16 Ocak 2012

BEYAZ SÜRPRİZ ( Seferihisar'da kar )

Bu sabah kalktığımızda, doğanın hoş bir sürpriziyle karşılaştık, Seferihisar'a kar yağmış, her yer beyaza bürünmüştü, gözlerimize inanamadık. İzmir'de yaşayanlar bilir, buraya çok nadir kar yağmamaktadır.  Nitekim, ben de Seferihisar'a kar yağdığını ilk defa  bu sabah gördüm. Sanırım burada doğmuş olan  çocukların çoğu, karı yakından  bu sabah  gördüler. 
.
Seferihisar'a gece yağan  kar, sabahleyin  güneş açtığı için hızla erimeye başladı ve iki saat gibi bir zamanda  yok oldu,  erken kalkmayanlar  beyaz sürprizi kaçırdı. 

İşte bu sabah, Bahçeköy ve bahçemden çektiğim kar manzaraları.

Mandalinalar karda daha güzel görünüyor.
Limon ağacı
Altın çilek  şaşırmış.
Güller
Seferihisar'a kar yağması en çok da erken çiçek açan  badem ağaçlarını etkiledi. Anlayacağınız tam  Aziz Nesin'lik oldular.
( Arkadaşım Badem Ağacı  ;http://kadirbekci53.blogspot.com/2010/02/badem.html )

Mor menekşeler karı seviyor.
Isırgan otları karda daha lezzetli oluyor.
Kartopu  çiçek açmış gibi
Kütük.
Bahçeme ilk defa bu yıl kar yağdı
Kerevizler
Bezelyelerde kar altında kaldı.
Bahçeköy'den Seferihisar
Bahçeköy / Seferihisar

30 Aralık 2011

AÇELYA ÇİÇEĞİ VE BİR ŞİİR

Açelya ya da açalya çiçeği  ( Rhododendron simsii )

Bugün,  yılbaşı dolayısıyla hediye alırken kendime de bir açelya çiçeği aldım. Çiçeklerin benim hayatımda  önemi bir yeri var. Çiçeksiz bir hayat düşünemiyorum. Özellikle kır çiçeklerine karşı  özellikle kır çiçeklerini çok seviyorum. Doğayı korumak için özellikle kır çiçeklerini korumamız gerekmektedir. 

Çiçek, sevdiklerimize verebileceğimiz en güzel hediyedir. Çiçek almak ve vermek çok güzel bir şey, bunu geleneksel hale getirdiğimiz zaman toplum olarak daha  mutlu olabiliriz. Çiçek, doğanın insanlara  bir armağanıdır.  Bunun değerini bilelim ve doğayı koruyalım.
Gelin şimdi de, yılbaşı dolayısıyla kendim için aldığım açelya çiçeği'ni  tanıyalım.

.                                         AÇELYA / AÇALYA ( Rhododrndron simsii  )

Açelya ( azalea ), fundagiller ( Ericaceae ) familyasının ormangülü ( Rhododendron )  cinsinden bazı bitki türlere  verilen ortak bir adıdır. Yarım metre kadar büyür, çalı formludur, kışın yaprağını dökmez, fazla türü yoktur. Anavatanı Asya ve Amerika kıtasıdır. Doğal olarak ormanlarda, akarsu kıyılarında, bataklık ve göllge yerlerde yetişir. Humuslu toprakları sever.   

Bunlardan  Rhododrndron simsii,  süs  bitkisi olarak yetiştirilir.  Bir adı da 'Hint açelyası' dir. Çok fazla kültür çeşidi ve formu  vardır. 
Açelya, kış aylarında kırmızı, pembe, sarı, beyaz, ebruli renklerdedir çiçek açar.  Ayrıca yalınkat ve katmerli çiçek açan  kültür formlarıda vardır. 

Açelya, kumlu, asitli, humusça zengin nemli  toprakları ve gölge yerleri sever. Yazın bol su ister, fazla soğuk ve sıcaktan olumsuz etkilenir. Doğrudan güneş almayan aydınlık yerlerde yetişir.  Çelikle ve kökten ayrılma ile üretilir.


Açelya Çiçekleri ( Rhododenron simsii )
Yalınkat çiçekli açelya
( Rhodondendron simsii ' Glaser Typen' )

Açelya çiçeği ( Rhododendron simsii )

Kırmızı ve katmerli açelya çiçeği
Ebruli açelya çiçeği ( Rhododendron simsii)
Kırmızı ve pembe renkli  açelya çiçekleri
Beş liraya  kendime yılbaşı hediyesi olarak aldığım açeyya çiçeğim.
    
Ve bir şiir, seveceğinizi umuyorum.
                                                          AÇELYA ÇİÇEĞİ ( Şiir )

Beni görmekten sıkılıpta
Gidersen
Tek bir söz söylemeden göndereceğim seni.

Yongbyon'daki Yoksan dağından
Açelya çiçeklerini
Kucak kucak toplayıp yoluna sereceğim.

Adım adım giderken
Yoluna serdiğim o çiçeklere
Hafifce basıp gidin.

Beni görmekten sıkılıpta
Gidersen
Ölsem de gözyaşı dökmeyeceğim.
        Gim So-Vol

4 Aralık 2011

KOCA YEMİŞ'İ EN ÇOK KİM SEVER ?

Bu yıl, İzmir'de aralık ayına girmemize rağmen havalar hala pek  soğumadı. Biz de ailecek,  pazar günü (04.12.2011), Seferihisar'da bir  doğa gezisine çıkarak  bu güzel havaların tadını çıkıyoruz. 
İşte bu doğa gezimizden  notlar ve  fotoğraflar.

Gezimize Seferihisar Barajı'nın kıyısından  başlıyoruz. Seferihisar Barajı, şehir  merkezine 5 - 6 km mesafede bulunuyor.  Virajlı bir yolda, zeytin bahçeleri  ve makilerin arasından geçerek kıvrıla kıvrıla ilerliyoruz baraj gölünün   kıyısında.  Bu arada  yol kıyısında ki ahlat ağaçlarından armut topluyoruz, bazı ağaçlarının  meyveleri daha lezzetli.  Manzara harika, yer, yer durarak manzaranın tadını çıkarıyoruz.  Zeytin toplayanlara rastlıyoruz.

Baraj havzası bitince vadinin karşısına geçiyoruz,  Beyler Köyü  istikametinde yükselmeye başlıyoruz. Yükseldikçe Seferihisar Barajı çok daha iyi  görünmeye başlıyor. Zeytin bahçeleri ve bağlar yerini çam  ormanları  ve makiliklere bırakıyor. 
Yol kıyılarında koca yemiş ağaçlarını görünce,  arabadan inip ormana dalıyoruz.   Ben daha çok fotoğraf çekiyorum, fazla yenmemesi  gerektiğini belirtmeme rağmen eşim ve kızım bol bol  çilek toplayıp yiyorlar. 
( Koca yemiş ( Arbutus unedo ),  tür adı 'sadece bir tane  yenilir' anlamına gelir.  Fazla yenilince sarhaşluk ve baş ağrısı yaptığına atıfta bulunur. ) 

Halk arasında ayıların  koca yemiş'i  çok  sevdiği ve bu  yüzden  orman da sarhoş ayılara rastlanıldığı şeklinde şehir  efsaneleri anlatılır.  Adına koca yemiş, ayı çileği denmesi de bu yüzdendir. 
Arkadaşlarımıza da götürmek için de biraz  çilek  topladıktan sonra, yolumuz üzerindeki Beyler Köyü'ne varıtoruz. 
Beyler Köyü,  Kızıldağın eteklerinde kurulmuş şirin bir orman içi  köyü.  Tarihi su kemeri ve mezarlık çok eski bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Eskiden hayvancılıkla geçinen halk, şimdi zeytin ve bağcılıkla uğraşıyormuş. Köyde bir kaç tane de  zeytin yağı fabrikası  var.
Burada bir kahvehanede çaylarımızı içtikten sonra, bu defa  Kavakdere Barajı'nın  kıyısınından dolaşarak Seferihisar'a dönüyoruz.

Bu arada günümüze damgasını vuran  koca yemiş ağacını  da  kısaca  tanıtmak istiyorum.

                                               KOCA YEMİŞ ( Arbutus  Unedo )

Botanik adı 'Arbutus unedo' olan koca yemiş, fundagiller ( Ericaceae ) familyasından, çalı formlu bir bitkidir. Daha çok Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir,  maki formasyonu içinde yer alır. Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerimizde yetişir.  . Halk arasında; Dağ çileği, Ayı çileği, Enderek, Davulga, Çilek ağacı, Kocakarı yemişi, Kumarika, Mamıkile....gibi çok fazla  adlarla bilinir. Defneye benzeyen yapraklarını kışında  dökmez, herdem yeşildir. Meyveleri lezzetli olup  çiğ olarak yenir, likör, reçel ve içecek yapımında kullanılır.
Meyvelerinin olgunlaştığı sonbahar ve kış aylarında, aynı zamanda çan şeklinde beyaz renkli çok güzel çiçekler açar. Meyveleri bir yılda olgunlaşır ve uzun süre ağaçta kalabilir.   Bu nedenle park ve bahçelerde  süs bitkisi olaraktan da yetiştirilmektedir.

Sıcağa ve soğuğa dayanıklı bir bitki olan koca yemiş  geçirimli toprakları ve güneşli yerleri sever, çok yavaş büyür. Tohumla ve çelikle ürer.

Doğayı koruyalım, çünkü o bizim varlık nedenimizdir. Doğa biz olmadan da  olur ama biz doğa olmadan olamayız!

Bu gezimizden görüntüler. İyi seyirler. 

Seferihisar Barajı, İzmir 
Seferihisar Barajı
( Kuşbakışı )
Koca yemiş / çiçeği ( Arbutus unedo )
Koca yemiş / meyve
( Arbutus unedo ) 
Koca yemiş ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ağacı ve meyveleri

Koca yemiş ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ağacı çiçeği ( Arbutus unedo ) 
Koca yemiş ağaçı ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ağacı ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ağacı ( Arbutus unedo ) 
Koca yemiş ağacı ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ( Arbutus unedo ) 

Koca yemiş ( Arbutus  unedo ) 

Çöğür armudu , Ahlat ağacı ( Pyrus spinoza ) 
Meşe ağacı ( Quercus sp. ) 

Beyler Köyü,  Seferihisar/ İzmir 
Tarihi Su Kemeri / Beyler Köyü, Seferihisar / İzmir 
 Beyler Köyü'nde bir zeytin yağı fabrikası
Beyler Köyü, Seferihisar / İzmir. 
Kavakdere Barajı, Seferihisar / İzmir. 

25 Kasım 2011

ŞİMDİ ROKA YEMENİN TAM ZAMANI !

Roka bitkisinin ( Eruca sativa ) genel görünümü.

Roka ( Eruca sativa ya da E. vesicaria ), turpgiller ( brassicaceae ) familyasından, tek yıllık, otsu bir bitki türüdür. Bazı yörelerde hardal, hardal otu da denmektedir.   Anadolu'da yabani olarak yetiştiği gibi, kültür çeşitleri bahçelerde yetiştirilir.  Ülkemizde daha çok taze olarak yenen yaprakları için yetiştirilmektedir. 

Her mevsim yetişebilen roka daha çok  sonbahar ve kış aylarında yenmelidir.  C vitamini ve potasyum bakımından çok  zengin olduğundan, kışın vücudumuzun direncini artırarak bizi soğuk algınlıklarına karşı korur. 
Çok sıcak ve soğuk havalarda yetişen rokaların aroması fazla olduğundan acılaşır ve kalitesi düşer. Sonbaharda yetişen rokalar bu nedenle daha lezzetlidir.

Baharatlı bir bitki olan roka, yaprakları salata ve garnitür, tohumları ise baharat olarak değerlendirilmektedir. Bazı Akdeniz ülkelerinde roka sebze olarak, Hindistan'da ise tohumlarından yağ elde etmek için yetiştirilmektedir. 

Roka bitkisi ve çiçeği 

Akdeniz ikliminin görüldüğü bölgelerimizde  daha çok yetiştirilen ve yenen  bir bitki olan roka ile benim tanışmam  İzmir'e geldikten sonra oldu. Karadeniz Bölgesi'nde hiç yememiştim. Salata ve garnitür olarak yemeyi çok seviyorum.
Tohumdan çok kolay yetiştirilen roka,diğer sebzelere göre çok kolay ve hızlı büyüyor. Nemli ve gübreli toprakları daha çok seviyor. Bu yıl eylül ayında ektiğim roka tohumlarının hepside  bitti ve kısa bir zamanda  büyüdüler. Bazıları çiçek bile açıp küçük baklalar oluşturmaya başladılar.

Roka sadece bir sebze değil, aynı zamanda şifalı bir bitkidir.Merak edip yararlarını araştırırsanız daha çok severek yiyeceğinizden eminim.  Benden bu kadar, afiyet olsun.

Genç roka bitkisi

Roka çiçek açmadan önce  boy  atar, yaprak şekli değişir ve  lezzeti bozulur.

Roka baklaları

Roka ve çiçeği