13 Mayıs 2010

DOĞUKARADENİZ YAYLALARI ÇİÇEKLERİ ( 1 )


Yaz aylarında yolunuz Doğukaradeniz yaylalarına düşerse, sizi hoş bir sürprız karşılar. Bir an kendinizi cennete sanırsınız, rüyamı görüyorum acaba dersiniz.  Her yerde açmış, renga renk kır çiçekleri sizi büyüler.

Bu yaz kısa bir süre de olsa, çocukluğumun da geçtiği bazı Doğukaradeniz yaylalarını  gezme fırsatı buldum ( 25.06.2013 ). Bu sırada,  adeta doğal bir botanik bahçesi olan bu yaylaları gezerken  bol bol da çiçek ve doğa fotoğrafları  çektim. Bu fotoğraflardan bir kısmını  dört bölüm halinde yayınlayacağım, umarım az da olsa Doğukaradeniz yaylarının  florasının tanınmasına katkım olur. 

Camlı  gölü ( Karagöl Dağları.

                                                                 KARAGÖL YAYLASI  
Karagöl Yaylası, Doğukaradeniz  Dağları içinde yer alan Karagöl Dağı'nı oluşturan yüksek platolardan oluşmaktadır.  3095 metre yüksekliüindeki  Karagöl Tepesi'nin   eteklerinde yer almaktadır,  yeşil çimenlerle kaplı düzlükler halindedir.  Üzerinde 6 buzul gölü,  buzullar ve bir çok oba bulunmaktadır. Yayla adını,  burada yer alan en büyük göl olan  Karagöl'den almıştır. Karagöl dağları ve yaylası ayni zamanda zengin bir floraya da ev sahipliği etmektedir. Burada çektiğim  fotoğrafları beğeneceğinizi umarım. 

( Not: Bazı çiçeklerin  adını bilmediğim için yazmadım, yine bazı bitkilerin tür adından emin olamadığım için  sadece cins  adını yazmadım.  Bu konuda  yapacağınız her türlü   uyarı ve katkılarınız için şimdiden teşekkür ederim.)

Beşparmakotu ( Potentilla crantzii )

Kaf şifaotu ( Erigeron  caucasicus)

Bataklık yaban mersini (  Vaccinium uliginosum )

Gök kazgagası  ( Corydalis alpestris  )

Bir tür unutmabeni çiçeği / Boncukotu  ( Myosotis sp. )



Kesker otu ( Pedicularis sp.)

Mavişot, Mine  ( Veronica sp. )

Geven otu ( Astragalus sp. )

Altay menekşe ( Viola altaica )

Uğur böceği

Kandilçiçeği, Yaylakandili ( Veronica gentianoides  )

Kaztere ( Arabis sp. )

Taşkıran, Üçtaşkıran ( saxifraga tridactylites )

Hasır boynuzotu ( Cerastium banaticum  )

Beşparmakotu ( Potentilla crantzii )

Bitotu, Kesger otu ( Pedicularis sp.  )



Altay menekşesi ( Viola altaica

Yayla çan çiçeği ( Campanula aucheri  )

Kızıl meryemotu, Karanfilotu ( Geum coccineum )


Kandilçiçeği, Yaylakandili ( Veronica gentianoides  )

Uzun saplı çuha çiçeği, Felçotu ( Primula auriculata )



 Ümbülük çiçeği ( Tephroseris integrifolia )

Kazteresi ( Arabis sp. )



Yaylanın tadını çıkaran inekler.

Geven ( Astragalus sp. )





Belum otu , Kaçkar belumotu ( Asperula pontica )

  Karagöl Dağı  ve  sis ( duman ).
Uydu Haritası
http://www.haritamap.com/yer/aksu-koyu-yolu-dereli

KAYMAK AĞACI ( Akka )

Kaymak ağacı  çiçeği (Acca sellowiana ya da  feijoa sellowiana )

Kaymak ağacı ( feijoa sellowiana' ya da 'acca sellowiana ), mersingiller ( mytaceae ) familyasından, herdem yeşil,  çalı formlu  bir bitkidir.  Anavatanı Brezilya, Paraguay, Uruguay ve Arjantin dır. Ilıman iklimlerde yetişir, soğuğa kısmen dayanıklıdır. 
Asıl adı  akka ( acca ) ya da feyoya ( feijoa ) dır. Meyvesinin tadından dolayı, yurdumuzda  kaymak ağacı denmektedir. Çiçekleri çok güzel olduğundan, peyzaj çalışmalarında ve çit bitkisi olarak da kullanılmaktadır. 

Genel olarak zeytin ağacının  yetiştiği yerlerde yetiştiği belirtilmektedir.  Güneşli, yarı gölge  yerleri ve drenajı iyi organik bakımdan zengin toprakları sever. Kuraklığa dayanıklı olmasına rağmen, iyi ürün almak için yazın düzenli oarak sulanması gerekmektedir.
Kaymak ağacının meyveleri olgunlaşınca yere dökülmektedir. Daha çok taze olarak tüketilir, çok lezzetli bir tadı vardır. Meyve suyu ve tatlılarda kullanılır. İyot bakımından zengin olduğundan, guatr hastalığına iyi geldiği belirtilmektedir. 

Kaymak ağaçı genel olarak  kendine verimli kabul edilmektedir, bu nedenle tek dikilir.  Ancak tozlama yapmıyorsa iki tane dikmekte yarar vardır. Tohumla ve çelikle üretilir. 


Kaymak ağacı ve çiçeği ( Acca sellowiana ).

Kaymak ağacı ( Acca sellowiana ) ve   meyveleri  

Kaymak ağacının meyveleri olgunlaşınca yere dökülmektedir.  

Yararlandığım Kaynaklar: Vikipedi.

( Bu yayın son olarak 13. 11. 2020 tarihinde güncellenmiştir. ).

11 Mayıs 2010

AĞAÇ MİNESİ ( Lantana camara )

Ağaç minesi ( Lantana camara 'Radiation' )
Yurdumuzda  ağaç minesi oıarak tanınan  Lantana camara ,verbenaceae  ( mineçiçeğigiller ) familyasından, 1,5 m. kadar boylanan, çalı formlu ve egzotik  bir  bitkidir. Sıcak ve ılıman iklimlerde yetişir ve uygun şartlarda  yıl boyu  çiçek açar. Anavatanı Amerika kıtasının tropikal ve subtropikal iklim görülen bölgeleridir.  Çok fazla hibrit  çeşidi üretilmiştir.  Bazı çeşitleri bodur ve sürünücüdür.  Çiçekleri, otsu bir bitki  olan  yer minesine ( verbena ) benzer, küme halindedir. Halk arasında çalı minesi, çifte dostlar, üç ortak, yedi eltiler ...  gibi adlarla da bilinir. 

Ağaç minesi çiçeği ( Lantana camara )
 Genel görünümü

Ağaç minesi,  yazın ve sonbaharda dalların ucunda şemsiye görünümünde, demet halinde, dört tac yaprağı olan, boru şeklinde, sarı, kırmızı, pembe, mor, beyaz ve turuncu  renklerde, birleşik  çiçekler  açar. İklim şatlarının elverişli olduğu, kışın soğuk geçmeyen yerlerde dört mevsim  çiçek açar.  Tozlaşmadan sonra çiçekleri renk değiştirir, hafif kokuludur. Kuş, kelebek ve arıların sevdiği çiçeklerdendir.
 
Pembe çiçekli ağaç minesi,
soğuğa karşı daha dayanıklıdır.

Yaprakları tüylüdür, dokunduğu yeri tahriş eder, alerjiktir, ezilince  kötü kokar. Önce yeşil olan meyveleri olgunlaşınca mavileşir, olmamış meyveleri ve yaprakları çok zehirlidir ( Bazı kaynaklarda olgun meyvelerinin insanlar tarafından  yenebileceği belirtilmiş olmakla beraber, bence yenmesi tehlikeli olabilir. ). Kuşlar için zehirli değildir. Daha çok park ve bahçelerde yetiştirilen  lantana camara,  kışın soğuk geçen yerlerde  saksıda yetiştirmek gerekir.

Ağaç minesi  tam güneşli, aydınlık  yerleri ve humusça zengin, verimli, nemli, geçirimli toprakları sever. Kuraklığa dayanıklıdır, ancak çiçek açması için düzenli sulanması gerekir. Kışın toprak üstü kısmı  kurursa, baharda çoğu zaman  kökünden filiz vererek çiçek açar. Daha  güzel görünmesi ve bol çiçek vermesi  için ise, çiçek açan dallarını budamak gerekir.  

Genelde herdem yeşil olan lantana, soğuk geçen yerlerde kışın yaprağını döker. Ilıman iklim görülen yerlerde  (Akdeniz iklimi görülen yerlerde ) kışın da çiçek açar. Tohumla ve çelikle üretilir, bakımı kolay bir çiçektir. Yurdumuzda doğallaşma eğilimindedir. Bazı ülkelerde zararlı ve  istilacı kabul edilmektedir. 

Ağaç minesi ya da çalı minesi ( Lantana camara )
( Yakın çekim )

                                                           Ağaç minesi ( Lantana camara )
Lantara camara çiçekleri tozlaşmadan sonra renk değiştirir. 

Makro çekim.
Ağaç minesi ( Lantana camara )

Ağaç minesi kelebekleri kendine çeken bir çiçektir.
Beyaz çiçekli ağaç minesi çiçeği
Sarı çiçekli ağaç minesi
Ağaç minesi meyveleri ( Tohum kapsülleri )

Ağaç minesi çiçeği  ( Lantana camara )

10 Mayıs 2010

EŞİNE EN SADIK HAYVAN / KUMRU


Her yıl terasımdaki asmaya yuva yapan kumrular bu yıl da bu geleneği bozmadı.
Güvercinle aynı aileden ( colombidea ) olan kumrular biraz daha küçük ve narin bir kuştur. Çiftler halinde yaşayan bu kuşlar birbirlerine çok bağlıdırlar. Öyle ki, eşlerden biri ölecek olursa kalan eş başka biriyle eşleşmez ve çoğu kez kısa zamanda ölürmüş. Aslında, kumruların birbirlerine bu kadar çok düşkün olmasının nedeni,  soylarını devam ettirmek içinmiş. Kısa ömürlü olan kumrular, birlikte oldukları süre boyunca  çiftleşirler ve bunun sonucunda iki yavruları olurmuş.

Halk arasında, birbirini çok seven ve hiç ayrılmayan sevgililere 'Çifte kumrular gibi' denir. Yine çok sevilen, sözleri kumruların birbirlerine olan sadakatından esinlenerek yazılmış olan  'Baharı bekleyen kumrular gibi' diye güzel bir aşk şarkısı var biliyorsunuz.

Kumruların bir özelliği de, çok narin olmalarına rağmen yuvalarını çok  basit bir şekilde yapmalarıdır. Bu nedenle yumurtaları bazen yere düşer ve kırılır.  Güvercine çok benzeyen bu kuşa bazı yörelerde çıkardığı sesten dolayı 'guguk', ' gugukcuk', 'yusufcuk' da deniyormuş.  Halk arasında,  kumruların yuva yaptığı evlere uğur getirdiğine inanılmaktadır.

Çiftler halinde yaşıyan kumrular  eşlerine en sadık hayvanlardan biridir.
Bu nedenle eşi ölen kumru  fazla yaşamaz.