26 Temmuz 2013

DOĞUKARADENİZ YAYLALARI ÇİÇEKLERİ ( 4 )

Rize'deyiz;  Programımızda Kaçkar Dağları Milli Park'ı içinde bulunan Fırtına vadisi ve Ayder yaylası var. Sabah Ayder Yaylası'nı,  öğleden sonra ise Fırtına vadisinde bulunan Zil kale ve Palovit Şelalesi'ni  geziyoruz.  Bu şekilde, daha çok  yaylalarında  yaptığımız gezimizi  tamamlıyoruz.  Tekrar gelebilmek dileklerimle; Buyurun bugünkü gezimize başlıyalım. 
Daha önceki bölümlerin linkleri de şöyle, okumanızı tavsiye ederim. 
http://kadirbekci53.blogspot.com/2010/05/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-1.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/07/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-2.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/07/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-3.html

                                                      AYDER YAYLASI:

Ayder,  Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı, Kaçkar Dağları'nın eteklerinde, 1350 m. yüksekliğinde, etrafı ladin  ormanlarıyla  kaplı çok güzel bir yayla. 
Yurdumuzun en eski kaplıcalarından biri olan 'Ayder Yaylası Kaplıcaları', buranın eskiden beri dinlenme ve şifa yeri olmasına neden olmuştur.

Ayder Yaylası, 1987 yılında turizm merkezi, 1994 yılında ise milli park olarak kabul edilmiştir. Bu durum doğayı  koruumak ve turizmi geliştirmek  açısından yararlı olsada, maalesef yapılaşmanın tam olarak önüne geçtiği söylenemez.

Ayder Yaylası, etrafını kuşatan ladin ormanları, Gelin Tülü Şelalesi, bol oksijenli havası ve yemyeşil çimenleri ile, bütün doğa severlerin  gezilip görülmesi gereken  bir yer. Görmediyseniz  proğramınıza almalısınız.  

Rize'nin en önemli turizm merkezlerinden biri  sayılan  Ayder Yaylası
( Çamlıhemşin / Rize ) 

Ayder Yaylası  ve Gelin Tülü Şelalesi'ni oluşturan dere. 

Ayder Yaylası'nın 1994 yılında milli park olması, doğanın korunması
 açısından  yararlı olmuştur. Ancak yapılaşmanın önüne geçildiği söylenemez. .
   
Ayder yaylası
Gelin Tülü Şelalesi'nin döküldüğü dere. 

Gelin Tülü Şelalesi ( Çamlıhemşin / Rize ) 

Ayder Yaylası ( Çamlıhemşin / Rize )

Gelin Tülü Şelalesi
(  Ayder Yaylası, Çamlıhemşin / Rize ) 

Hemşin şifa otu ( Erigeron annuus )

Ayder Yaylası tam bir çiçek cenneti. Bazı araştırmalara göre,  burada 80-90'ı  endemik olmak üzere 450-500  bitki türü  bulunmaktadır.  Burada kısa bir süre  kaldığımız için, yaylada gezip  fotoğraf çekemiyorum. Yol kenarlarında gördüğüm sadece bir kaç çiçeği çekebiliyorum. 

Zarif ıtır, Kara gözlü turnagagası
( Geranium psilostemon )

Pisikulağı ( Sedum stoloniferum )

Balkaymak sallebi
( Dactylorhiza x rizeana / Rize balkaymağı  )

Civanperçemi ( Achillea millefolium )

Koca pireotu ( Tanacetum macrophyllum )
 
Çan çiçeği, Kirpikli çıngırak  ( Campanula latifolia )

Zarif ıtır, Kara gözlü turnagagası
( Geranium psilostemon )

                                                          FIRTINA VADİSİ

Fırtına vadisi: Dünyanın öncelikle korunmasını istediği yerlerden birisidir. Peki biz ne yapıyoruz; Dünyanın korumamızı özellikle istediği Fırtına Vadisi'ni HES projeleri ile  yok etmeye çalışıyoruz. Halkın tepkisiyle  şimdilerde rafa kaldırılan bu proje, her an yeniden gündeme getirilebilir. Halbuki buradan elde edileck elektrik enerjisi doğayı koruyarak, turizmden elde edilecek gelirle  karşılanabilir ve doğa da  korunmuş olur. 

Kaçkar dağlarının yamaçlarından akan suların birleşmesi ile oluşmuş olan Fırtına Deresi ( 57 km.) Ardeşen yakınlarından denize dökülmektedir. Debisi çok yüksektir. hızlı akan bu akarsu kano -raftinğ sporları için de çok elverişlidir.

Fırtına deresi'nin bir özelliği de;  Üzerinde  çok sayıda tarihi  taş kemer köprü bulunmasıdır. Günümüzde sadece yayaların gelip geçtiği bu köprüler, turizm açısından oldukça değerli yapılar olup korunması gerekmektedir. 

Ardeşen - Çamlıhemşin yolu üzerindeki Timisvat Osmanlı Köprüsü.
( Köprüköy Köprüsü )


Çamlıhemşin - Ayder yolu ve  tarihi Kale ( Hala ) Köprüsü

Çat deresi üzerindeki Şenyuva köprüsü ( Eski adı Çinçiva / Mutlu insanların yaşadığı yer  ). Yöredeki en eski
 ve büyük köprü, 1696 yılında yapıldığı sanılıyor.

1994 Yılında Milli Park haline getirilen bölge çok zengin bir bitki örtüsüne sahip bulunmaktadır.  Çamlıhemşin Belediye başkanı'nın ifadesine göre;  Kaçkar Dağı Milli Parkı içinde  24 ü endemik olmak üzere 1430 çeşit bitki bulunuyormuş.
Fırtına Vadisi sadece doğal bitki örtüsü bakımından değil; Yetiştirilen kültür bitkileri  bakımından da çeşitlilik arz etmektedir. İşte bunlardan bazıları;

Yeşil çay bahçeleri.
Halkın en önemli gelir kaynağıdır. Çay tarımına Rize'de 1940 yıllarında başlanmıştır. 
Çay bitkisi ( Camellia sinensis ) ve  meyveleri

İzmr'de bir türlü yetiştiremediğim kivi ( Actinidia deliciosa ).
 Karadenizin nemli ve serin havasını  sevmiş.
Karadeniz Bölgesi'nde çok sevilen ve yetiştirilen bir meyve. 
 karayemiş. Nam-ı diğer taflan ( Prunus laurocerasus )
Fırtına vadisinde yetiştirilen bir başka tarım ürünü olan  fındık
( Corylus / kültür formu  )

Gürgen ( Carpinus betulus )

Kestane ağacı ( Castanea sativa ) 
Doğal olarak yetişen kestane ağaçları yörede  arıcılığın gelişmesini ( kestane balı ) sağlamıştır. 

Kokulu üzüm / İsabella ( Vitislabrusca )  ve çardak olarak kullanılan 'yaykın ağacı / kızıl ağaç'.
 (  Kızıl ağaç ( Alnus glutinosa ), fındık gibi huşgiller / betulaceae  familyasındandur ve  bölgede  kendiliğinde yetişmektedir )

Kara lahana ( Brassica oleracea var.viridis ).
Yörede çok sevilen bir sebzedir. 

Zil Kale 
Yakın bir zamanda restore edilmiş olan Zil kalesi sekiz burç
 ve bir gözetleme kulesinden oluşmaktadır.

Zil Kale, Fırtına vadisindeki en önemli tarihi eserllerden biridir.  Osmanlı İmparatorluğu zamanında Zir Kale ( aşağı kale ) deniyormuş. Ne zaman ve kimler tarafından  yapıldığı ise tam olarak tespit edilememiş.  
Komenonslar tarafından yapıldığı sanılan kale önce ağaçtan, 13. yüzyılda da  ise bu günkü şeklinde taştan yapılmıştır. Haberleşme ve gözetleme amaçlı  yapıldığı sanılan kaleyi; Osmanlılar ise sığınma ve kervanların konaklama yeri olarak kullanmıştır. 
Denizden 750 m. yükseklikteki Zil Kale, Fırtına vadisine hakim bir konumdadır. Kaçkar dağlarının zirvesine nazırdır. ( Bilgiler Kale girişindeki tabeladan  alınmıştır. )

Zil Kale'den, 3932 m yükseklikteki  Kaçkar Dağları'nın görünüşü.
.
Fırtana vadisinde son olarak Palovit şelalesini geziyoruz. 15 m. yüksekliğindeki şelale çok muhteşem. Vadi içinde yer alan bitkiler ise, tropikal kuşak ormanlarını hatırlatıyor.

Palovit Şelalesi, Kaçkar Dağları Milli Parkı içinde ve
ayni adı taşıyan dere üzerinde bulunuyor.
Bir tür eğrelti otu,
Belki pilunç / Aslanyatağı  ( Dryopteris affinis )  

Palovit şelalesi
( Çamlıhemşin / Rize )
Palovit şelalesi
Palovit Deresi

Kamaniça, Tutsan, Binbirdelik otu, Sarı kantaron
( Hypericum androsaemum )

Ormangülü, Komar ( Rhododendron ponticum )

Kabalak otu ( Petasites hybridus )

Beyaz papatya, Gümüşdüğme ( Tanacetumparthenium )

Geyikdili, Öküzdili 
( Asplenium scolopendrium ya da Phyllitis scolopendrium )

Yapışkan otu ya da Nakıl çiçeği ( Silene compacta )

( Bu yayın son olarak 28. 01. 2021 tarihinde düzenlenmiştir. )

22 Temmuz 2013

DOĞUKARADENİZ YAYLALARI ÇİÇEKLERİ ( 3 )

Doğukaradeniz Bölgemiz ve  yaylalarında yaptığımız  gezimizin bu bölümünde, Trabzon yöremizde gezdiğimiz yerlerden kısaca söz edeceğim.  İki gün süren gezimiz sırasında birinci gün şehrin merkezinde bulunan Atatürk Köşkü ve Ayasofya Kilisesi'ni, daha sonra da Sümela Manastırı'nın da içinde yer aldığı, Maçka ilçesinde bulunan 'Altındere Vadisi Milli Parkı'na geziyoruz.  

İkinci gün ise Çaykara ilçesinde bulunan  Uzungöl ve Demirkapı yaylalarını geziyoruz. Ancak, havanın yağışlı  ve sisli olması nedeni ile  poroğramımızıda yer alan  bazı yaylaları yeterince  gezemiyoruz. Umarım başka bir zaman   buraları tekrar  gezme imkanım olur. 

Bitkilere olan sevgim ve  merakım nedeni ile, gezdiğimiz yerlerdeki tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra, bildiğim kadar yörenin bitki örtüsünü  ve çiçeklerini de tanıtmaya  çalışıyorum.  Umarım az da olsa bitkilerimizin  ve çiçeklerimizin tanınmasına, sevilmesine  ve dolayısiyle  korunmasına  bir katkım olur.

Maalesef, günümüzde doğa korunacak bir duruma  gelmiştir. Sevmediğimiz, tanımadığımız bir şeyi koruyamayız.
Doğayı, bitkileri, hayvanları tanıtıp sevdirmek ve korumak gelecek kuşaklara karşı  yapmamız gereken bir insanlık borcu olduğunu  unutmayalım. 

Aşağıdaki linkleri tıklıyarak daha önce gezdiğimiz yerleri  izleyebilirsiniz.
http://kadirbekci53.blogspot.com/2010/05/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-1.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/07/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-2.html

BİRİNCİ GÜN
Atatürk Köşkü, Trabzon 
( 1903 yılında Kostantin Kabayanidis isimli bir Yunanlı tarafından yaptırılmıştır. )


Trabzon gezimize Atatürk Köşkü'nü gezerek başlıyoruz. Atatürk 1924, 1930 ve 1937 yıllarında Trabzon'a yaptığı üç ziyaret sırasında da bu köşkte kalmıştır. 1943 yılında müze haline getirilmiş olan köşkün içinde, Atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir. Atatürk vasiyetinin bir kısmını burada yazmıştır. Köşkün bahçesi  çok güzel düzenlenmiş. 

 Atatürk Köşkün'nün  bahçesi.
Kelebek çalısı ( Buddleja davidii )

Trabzon Ayasofya Kilisesi ( Müze )

 Daha sonra Ayasofya Müzesi'ni geziyoruz. Kilise olan bu bina 1964 yılında müze haline getirilmiş. Latinlerin yıktığı Bizans İmparatorluğ yerine, Trabzon'da Komnenosların kurduğu Trabzon Rum Devleti zamanında ( 1238-1263 ) yılarında inşa edilmiş.  Kare-haç planlı olan bina çok yüksek bir kubbeye sahip olup, en güzel Genç Bizans Kiliselerinden biri kabul edilmektedir.

Ayasofya  kilisesinin bahçesindeki tarihi  'Çan Kulesi'

Kilisenin bahçesinde yer alan çan kulesi, daha sonra ( 1427 ) yılında yaptırılmış. Kiliseden ayrı olması ise  dikkat çekiyor.

Öğleden sonra ise;  Sümela Manastırının da içinde yeraldığı Maçka'daki Altındere Vadisi Milli Parkı'na gezmek  için hareket ediyoruz.  Maçka'ya gelince yağmur yağmaya başlaması ise  canımızı sıkıyor.
Sümela Manastırı'nın bulunduğu 'Altındere Vadisi Milli Parkı' Trabzon'un Maçka ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Milli parkın önemli bir  özelliği de, değişik bitki türlerinden oluşan zengin bir ormanı da içinde bulunduruyor olmasıdır.

Sümela Manastırının bulunduğu dağ  ( Mela / Karatee )
 

Altındere Vadisi Milli Parkı ( Maçka / Trabzon )
Altındere Vadisi Milli Parkı geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşmuş zengin bir bitki örtüsüne sahip. 

Vadi tabanından 270 m. yüksekte bir uçuruma inşa edilmiş olan Panagia Sümela Manastırı.
Roma İmparatorluğu zamanında ( Tahmini:  M.S.365-395 tarihleri arasında ) yapılmış olan Sümela Manastırı bir kompleks halinde olup, içinde kilise, kütüphane, şapel, ayazma ve burada yaşıyanlar için yapılmış odalar bulunmaktadır.( Kaynak: Vikipedi )

Sümela Manastırı'nın yandan görünüşü.

Manastırın girişinde ziyaretcileri bakın kimler karşılıyor.

Sümela Manastırı'nın  iç kısmından bir bölüm.
 
Fresk ( Sümela Manastırı )


Altındere Vadisi'nden Sümela Manastırı'nın görünüçü.
 
Altındere Vadisi Milli Parkı ( Maçka / Trabzon )

Meryem Ana Deresi ( Altındere Milli Parkı / Maçka )

Yağan yoğun  yağmur nedeni ile Altındere Milli Parkı'nı istediğimiz gibi  gezemiyoruz. Bu nedenle sadece  yol kenarında gördüğüm çiçek ve bitkilerin fotoğraflarını  çekembiliyorum.

Kamaniça, Tutsan ( Hypericum androsaemum )

Yara otu, Gelinciklemeotu ( Prunella vulgaris )

Çit sarmaşığı, Bürük ( Calystegia sylvatica ).

Sürünen düğün çiçeği, Tiktakdana  ( Ranunculus repens )


Küçük fevve, Belumotu  ( Asperula taurina ) 
Gümüşdüğme  ( Tanacetum parthenium )

Hoşkeçisakalı, Orman tekesakalı, Gelinpüskülü  ( Aruncus vulgaris  )

Yabani çilek ( Fragaria vesca )

Dolmayaprağı, Adaçayı ( Salvia forskahlei )

Orman ıtırı ( Geranium purpureum)

Kara mürver, Ağaç mürveri ( Sambacus nigra )

                                                             İKİNCİ GÜN
Trabzon ilindeki gezimizin ikinci günü bir doğa harikası olan Uzungöl'e  oradan da Demirkapı Yaylası'na gidiyoruz. Ancak burada da zaman, zaman sağanak halinde yağan yağmur bizi güç durumda bırakıyor. Buna rağmen yine de  buraları gördüğümüz için son derece mutlu oluyoruz.

Uzungöl / Çaykara

Uzungöl,Trabzo'nun Çaykara ilçesine bağlı turistik bir belde, adını kıyısında kurulduğu gölden almış. Doğal bir sit alanı olan Uzungöl ve çevresindeki yamaçlar sık ormanlarla kaplı.Dünyanın ılıman kuşaktaki en yaşlı ormanlardan biri olarak kabul edilmekteymiş. Bu yöredeki ormanlarda  60'ın üzerinde endemik bitki tesbit edilmiş. ( Kaynak: Vikipedi )

Haldizen Deresi üzerinde bulunan Uzungöl'ün oluşumu konusunda iki farklı görüş bulunmaktadır.
 Çoğunlukla alüvyal set gölü olduğunu  kabul edilirken, bazı çoğrafyacılara göre;  heyelan set gölü sayılmaktadır.


Uzungölle ilgli bir tartışmada, gölün etrafında yapılmış olan istinat duvarı hakında. Bu düzenlemenin
 Uzungöl'ün doğal ve ekolojik yapısını bozduğu gerekçesi ile, yıkılması ve  eski doğal haline dönüştürülmesi istenmektedir. 

Dünyanın en yaşlı ormanı ( Uzungöl / Çaykara )

Şiddetli yağmura rağmen, Uzungöl'den 15 km. uzakta  Demirkapı yaylasına çıkmaya karar veriyoruz.Yolun bozuk olması nedeniyle de, yaylaya  yörenin minübüsleri ile çıkıyoruz.

Demirkapı Yaylası ( Haldizen ), Çaykara / Trabzon

Çaykara ilçesine bağlı olan Demirkapı Köyü ve yaylası,  Soğanlı ve Kaçkar Dağlarının eteklerinde, çevreye hakim bir boğazda kurulmuştur.  Eski adı  Haldizen'miş.
Uzungöl, bu yaldan doğan Haldizen Deresi'nin önünün yamaçlardan  düşen taşların kapamasıyla oluşmuştur. 
Dağların  zirvesine yakın bir konumda olması ve üzerinde bulunan çok fazla  krater gölleri, Demirkapı Yaylası'nın turizm bakımından önemini artırmıştır.  Uzungöl- Bayburt bağlantı yolunun buradan geçiyor olması ise,  buranın  önemini artıran bir başka neden olmuştur.  ( Kaynak: Vikipedi )

Demirkapı Yaylası ve Sğanlı Dağları

Haldizen Deresi ve Demirkapı Yaylası.



Yağmur ve sis. Karadeniz yaylalarının iki temel özelliğidir.

Köye adını veren Haldizen deresi

 Yağan yağmur ve sis buradan Uzungöl'ü ve Trabzon'u kuşbakışı olarak  seyretmemize izin vermiyor, ancak  yine de de çok muhteşem bir doğa ile karşılaşıyoruz. Köyün etrafı yemyeşil çayır  ve  kır çiçeklerle kaplı.  Sağnak yağmura rağmen fotoğraf çekmeye çalışıyorum, umarım beğenirsiniz.

Demirkapı ( Haldizen ) Yaylası Çiçekleri:

Pisot  ( Valeriana alliariifolia  )

Sığırkuyruğu ( Verbascum sp. )

Sütotu ( Polygala sp. )

Hoş filburnu ( Rhynchocorys stricta )

Türpenk ( Diplotaxis tenuifolia ).

Ebedön, Küçük turnagagası  ( Geranium purpureum )

Yaman parmakotu ( Potentilla reptans )

Çeykodim ( Cardamine raponifolia )

Tülübaş ( Psephellus sp. ) 

Zerena, Sütleğen  ( Euphorbiae amygdaloides  )

Balkaymak salebi ( Dactylorhiza sp. )

Kuşburnu ( Rosa canina )

Sığırkuyruğu ( Verbascum sp. )

Beşparmakotu ( Potentilla  crantzii)

Unutmabeni çiçeği, Boncuk çiçeği ( Myosotis  sp.)

Unutmabeni çiçeği / beyaz renkli  ( Myosotis sp )
( Genel olarak mavi renkli  olan unutma beni
 çiçeğinin, doğada nadir olarak nbeyaz ve pembe renklisine  rastlanmaktadır. ) 

Karakafesotu, Tomara   (  Symphytum sylvaticum   )

Kenger, eşekdikeni ( Carduus sp. )

Çan çiçeği ( Campanula sp. )

Koca pireotu ( Tanacetum macrophyllum )

Gazelboynuzu ( Lotus corniculatus )

Zarif ıtır, Kara gözlü turna gagası
( Geranium psilostemon )

Geven ( astragalus sp. )

Cimen eveleği, Küçükdene. Kurt pençesi, Çiyan otu
( Polygonum  bistorta)

Burçak, Taclı fiğ  ( Coronilla sp. )

Gıcıgıcı, Nakil otu ( Silene latifolia )

Orman ıtırı, Gelinçarşafı  ( Geranium pyrenaicum )

Sıraca otu ( Scrophularia sp.  )

Geven ( Astragalus sp. )

Zerena, Sütleğen  ( Euphorbiae amygdaloides  )

Misk devedikeni, Eşekdikeni ( Carduus nutans )

Kara banotu, Gavur haşaşı ( Hyoscyamus niger )

Koca pireotu ( Tanacetum macrophyllum )

Uydu Haritası İçiç Tıkla.
http://www.haritalar.web.tr/trabzon_haritasi.html

( Bu yayın son olarak 27. 01. 2021 tarihinde güncellenmiştir. )