.
Geriye dönüşümüz çok daha kolay oluyor, üç saatte zor çıktığımız Karacadağ'dan bir saat gibi kısa bir sürede iniyoruz.
Özdere'de yorgunluk çaylarımızı içtikten sonra, yeni bir doğa yürüyüşünde buluşmak umuduyla vedalaşıp ayrılıyoruz.
Doğa yürüyüşleri hiç şüphesiz çok yararlı bir spor. Bir taraftan sağlığınızı korurken, diğer yandan doğayı daha iyi tanıma fırsatı buluyorsunuz. Toplu halde yapılması ise işin bir başka güzel yanı. Yeni insanlarla tanışma ve dostluk kurma fırsatı yakalıyorsunuz. Kısaca, sağlığı yerinde olan herkesin bu tür etkinliklere katılmasında büyük yarar var.
Yeni doğa yürüyüşlerinde görüşmek üzere bizi izlemeye devam ediniz, sevgili doğa severler.
Doğa yürüyüşü yapacağımız parkurun bulunduğu Özdere'ye, Seferihisar'dan kalkan 8.30 otobüsü ile hareket ediyoruz. Bazı arkadaşlarımız ise yolda, Doğanbey ve Özdere'de katılıyor.
Ömür Beldesin'de ( Doğanbey ) saat 09. 05 gösterdiği için; yolcularla beraber otobüsten inerek ulu önder ATATÜRK için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuyoruz. Daha sonra yolumuz üzerinde bulunan Ürkmez ve Gümüldür beldelerinden geçerek Özdere'ye ulaşıyoruz.
Özdere, İzmir'e 83 km, Seferihisar'a ise 38 km. mesafede bulunuyor, denizle ormanın kucaklaştığı Ege Denizi kıyısında kurulmuş. Daha çok yazlıkların bulunduğu şirin bir belde. Tarihi Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. İdari bakımdan Menderes ( Cumaovası ) ilçesine bağlı, mahalle. İlçe merkezine 45 km. mesafede bulunuyor.
Eski adı Kesre, Özdere'nin en önemli geçim kaynakları başta turizm olmak üzere mandalina ( satsuma ) ve tarımı oluşturmaktadır.
Özdere'de yarım saat kadar çay içip dinlendikten sonra, mandalina bahçeleri arasındaki dar yollardan geçerek, bizi Karacadağ'a götürecek orman içindeki toprak yola ulaşıyoruz.
Karacadağ, 500-600 m. yüksekliğinde bir tepe, kıyıdan birden bire yükseliyor. Tepenin Özdere'ye bakan yamaçları oldukça dik ve ormanlık. Doğa yürüyüşleri için zor bir parkur, bu nedenle bazı arkadaşlarımız yürüyüşe gelmemiş.
Kıyıdan yükseldikçe Özdere ve Ege Denizi adeta ayaklarının altında kalıyor. Özdere ve Ege Denizi kıyıları yükseldikcedaha güzel görünüyor.
Yol boyunca koçayemişler, siklamanlar, papatyalar, çiğdemler.... çiçek açmış. Yaprakları sararan ağaçlar da olmasa bahar geldi sanılacak.
Orman içindeki ayı fındığı, mersin, sakız gibi çalılar yürüyüşümüzü daha da zorlaştırıyor. Çok sarp yerlerden geçiyoruz, kayıp düşmemek için çok yavaş ve dikkatli yürüyoruz.
Üç saatten fazla süren bir yürüyüşten sonra, kayalık bir yer olan Karacadağ'ın zirvesine ulaşıyoruz. Manzara yorgunluğumuzu unutturuyor. Harika!
Bir süre dinlenip manzaranın tadını çıkarıyoruz. Daha sonra da çam ağaçlarının altında hep beraber getirdiğimiz azıklarımızı yiyoruz.
Geriye dönüşümüz çok daha kolay oluyor, üç saatte zor çıktığımız Karacadağ'dan bir saat gibi kısa bir sürede iniyoruz.
Özdere'de yorgunluk çaylarımızı içtikten sonra, yeni bir doğa yürüyüşünde buluşmak umuduyla vedalaşıp ayrılıyoruz.
Doğa yürüyüşleri hiç şüphesiz çok yararlı bir spor. Bir taraftan sağlığınızı korurken, diğer yandan doğayı daha iyi tanıma fırsatı buluyorsunuz. Toplu halde yapılması ise işin bir başka güzel yanı. Yeni insanlarla tanışma ve dostluk kurma fırsatı yakalıyorsunuz. Kısaca, sağlığı yerinde olan herkesin bu tür etkinliklere katılmasında büyük yarar var.
Yeni doğa yürüyüşlerinde görüşmek üzere bizi izlemeye devam ediniz, sevgili doğa severler.
İşte bu yürüyüşümüzden renkli kareler.
İzmir'in önemli turistik merkezlerinden Özdere. Mavi ile yeşilin buluştuğu Ege kıyıları. |
Özdere'den Karacadağ. |
Mandalina bahçelerinin arasından geçerek Özdere'den uzaklaşıyoruz. |
Doğa yürüyüşüne katılan arkadaşlarımız. |
Yolda rastladığımız köpek yavruları ile oynuyoruz. |
Bir süre orman içinde ki toprak yoldan yürüyoruz. |
Yol boyunca en çok kocayemiş ağaçları dikkatimizi çekiyor. Bazıları çiçek açmış, bazılarının ise meyveleri olgunlaşmış, yeniyor ( Arbutus unedo ) |
Koca yemiş çiçeği |
Koca yemiş ağacı ve henüz olgunlaşmamış meyveleri |
Koca yemiş ağacı ve olgunlaş meyveleri |
Koca yemiş, ya da Dağ çileği çiçeği |
Koyungözü ( Bellis perennis ) |
Yol çok dik olduğu için sık sık mola veriyoruz. |
Yaprakları sararmış bir ağaç. |
Sarmaşık / Akasma ( Clematis cirrhosa ) |
Saparma ( smilax aspera ) çiçek açmış. |
Siklaman ya da Kandil kökü ( Cyclamen hederifolium ) |
Kısa bir mola. |
Yapışkan andız otu / ( İnula viscosa ) |
Yoruma gerek var mı? |
Mersin, Murt ( Myrtus communis ) |
Sakız çalısı ( Pistacia lentiscus ) |
Orman içinde yürüyoruz. |
Yaşlı bir karaçam ağacı |
Karaçam ağacı ( Pinus nigra ) |
Karaçam ormanı |
Orman içinde yürürken zor anlar yaşıyoruz. |
Mantarlar |
Bir çeşit ağaç mantar. |
Bir karaçam ağacı. |
Tespih ağacı veya ayı fındığı ( Styrax officinalis ) |
Kısa bir mola. |
Çınar ağacı |
Çiğdem çiçeği ( Crocus sp. ) |
Ayı fındığı ( Styrax officinalis ) |
Orman içinden bir gürünüş. |
Karacadağ'dan Özdere |
Arkada Ege Denizi ve Özdere görünüyor. |
Karacadağ / Özdere Hatırası |
Azıklarımızı çam ağaçlarının altından Ege Denizi kıyılarını seyrederek yiyoruz. |
Karadağ'dan Özdere ve Ege Denizi'nin görünüşü. |
Dönüşümüz daha kolay ve kısa sürüyor. |