27 Ağustos 2019

VARGİT ÇİÇEKLERİ AÇTI SEN GELMEDİN !

Sonbaharda Doğukaradeniz yaylalarını süsleye vargit çiçekleri.
( Karatepe Yaylası, Paşakonağı / Bulancak )

Vargit çiçeği ( Colchicum speciosum ),  bir acıçiğdem / güzçiğdemi  ( Colchicaceae ) türüdür. Anavatanı kafkasya ve Türkiye olan bu bitki çok yıllık olup soğanlıdır. Doğal olarak yaylalarda yetişir, eylül - ekim aylarında kadeh şeklinde, pembemsi - mor renkli  çiçek  açar. Yaprak  ve meyveleri ilkbaharda ortaya çıkar ve daha sonra  kurur.  Yurdumuzda  50'ye  yakın  acıçiğdem  ( ya da güz çiğdemi )  türü bulunduğu belirtilmektedir.  Yaylalarda havaların soğumaya başlamasıyla beraber açmaya başlayan güzçiğdemleri,  yayla mevsiminin bittiğini haber veren bir işaret kabul edilir.  Bu nedenle colchicum  türlerine bazı yörelerde göçkovan, kalkgit ve vargit gibi adlar verilmiştir. Çiçeklerini  açtıkları zaman yapraksız olması ise, halk arasında öksüzoğlan, öksüzali, aliöksüz gibi adlar verilmesine neden olmuştur. 

Giresun yöresinde ( Bulancak, Piraziz ), Colchicum speciosum çiçeklerine  vargit çiçeği, ilkbaharda ortaya çıkan  yapraklı haline ise 'cambırt' denmektedir. ( Cambırtca - yayla,  adını bu çiçekten almış olmalı.  ) 
Colchicum speciosum:  Şepart, Likofor, Galeden ( Artvin ), Likoser ( Trabzon ), Zumak ( Trabzon) gibi adlarla da bilinmektedir.
Vargit çiçeği, bütün  acıçiğdem ( colchicum ) türleri gibi  zehirli bir bitki olup yenmez. Tohumları değerlidir.

Cambırt: Giresun yöresinde vargit çiçeğinin ( Colchicum speciosum ), ilkbaharda   
ortaya çıkan yapraklı  ve meyveli haline  cambırt denmektedir. 

Vargit çiçeği ayni zamanda ayrılığı simgeler. Yaylalarda tanışan nice sevgili, bu çiçeklerin açmaya başlaması  ile birlikte, belkide bir daha kavuşmamak üzere vedalaşarak köylerine döner. Bu durum bazı efsanelere de konu olmuştur.

Aşağıda, Giresun yaylarında geçtiği söylenen  hüzünlü  bir aşk  hikayesini şiirselleştirerek anlatmaya çalıştım.  Umarım heğenirsiniz.

Vargit çiçeği, Şepart ( Colchicum speciosum )

                                            Vargit Çiçekleri Açtı Sen Gelmedin 

Bak ben yine geldim, yeminimi tutamadım!
Aradan kaç yıl geçti ama, sen gelmedin.
Her yerde vargit çiçekleri açtı, göç zamanı geldi
Belki gelirsin diye, hala bekliyorum.

Biliyorum gelmeyeceksin, benimki sadece bir hayal.
Gezdiğimiz o yerler artık, bana haram.
Hani adımızı yazdığımız kavak ağacı vardı ya!
Benim bu halimi daha fazla  dayanamadı, kurudu.

Duydum evlenmişsin, zengin bir adamla.
Hani ölürümde kimseye varmam diyordun!
Meğer söylediğin bütün sözler yalanmış.
Halbuki, ben herşeyimi terketmiştim senin için.
.
Eğer bir gün yolun düşer de buralara gelirsen.
Hani saçlarına vagit çiçekleri taktığım, o göl var ya!
Ben artık hep oradayım.
Göle bir bak, göreceksin.

A Kadir Bekçi

Yararlandığım kaynaklar: 1 - Türkçe Bitki Adları Sözlüğü ( Turhan Baytop ), 2 - Türkiye Bitkileri Sözlüğü ( Prof. Dr. Ertan Tuzlacı ).

22 Ağustos 2019

BİR FOTOĞRAFIN HİKAYESİ ( Keten Çiçeği )

İşte trenden çektiğim  o fotoğraf  ( Sarı keten çiçeği - Linum mucronatum  ).
Bu defa size bir çiçeği tanıtmaktan ziyade; Onu tanıyabilmek için çektiğim bir fotoğrafın hikayesini  anlatacağım.  Bu çiçeği merak edenler için ise, kısa bir dip notu düştüm.

Bu yılın ( 2019 )  haziran ayında eşimle beraber bir turla, Doğu Ekspresi ile Ankara'dan Kars'a gidiyorduk. Ben gündüzleri daha çok  fotoğraf çekiyordum.  En arka vagonda olmamız benim açımdan  çok  iyi olmuştu. Buradan daha rahat  fotoğraf çekebiliyordum. Yanımda fotoğraf çeken bir kaç kişi daha vardı.  Hem sohbet ediyor, hemde birbirimize  ilginç bulduğumuz şeyleri göstererek yardımcı oluyorduk. Tren, inanılması zor yerlerden geçiyordu.  Yol boyunca, yer yer rengarenk  kır çiçekleri açmıştı. Benim bu tür  gezilerdeki bir  amacım da, o yörenin florasının fotoğrafını çekmek olduğu için, bunları çekemediğim için üzülüyordum.

Doğu Ekspresi .
Trenimiz Sivas - Erzincan arasında bir yerde ilerliyordu.  Yol boyunca öbek, öbek sarı bir  çiçek açmıştı. Gittikçe çoğalan  bu çiçeğin ne olduğunu merak etmeye başlamıştım.   Zum yaparak çektiğim fotoğraflar, tren hareket halinde olduğu için çok bozuk  çıkıyordu. Sonunda kendimi sadece  bu çiçeğin fotoğrafını çekmeye odaklandım, gördüğüm yerde makinamın deklanşörüne basıyordum, başka hiç bir şeye bakmıyordum.  Bu şekilde  yüzlerce fotoğraf çekmişim. Ancak, yine  çektiğim fotoğrafların  hepsi de birbirinden kötüydü.  Bunlara bakarak  o çiçeği tanımak mümkün değildi.

Akşam olunca, belleğimde yer açmak için  çektiğim  fotoğrafları  tek tek silmeye başlamıştım. Belki bir ip ucu yakalarım diye, yine de bazılarını silmiyordum. Bir den gözlerime inanamadım, oldukça net bir fotoğraf vardı. Nasıl olduysa, daha önce baktığımda görmemişim.  Birden, gayri ihtiyari olarak  'KETEN'* diye yüksek sesle bağırınca, etrafta bulunanlar  bana doğru  bakmaya başladı.
Aslında ketenin bu türünü daha önce hiç  görmemiştim. O kadar mutlu olmuştum ki, anlatamam. Beni deli sananlar umurumda bile değildi. Emin olmak için internete girdim, doğru tahmin etmiştim. Bu bir  keten türü idi ( Sarı keten ). 
Hayatımın belki de en ilginç fotoğrafını çekmiştim. Eğer bu fotoğraf  olmasaydı, hayatım boyunca bu çiçeği hep merak edip duracaktım! Şimdi benim için, o geziden kalan güzel bir anı oldu. Sizlerle paylaşmak istedim, umarım beğenirsiniz.

Sivas - Erzurum Demiryolu ( 1933 - 1939 ): Büyük ölçüde kazma kürekle yapılmış olan bu  demiryolu, Cumhuriyetimizin  kuruluş döneminde yapılan en önemli eserdir. 550 km. uzunluğunda ki bu demiryolunun  23 km'lik kısmı tünellerden geçmektedir.
* Keten ( linum sp. ), ketengiller ( linaceae )  familyasından haziran - temmuz ayları arasında  ipek gibi mavimsi veya sarı renkli çiçekler açan  otsu bir bitki cinsidir. En yaygın türü kültürü yapılan  Linum  usitatissimum  dur. Tohumu ve lifi için yetiştirilmektedir. Tohumlarından elde edilmekte olan bezir yağı boya sanayinde kullanılır. Yurdumuzda doğal olarak 40'ın üzerinde keten türü yetişmektedir. Bunlardan bazıları ise endemiktir.