27 Nisan 2011

BENİM AĞACIM AKASYA ( Nisan )

Akasya ağacım ( Nisan )

Blogger yasağı nedeni ile  mart ayında akasya ağacım ile ilgili izlenimlerimi yazamamıştım. Aslında akasya ağacımda mart ayında,  şubat ayındaki  gibi  gözle görülür bir gelişme olmadı. Zaman zaman dallarına konan kuşları  ve  iyi havalarda altında  çay içtiğimizi hissetmişmidir bilmiyorum.

Bugün, Seferihisar'da yağmurlu bir  hava var.  Akasya ağacımın yapraklarını açtı, çiçek tomurcukları ise iyice kabardı.  Mayıs ayında  çiçek açmış olarak görmek umuduyla...!

Behçet Necatigil'den güzel bir şiir.

                                            AĞAÇLARIMIZ
Ağaçlar da insanlar gibi
Seveni olur, sevmeyeni,
Keserseniz ağlarlar
Tıpkı dövülen insanlar gibi.

Ağaçlar da insanlar gibidir,
Olar da çalışır, durmadan.
Ve hepsi de yararlıdır,
Örnek bir insan gibi.

Türküler söyler gelince bahar,
Yaza,kışa hazırlık yaparlar,
Ağaçların da var yürekleri,
Ağaçlar da tıpkı bizler gibi.

Korumalı ağaçları,
Ormanlar yetiştirmeli,
Yakmadan, kesmeden çoğaltmalı.
İnsanları sever gibi,ağaçları da sevmeli.
                  
                   BEHÇET   NECATİGİL

Posted by Picasa

17 Nisan 2011

POLİGALA ÇİÇEĞİ ( Çalı süt otu )

Poligala ya da çalı süt otu ( Polygala myrtifolia ) 
Poligala ya da çalı sütotu  (Polygala myrtifolia ), sütotugiller ( polygalaceae ) familyasından, herdem yeşil, çalı formlu bir bitkidir. Anavatanı Güney Afrika'dır.  Güzel çiçekli olduğu  için bütün dünyada  süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bazı ülkelerde doğallaşmıştır.  Bazı formları  alaca yapraklıdır. 

Poligala çiçeği ( Polygala myrtifolia ' Grandiflora'  )

Poligala ( polygala ) 'çok süt' demektir. ( Bir zamanlar Avrupa'da bu bitkiyi yiyen ineklerin sütünün arttığına inanıldiği için bu ad verilmiştır ). Bütün dünyada 662 türü vardır. 
Süs bitkisi olarak yetiştirilen bir başka poligala türü ise; Cüce poligala ( peite butterfly ) denilen 'Polygala fruticosa' dır.

Poligala, sıcak ve ılıman  iklimlerde yetişen bir bitkidir.  Güneşli ve yarı gölge yerleri sever. Toprak bakımından seçici olmamakla birlikte  geçirimli ve verimli toprakları terciheder.   Kuraklığa ve kısmen  soğuğa  dayanıklıdır.  Yazın düzenli bir şekilde sulanma ister.  Hem bahçe, hem de saksı çiçeği olarak yetiştirilir. Budanarak istenilen form verilebilir. Yurdumuzun Ege ve Akdeniz bölgelerinde park ve bahçelerde yetiştirilir. 
Poligala,  yazın ve sonbaharda bezelye çiçeğine benzeyen mor, pembe, beyaz renkli ve hafif kokulu çiçekler açar. İklim şartlarının  elverişli elverişli olduğu yerlerde ise,  yıl boyu çiçek açar. Meyve içinde iki tohum bulunan  yuvarlak bir kapsüldür.  Yaprakları mersine benzer ve sütlüdür. Bu nedenle mersin çalısı da denir. 

Poligala şifalı bir bitkidir, kökleri  bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Eskiden hayvanlarda süt artırıcı olarak kullanılmıştır. Bu nedenle adına 'süt otu' denir. Arı ve kelebekleri kendine çeker. 

Poligala çiçeği  tohumla ve çelikle üretilir, fazla bakım istemez.
Poligala ya da süt otu ( Polygala myrtifolia ) 

Poligala çiçeği ( Polygala myrtifolia ) 

Poligala çiçeği ( Polygala myrtifolia ) 

Cüce poligali ( Polygala fruticosa )
Bir adı da süt otu olan poligala çiçeği, hava şartları uygun
olduğu yerlerde kışın da çiçek açmaktadır.

( Bu yayın son olarak  12. 03. 2024 tarihinde güncellenmiştir. ) 

15 Nisan 2011

DERE OTU YER MİSİNİZ?

Dere otu bitkisinin genel görünümü ( Anethum graveolens )
Dere otu ( anethum graveolens ), maydanozgiller ( Apiaceae  ) familyasından  tek ya da iki  yıllık, uçucu yağ taşıyan güzel koklu bir bitkidir.  Anavatanı Asya kıtasıdır, yurdumuzun Akdeniz iklimi görülen kıyı bölgelerinde daha çok yetiştirilmektedir. Çoğumuzun bildiği gibi, yaprakları salata ve bazı yemeklere lezzet vermek için kullanılmaktadır.  Ayrıca tohumlarından  ve yapraklarından baharat da yapılmaktadır.
Dere otuna  bazı yörelerimizde ise, çörek otu, hukar, tarak otu, tarak dalı, tarhana otu ve tere otu da denmektedir.  ( Kaynak: Türkiye'nin yabani besin bitkileri ve ot yemekleri - Prof. Dr. Ertan Tuzlacı )

Dere otu yazın şemsiye şeklinde sarı renkli bir çiçek  açıyor, arapsaçına ( rezene ) çok benziyor.  Daha çok dökülen tohumlarından kediliğinden bitmektedir.  Bu nedenle yurdumuzda doğal  olarak da yetişmeye başlamıştır.  Daha çok gölge ve nemli yerleri  sevmektedir.

Eskiden dere otunu  sevmez ve yemezdim. Pazardan yeşillik alırken dere otu almayı hep unuturdum, daha doğrusu eşime unutmuşum derdim. Artık, bahçemiz  olunca, maydanoz, roka, soğan, tere, dere otu...vs. ne bulduysak ekip dikmeye başladık.

Dere otu çiçeği
Bu yıl da  bahçenin her yerinde  dere otları bitti, çok yayılıcı bir bitki.  Şimdi de şemsiye şeklinde yeşilimsi çiçekler açmaya başladılar. Ben de artık çok yararlı bir bitki  olduğunu anlayınca,  severek olmasa da yiyorum.
Benim gibi bu bitkiyi sevmeyenlere de tavsiye ederim. Biraz araştırırsanız ne kadar çok  yaralı olduğunu göreceksiniz.
Mesela rejim yapanlar, yemekten  önce dere otu yerse  kendilerini  tok hissederek daha az yemek yiyormuş. Yine  süt sevmeyenler, kalsiyum ihtiyaçlarını ( kemik erimesine karşı ) dere otu yiyerek karşılayabilirmiş.

( Bu yazı son olarak 22. 10. 2018 tarihinde güncellenmiştir.)

16 Mart 2011

CİTTASLOW SEFERİHİSAR ORKİNOS ÇİFTLİĞİ İSTEMİYOR

Türkiye'de ilk cittaslow (sakin şehir) unvanını kazanmış olan Seferihisar'a,  orkinos çiftliği kurulmak istenmektedir. Sığacık körfezinde kurulacak olan  orkinos çiftliği, çevreye olumsuz etki yaparak 'Sakin şehir' düşüncesine zarar verecektir. Açık denizlerde kurulması gereken orkinos çiftliklerinin Sığacık körfezi'ne kurulması kirliliğe yol açarak, balıkçılığı ve turizmi de olumsuz yönde etkileyecektir.
Seferihisar Belediyesi'nin önderliğinde pazar günü (13.03.2011) Sığacık'ta 2000 kişinin katılımı ile bir etkinlik düzenlenmiş ve orkinos çiftliğinin kurulması protesto edilmiştir. Greenpeace, çevreci kuruluşlar, basın ve sanatçılarda eyleme katılarak destek vermişlerdir.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ,yaptığı konuşmada ; Sığacık körfezinde
orkinos balık çiftliği istemediklerini, Seferihisar'ın 'özel çevre koruma alanı' olmasını
istediklerini söylemiştir.
Teos Doğa Sporları Grubu'da eyleme katılarak destek vermiştir.
Eşim ve ben 
Yurdumuzun çeşitli yerlerinden gelen çok sayıda çevre örgütü
eyleme katılarak desteklemiştir.
Orkinos çiftliğinin kurulacağı yere hep beraber gidiyoruz.
Çok sayıda deniz aracını dolduran çevreciler 'Orkinos çiftliğine hayır.'
slagonları attılar.

28 Şubat 2011

DOĞANBEY - AKARCA - SIĞACIK DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Eski Doğanbey Köyü / Seferihisar
Teos Doğa Sporları Grubu tarafından hafta sonları yapılan olan doğa yürüyüşlerine, bu hafta (27.02.2011) Doğanbey - Akarca - Sığacık  yürüyüşü ile  devam edildi. Soğuk ve rüzgarlı bir hava olmasına rağmen, yorucu ama zevkli bir yürüyüş oldu.   
Ulaşımda bize yardımcı olan Seferihisar Belediyesi'ne  ve emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederiz. 

Yürüyüşe belediye otobüsü ile geldiğimiz,  Seferihisar'ın merkezine 15 km.mesafede bulunan Eski Doğanbey Köyü'nden başladık. 

Doğanbey Kadın Emeği Evi ( Seferihisar / İzmir )

Eski bir yerleşim yeri olan  Doğanbe, denize nazır bir yerde kurulmuş, Köy meydanında bulunan taştan yapılmış okul binasının sadece duvarları kalmış.  Taşımalı eğitim yapıldığı için ilkokul kapatılmış. Seferihisar Belediyesi'nin ( yavaş şehir )  katkılarrı ile, kadınların ekonomik hayatta daha fazla yer alması için  Doğanbey Kadın Emeği Evi ( keçi atölyesi )  açılmış. 

Köy meydanında bulunan Koca Meşe Ağacı'nın altında hatıra   fotoğraf çektiriyoruz.
 ( Eski Doğanbey Köyü / Seferihisar )
Yürüyüşe başlamadan önce; Köy içinde kısa bir tur atarak,  köy meydanındaki Koca Meşe Ağacı'nın altında hatıra fotoğraf çektiriyoruz.

Eski okul binası, Eski Doğanbey / Seferihisar 

Eski Doğanbey Köyü, Seferihisar / İzmir

Yürüyüş öncesi jimnastik hareketleri yaparak kaslarımızı yumşatıyoruz.
Köy içi turundan sonra, Doğanbey Köyü'nden ayrılıyoruz. Grup liderimiz, yapacağımız yürüyüşle ilgili açıklamalarda bulunuyor.  Kaslarımızı yumuşatmak için jimnastik hareketleri  yapıyoruz.   

Yürüyüş başlıyor.
Yürüyüşe engebeli ve açık bir arazide başlıyoruz. Her tarafta açan  kır çiçekleri, insana yaşama zevki veriyor.

Dağ laleleri / Taçlı dağ lalesi  ( Anemon coronaria )

Kirgiçkökü / Çiriş otu ( Asphodelus aestivus  )
Kirgiçkökü yada çiriş otu ( Asphodelus aestivus ), bu yörede  çok yaygın bir bitki. Bazı çiriş otu  türlerinin  kök ve taze yaprakları sebze olarak yenmektedir. Ancak kirgiçkökü yenmiyor,  eskiden tutkal olarak ayakkabıcılıkta kullanılıyormuş. Ayrıca, kökleri toprak erozyonu önlemektedir.
 
Doğada otlayan sevimli   bir eşek


Yangın alanı  ( Doğanbey - Seferihisar )

Doğanbey'de 11 ağustos 2009 tarihinde, bir çobanın kuru otları tutuşturması sonucunda büyük bir yangın çıkmış ve yüzlerce dönüm orman kül olmuş.  Yer yer ağaçlandırılan bu alandan geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. 
Doğanbey Körfezi / Seferihisar
Askeri bakımdan önemli bir körfez. 

Akarca / Seferihisar
Akarca, Seferihisar'ın sayfiye yeri. İzmir - Kuşadası yolu üzerinde, Doğanbey Körfezi ile Sığacık Körfezi arasında bulunuyor. 
Portakala  hücum!
Akarca'ya gelmeden önce, askeri amaçla kamulaştırıldığı için terkedilmiş olan  portakal ve mandalina bahçelerinin  içinde geçiyoruz. Bu arada  ağaçlarda kalan son meyveleri topluyarak yiyoruz. 

Badem ağacı çiçek açmış.

Haritacılar sitesi / Seferihisar
Öğle yemeğimizi Akarca'daki Haritacılar sitesinde yiyoruz. Öğleden sonra deniz kıyısında, kumda  yürümeye başlıyoruz. Yazın plaj olarak kullanılan bu sahillerde in cin top oynuyor.   

Akarca sahilleri ve Çiçek Adası  / Seferihisar
 Çiçek Adası, Akarca'nın karşında bulunuyor, küçük bir adacık. Deniz çok sığ olduğu için eskiden buraya yürüyerek de gidiliyormuş. 
Arkadaşımızın köpeği ( Layka )
Layka ( arkadaşımızın köpeği ),  denizde bulduğu topla oynuyor. 

k
Kumda çiçek açan öküz şebboyları  ( Matthiola tricuspidata ). 

Akarca - Teos arsında yer alan küçük bir asma köprü.
Sığacık'a  gelmeden önce, Teos ören yerinin yakınından geçiyoruz. Sit alanı olduğu için yol yol yapılmamış,  bahçelerden geçmek zorunda kalıyoruz.  
İlginç bir çitlembik ağacı ( Teos Antik Kenti / Sığacık )
Yol kıyısında rastladığımız  bu çitlembik ( menengiç ) ağacı,  Teos Antik Kenti'nin taşları ile yapılmış  bir bahçe duvarının içinde bitmiş. Bu nedenlede bazı taşlar ağacın kökleri arasına sıkışmış.  
( Bu ağacın hikayesini okumak için linki  tıklıyabilirsiniz. . http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/search?updated-max=2014-01-16T19:00:00%2B02:00 )


Sığacık limanı ( marina ) / Seferihisar
Altı saat süren uzun ( 25 km. ) ve yorucu bir yürüyüşten  sonra,  Sığacık'da yürüyüşümüzü tamamlıyoruz.   
Doğal bir liman olan Sığacık, Seferihisar'ın bir mahalesi. İzmir'in en önemli turizm merkezlerinden biri..  Teos Antik Kenti ve Osmanlı döneminde, Teos Antik Kenti'nden getirilen taşlarla yapılmış bir  kale bulunuyor. 

Sığacık / Seferihisar.
Sığacık'da yorgunluk çaylarımızı içtikten sonra, vedalaşıp ayrılıyoruz.  
Bir başka doğa yürüyüşünde buluşmak umuduyla Sığacık'tan sevgiler, sevgili doğa dostları. Bizi izlemeye devam ediniz. 

http://www.haritatr.com/doganbey-haritasi-e88f

27 Şubat 2011

BENİM AĞACIM AKASYA (Şubat)


'2011 Ağaç Yılı' aktiviteleri doğrultusunda, yalancı akasya ağacı  (Robinia pseudoacacia) ile ilgili ocak ayı gözlemlerimi daha önce aktarmıştım. Şubat ayı ile ilgili gözlemlerimi geciktirmemin nedeni, uykuda olan ağacın  tomurcuklarının oluşmasını  bekledim. Ancak fotoğrafta görüldüğü gibi, şubat ayında akasya ağacımda  gözle görülür bir gelişme olmadı.

Bu nedenle, yalancı akasya hakında kısa bir bilgi vererek şubat ayı gözlemimi tamamlıyorum.

- Yurdumuzda Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra yetiştirilmeye başlanan akasya ağacın asıl vatanı K.Amerikadır.
- Park ve bahçelerimizi süsleyen yalancı akasya ağacının çiçekleri esans yapımında kullanılır, arıcılık içinde önemlidir.
- Akasya ağacı baklagiller ( fabaceae )  familyasından olduğundan, köklerinde azot depolayarak toprağı gübreler.
- Toprak kayması ve erozyonla mücadelede de yalancı akasya en çok yararlanılan ağaçlardandır.
- Mobilyacılıkta da akasya ağacından yararlanılmaktadır.

23 Şubat 2011

SARI ÇİÇEK AÇAN YASEMİNLER

Sarı yasemin çiçeği ( Jasminum humile 'Revolutum' )
Yasemin ( jasminum ), zeytingiller ( oleaceae ) familyasından 300 kadar  türü olan, çalı formlu bir bitki cinsinin ortak adıdır. Bunlardan  çoğu kokulu ve  beyaz çiçeklidir. Sarı ve kırmızı / pembe çiçek açan türleri de vardır.
Bazı yasemin türleri  kokulu olduğu  için, bazıları ise çiçekleri güzel olduğundan dolayı  süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Ayrıca bazı süs bitkilerinede,  çiçekleri yasemin gibi koktuğu için  yasemin denmektedir. Ancak bunların gerçek yasemin ( jasminum )  türleri ile bir ilgisi yoktur.  
Beyaz yasemin türlerinin  çiçekleri genel olarak  zehirsiz olduğu için yenilirken, sarı çiçekli  yasemin türlerinin  çiçekleri  genel olarak zehirlidir.

Süs bitkisi olarak yetiştirilen başlıca  sarı çiçekli  yasemin türleri şunlardır.

                                          SARI YASEMİN, İTALYAN YASEMİNİ
                                             ( Jasminum humile, Yellow jasmine )

Bir tür sarı yasemin çiçeği ( Jasminum humile ) 
Jasminum humile, sarı çiçekli, çalı formlu bir bitkidir.   Anavatanı Himalayalardır. Bu nedenle 'himalaya yesemini' de denir, bir adı da 'İtalyan yasemini' dir. Kısmen yapraklarını döker, sürünücü ve sarılıcıdır.  Yazın sarı renkli, trompet şeklinde, hafif kokulu çiçekler açar. Yaprakları bileşik olup ucu sivridir,
Güneşli yerleri ve humusça zengin, geçirimli, nemli toprakları sever, soğuğa duyarlıdır. Tohumla, çelikle, ayırma ile ve daldırma ile üretilir.
Güney Carolina'nın resmi amblemidir. Bu nedenle  Karolina Yasemini ( Carolina jessamine ) de denir.

Bir adı da İtalyan yasemini olansarı yasemin  ( Jasminum humile ). 
ÇUHA ÇİÇEĞİ YASEMİN, JAPON YASEMİNİ ( Jasminum mesnyi = Jasminum primulinum )
Bilimsel adı  jasminum  mesnyi ya da j. primulinum olan japon yasemini, çuha çiçeği yasemin olarak da bilinir.  Herdem yeşil olup  çalı formundadır. Koyu yeşil renkteki  yaprakları üç parçalıdır.Tırmanıcı olmasa da çok fazla uzadığı için destek ister. Kışın ve erken ilkbaharda çiçek açar. Parlak sarı renkli  çiçekleri  yarı katmerli ve kokusuzdur, çuha çiçeğini andırır.  Katmerli yasemin  olarak da bilinir.
Anavatanı Çin'dir. Sıcak ve ılıman iklim bitkisi olmasına karşı, soğuğa da kısmen dayanıklıdır. Yurdumuzun ılıman iklim görülen yerlerinde yetiştirilir.  Humusça zengin, geçirimli toprakları ve rüzgar almayan güneşli yerleri  sever. Çelikle  ve daldırma ile   üretilir.

Çuha çiçeği yasemin kışın ve erken ilkbaharda çiçek açar.

Jasminum primulinum yarı katmerli ve gösterişli çiçekleri olan
 bir bitkidir.

Jasminum mesnyi  adını William  Mesny'den almıştır.

 Jasminum primulinum ( Çuha çiçeği yasemin )

Jasminum mesnyi ya da   Jasminum primulinum.

                                      YABANİ YASEMİN, BORUK ( Jasminum fruticans )
Jasminum fruticans 
Jasminum fruticans, yurdumuzda doğal olarak yetişen, sarı çiçekli bir yasemin türüdür. Halk arasında 'boruk' da  denir. Meyveleri üzümsü ve siyah renklidir. Park ve  bahçelerde  süs bitkisi olarak da yetiştirilir.
Yabani yasemin, Boruk ( Jasminum fruticans ),
( Yurdumuzda doğal olarak da yetişir. )

                                       KIŞ  YASEMİNİ  ( Jasminum nodiflorum )
Jasminium nodiflorum:  Çiçekleri sarı renkli  ve güzel kokulu bir yasemin türüdür. Çiçeklerini yapraklarından açmadan önce, kışın ve ilkbaharda  açar. Anavatanı Çin'dir. Soğuğa dayanıklıdır.  Bu nedenle 'kış yasemini' de  denir.