25 Haziran 2014

PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ( Centaurea / Cyanus )

Peygamber çiçekleri / kültür ( Centaurea cyanus ya da cyanus segetum  )

Dar anlamda papatyagiller ( Asteraceae ) familyasından, tek yıllık, mavi çiçekli  ve otsu bir bitki olan Cyanus segetum'a ( eski adı centaurea cyanus   ) peygamber çiçeği denir. Diğer adları: Mavi kantarun, Gökbaş, Gelintacı dır. Geniş anlamda ise; centaurea ve bazı cyanus türlerine verilen ortak bir addır.
Petgamber çiçeği ( Cyanus segetum ), yurdumuzda  kırlarda, tarlalarda  doğal olarak yetişmektedir.  Ayrıca bütün dünyada süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Değişik renklerde ve şekillerde  çiçek açan çok fazla kültür  çeşidi üretilmiştir. 

Peygamber çiçekleri / Doğadan ( Cyanus segetum )

Kırlardan tanıdığım  peygamber çiçeğini  bu yıl bahçemde de  yetiştirdim.  Ektiğim tohumlar çok kısa  bir zamanda bitti ve hızlı bir şekilde  büyüyerek değişik renklerde ve şekillerde çiçek açtılar.   Doğrusu bu kadar kısa zamanda  çiçek açmasını beklemiyordum, benim için güzel bir  sürpriz oldu. Çiçek severlere tavsiye ederim, zahmetsiz, kolay yetişen güzel bir çiçek.

Beğeneceğinizi umduğum bu güzel kır çiçeğini, gelin  biraz daha yakından tanıyalım. Bu çiçeğe neden 'peygamber çiçeği' dendiği konusunda her hangi bir bilgi bulamadım. Cins adı olan  'centaurea', Yunanca 'şifalı bitkiler' anlamına gelen  'kentauros'  kelimesinden esinlenerek üretilmiştir.  Yani içinde peygamber sözü geçmiyor. Tür adı olan  'cyanus' ise; peygamber çiçeğine dönüştürülmüş bir mitoloji kahramanıdır. Çiçeklere çok meraklı olan Cyane ölünce tanrıca flora onu gökbaş çiçeğine, yani peygamber çiçeğine dönüştürür.

Yukarıda belirtiğim gibi peygamber çiçeği  tek bir  çiçeğin adı değildir. Papatyagiller ( asteraceae ) familyasından 500 kadar türü bulunan, bir ya da iki yıllık, otsu, bir - iki  bitki  cinsini ( centaurea / cyanus ) oluşturan türlerin ortak adıdır. Türkiye'de kayıtlı tür sayısı 177 dir. Bunlardan esas peygamber çiçeği olan 'Centaurea cyanus' ( ya da  cyanus segetum ), 15 - 60 cm büyüyebilen, bir yıllık, otsu ve mavi çiçekli bir bitkidir.  Ayrıca bazı centaurea ya da cyanus türlerine de, bazı yörelerimizde   peygamber çiçeği denmektedir ( centaurea depressa, centaurea  pichleri  gibi). Anayurdu Akdeniz havzasıdır. Bazı centaurea türleri  sadece yurdumuzda yetişmektedir, yani endemiktir.

Son yıllarda şehirlerin genişlemesi, mera ve boş arazilerin tarıma açılması, herbisitler (yabani ot ilacı ) gibi nedenlerden dolayı habitatın ( Tüm canlıların doğal olarak içinde yaşadıkları, yetiştikleri çevre.) daralmasıyla bir çok endemik bitkilerimiz gibi, bazı peygamber çiçeği türleri de yok olma riski altında kalmıştır.  Bu nedenle, endemik olan yani sadece ülkemizde yetişen  bu bitkilerin mutlaka  koruma altına alınması  gerekmektedir.

Sevgi çiçeği, Yanardöner ( centaurea tchihatcheffii  ya da cyanus tchihatcheffii)
( Fotoğraf için Prof. Dr. Ahmet Duran Beye teşekkür ederim. )

Sevgi çiçeği, Yanardöner ( centaurea tchihatcheffii ya da cyanus tchihatcheffii )
( Fotoğraf için Prof. Dr. Ahmet Duran Beye teşekkür ederim. )
Dünyada yalnız Ankara - Gölbaşı - Mogan Gölü  yakınlarında yetişen  ve halk arasında 'yanardöner çiçeği'  adı verilen, bir adı da sevgi çiçeği olan  peygamber çiçeği türü  ( centaurea tchihatcheffii ya da  cyanus tchihatcheffii) bunlardan birisidir. Dünya Doğayı Koruma Birliği ( IUCN ) kreterlerine göre nesli tehlike altındadır. Yine Bern Sözleşmesine göre de  kesin korunan bitki türü listesinde yer almaktadır.

Çatalca peygamber çiçeği ( Centaurea hermannii ),  yine sadece yurdumuzda yetişen  endemik bir türdür ve korunması gerekmektedir.

Yurdumuzun hemen çoğu yerlerinde  doğal olarak yetişen peygamber çiçeğine  halk arasında; Mavi kantaron, Gelintacı, Taç çiçeği,  Gökbaş....v.b adlar verilmiştir.
Ayrıca peygamber çiçeği  şifalı bitkiler arasında yer almaktadır, sebze olarak yenir,  arıcılık açısından da değerlidir.

Peygamber çiçeğinin ( centaurea cyanus ), bodur, uzun boylu, katmerli ve değişik renklerde çiçek açan çok fazla  kültür çeşidi yetiştirilmiştir.   Boylu türleri kesme çiçek olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca kurutulduğunda bozulmadan  uzun süre kalabilmektedir.

Toprak bakımından seçici olmayan peygamber çiçeği, güneşli yerleri ve humusca zengin gevşek toprakları daha çok tercih etmektedir. Soğuğa ve kuraklığa  dayanıklı bir bitkidir.
Yetiştirilmesi oldukça kolaydır, fazla bakım istemez, tohumdan  üretilir.

Peygamber çiçekleri ( kültür çeşitleri - centaura cyanus ya da cyanus segetum  )

Peygamber çiçekleri ( Centaurea cyanus )
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği 
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçeği ( centaurea )
Peygamber çiçeği
Peygamber çiçekleri
Doğal olarak yetişen bazı peygamber çiçeği ( centaurea / cyanus  )  türleri ( Seferihisar  ).

Mavi kantaron da denilen bir tür  peygamber çiçeği
 ( Centaurea cyanus )
Peygamber çiçekleri / Doğadan ( Cyanus segetum )
Bir tür peygamber çiçeği, Gelintacı, mavi kantaron
( Cyanus segetum )
Çakır dikeni   ( centaurea solstitalis ) 
Yararlandığım kaynaklar; Vikipedi, Türkiye Bitkileri Sözlüğü ( Ertan Tuzlacı ), Türkiye'nin Yabani Besin Bitkileri Ve Ot Yemekleri ( Ertan Tuzlacı ), Türkce Bitki Adları Sözlüğü ( Turhan Baytop )

14 Haziran 2014

ZAMBAK ( Lilyum )

Bir adı da mis zambak olan ak zambak ( Lilium candidum )

Genel olarak bahçemde yetiştirdiğim bitki ve çiçekleri tanıttığım blogumda;  Bu defa hepimizin tanıdığı bir çiçek olan  zambaklardan ( lilium )  söz etmek istiyorum.
Konu çiçek olduğu için de, yazılarımı mümkün olduğu kadar fotoğraflarla desteklemeye, süslemeye çalışıyorum.  Umarım, az da olsa bitki ve doğa sevgisine bir katkım olur.  Doğa bitki, çiçekle  güzeldir. Onları tanıyalım, sevelim ve koruyalım. 

Zambak ( lilium ), en narin ve gösterişli çiçeklerden biridir. Zambakgiller ( liliaceae ) familyasının 'lilium' cinsini oluşturan bu bitkinin  dünyada  yaklaşık 110  türü bulunmaktadır. Soğanlı, çok yıllık ve otsu bitkilerdir.  Soğanlı, hatta adında zambak geçen birçok bitkinin  ise  gerçek  zambak türleri ile   hiçbir ilgileri yoktur. Ayrıca çok fazla  hibrid ( melez ) zambak türü ve çeşidi vardır.

Zambak ya da lilyum,  insanların çok eski çağlardan beri tanıdığı  ve çeşitli şekillerde yararlandıkları bir bitkidir.
 Bazı zambak türlerinin soğanları  pişirilerek yenir. Yine bazı zambak türlerinin çiçekleri ilaç,  reçel ve pafüm yapımında kullanılmaktadır. Ancak  bazı zambar türlerinin zehirli olduğundan,  bilmediğiniz bir bitkiyi kesinlikle yememeliyiz. Bütün z ambak türleri kediler için zehirlidir. 

Zambak, lale, karanfil, gül.... gibi eskiden beri yetiştirdiğimiz çiçeklerden  birisidir.  Yurdumuzda doğal olarak, ikisi endemik olmak üzere yedi zambak türü yetişir.  Bunlardan Lilium martagon'a  'Türk zambağı'  denir. 

Zambak,  dış mekan bitkisidir, bahçe yada  balkonda, açık alanlarda yetişir. İç mekanlar zambak için uygun değildir. Havadar ve güneşli yerleri sever, direk güneş almaması gerekir. Mis zambak gibi bazı türleri güzel kokuludur. Bazı zambak türleri ise kötü kokulu olur.

Zambak, sarımsak gibi dişli olan soğanlardan yetişir, küçük soğanlar ilk yıl çiçek açmaz. Kışın ılık geçen yerlerde soğanları toprakta kalabilir. Humusça zengin geçirimli toprakları ve havadar, güneşli yerleri sever. Toprağını hafif nemli tutmak ve bitkiyi direk güneşten korumak gerekir.

                                      Süs Bitkisi Olarak Yetiştirilen Bazı Zambak Türleri 

                                     AK ZAMBAK ( Mis zambak - Lilıum candidum  )

Ak zambağa ( Lilium candidum ), halk arasında çiçeği güzel  kokulu olduğu için  'mis zambak' da denmektedir. ( Mis zambak L. akkusianum türüne denir ).  Yurdumuzun Güneybatı kısmında  doğal olarak  yetişmektedir. Beyaz renklidir, poleni sarıdır. Çiçeklerinden reçel ve şerbet yapılır. Kesme çiçek olarak ta kullanılır. Tohumla, ayırma ile ve soğancıklar ( diş ) ile üretilir. Dişler toprak yüzeyine ekilmeli, derine dikilmemelidir.

Ak zambak, Yunan mitolojisinde de adı geçen bir çiçektir.   Herakles'i ( Herkül ) istemeden  emziren Hera'nın  dökülen sütlerinden biterek dünyaya yayılmıştır.

(Yararlandığım kaynaklar: Vikipedi, Türkiye'nin Yabani Besin Bitkileri Ve Ot Yemekleri - Prof. Dr. Ertan Tuzlacı )

Ak zambak / Mis zambak çiçekleri ( Bahçemden  ):

Ak zambak ( Lilium candidum )
Mis zambak, güzel kokulu olup kesme çiçek olarak da değerlendirilir.

Bahçemden bir köşe,  ak zambak çiçekleri 

 
Ak zambak  soğanı 

                                                
                                                 KİRNO  ( Kirpikli zambak / Tüylü zambak  )

Trabzon ve Giresun illerimizde ( yaylalarda )  yetişen endemik  bir bitkidir. Boyu 1,5 m. kadar çıkar, yapraklarının kenarları tüylüdür. Çiçekleri  gösterişli, basık küre şeklinde  ve kötü kokuludur. 

Kirno / Kirpikli zambak ( Lilium ciliatum ).
( Paşakonağı Yaylası, Bulancak  / Giresun )
Kirno / Kirpikli zambak  ( Lilium ciliatum ).
( Kümbet Yaylası, Dereli / Giresun ).
                                            
                                                        JAPON ZAMBAĞI ( Lilium speciosum )
Beyaz ve pembe çiçekli bir bitkidir. Japonya ve Çin'e özgüdür. Diğer zambak türlerinden gec çiçek açar. Çiçekleri güzel kokar. 
Japon zambağı ( Lilium speciosum )
                                              
                                      KAPLAN ZAMBAĞI ( Lilium lancifolium )

Uzak Doğuasya kökenlidir, boyu 2 m. bulur. Çiçekleri turuncu,  parlak renkli olup   gösterilidir.  Üzerinde  kaplan derisi gibi siyah  veya kırmızı benekler bulunur. 

Kaplan sambağı ( Lilium lancifolium ) 


                          SULTAN ZAMBAĞI ( Türk zambağı / İstanbul zambağı - Lilium martagon )

Yurdumuzun Kuzetbatı kısmında yetişir. Çiçekleri pembe ile mor arasındadır ve kokuludur.  İstanbul zambağı, Türk zambağı da denir. Süs bitkisi olarak yetiştirilir. 

Türk zambağı / Sultan zambağı / İstanbul zambağı - Henüz açmamış, tomurcuk halinde 
 ( Lilium martagon  - Azdavay / Kastamonu )
                            
                                             PORTAKAL ZAMBAĞI ( Lilium bulbiferum )
Turuncu zambak, ateş zambağı da denir. Avrupa kıtasına özgüdür.  Üzerinde notalar bulunan, parlak sarı - turuncu rehkli çiçek açar.  Çiçeklerinin ağzı çoğu zambak türünün aksine yukarı bakar ve kokusuzdur.  Dikine büyür ve sapı boyunca küçük siyah soğanlar üretir.  Diğer zambak türlerinden erken çiçek açar. 

Portakal zambağı  ( Lilium bulbiferum )

Portakal zambağı  ( Lilium bulbiferum  )

     
                                           ASYA  ZAMBAKLARI ( Lilium hibrit zambaklar )

Son derece sevilen bu zambaklar hibrittir. Doğada yetişmezler. Çeşitli lilum türlerinden ve melezlerinden elde edilirler. Çok geniş bir renk yelpazesine sahiptırler. Dikine büyürler ve bol çiçek açarlar. Genellikle parlak, benekli çiçek açarlar. Çoğu kokusuzdur, nemli toprakları  ve güneşli yerleri severler. 
Asya hibrit zambağı ( Lilium hibrit ) 
Asya hibrit  zambağı  

( Bu yayın 14. 06. 2023 tarihinde güncellenmiştir. )

2 Haziran 2014

ONBİRAY ÇİÇEĞİ ( Primula obconica )

Onbiray çiçeği (  Primula obconica )

Onbiray çiçeği ( Primula obconica ), çuhaçiçeğigiller ( Primulaceae )  familyasın, çok yıllık, yaz - kış yapraklı, otsı bir bitki türüdür. Anavatanı Çin'dir. Çiçekleri çok güzeldir, iç ve dış mekanlarda süs bitkisi olarak yetiştirilir.  İklim şartlarının elverişli olduğu yerlerde ( Çin ) yıl boyu çiçek açar.  Bu nedenle, yurdumuzda adına onbiray çiçeği denir. Bir adı da Alman çuha çiçeği'dir. Sıcak yerlerde çoğu zaman yaprakları kurur ve çiçek açamaz, mevsim çiçeği olarak yetiştirilir. Daha çok ilkbahar ve kışın çiçek açar. Kırmızı, pembe, turuncu, beyaz ve mor renkli çiçekleri parlak ve uzun ömürlüdür, daha sonra koyulaşırlar.  Ebruli, katmerli ve kokulu çiçek açan çok fazla kültürü vardır. Dünyanın en güzel  çiçekler arasında gösterilir  Çiçek sapları farklı uzunlukta olup şemsiye görünümündedir. Yaprakları kalp şeklindedir ve çok az yaprak verir. 

Primula obconica, doğal olarak yurdumuzda yetişmez. Çin!in subtropikal iklimgörülen yerlerinde ve Alp Dağları!nda  yetişmektedir.
Onbiray çiçeği, çuha çiçeklerinin aksine zehirli bir bitkidir, yenmez. Halbuki marul çiçeği  de denilen bazı çuha çiçeği türleri çiğ ve pişirilerek yenir, çay yapılır. Bu nedenle Primula obconica'ya zehirli çuha çiçeği ( Poison primrose ) da denir. Çoçuklardan uzak tutmak ve fazla ellemek gerekir. 

Onbiray çiçeği hem bahçe, hem de saksı çiçeği olarak yetiştirilir. Yetiştirilmesi ve üretilmesi diğer  çuha çiçeği türleri gibidir.
Gölge yerleri ve humusça zengin,  nemli, drenajlı  toprakları sever.  Soğuğa karşı dayanıklıdır. Direk güneş ve fazla sıcak bu çiçeği öldürür. Tohumla ve kökten ayırma ile üretilir.

Onbiray çiçekleri ( Kültür )
Onbiray çiçeği ( Primula obconica )
Onbiray çiçeği ( Primula obconica )

Onbiray çiçeği ya da zehirli çuha çiçeği.

Onbiray çiçeği ( Primula obconica )

Onbiray çiçeği ( Primula obconica )

Onbiray  çiçekleri ( Primula obconica )
Onbiray çiçekleri karışık dikildiğinde çok daha  güzel durur. 

( Bu yayın son olarak 19. 10. 2018 tarihinde güncellenmiştir. )

21 Mayıs 2014

BİR ANNELER GÜNÜ HİKAYESİ ( DİLEK YARIMADASIN'DA BEŞ SAAT )

Bu yıl  eşimi ( 11. 05. 2014 )  Anneler Günü   dolayısıyle,  kızımla beraber Kuşadası'nda bulunan Dilek Yarımadasına  götürmeye karar veriyoruz.   20 yıl önce bir  okul gezisi ile  gittiğimizde  eşim burayı  çok  beğenmişti. Kızım ise o zaman  ilkokula gidiyordu. Sabahleyin akşamdan  hazırladığımız yiyeceklerimizi alarak, Seferihisr'a yaklaşık 105 km. mesafede olan  Kuşadası'na hareket ediyoruz. 

Eski adı 'Kalamaki' olan olan olan Dilek Yarımadası, Aydın ilimizin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde bulunmaktadır ( Güzelçamlı Beldesi ). 1966 yılında milli park ilan edilerek koruma altına alınmış. Yurdumuzun en önemli doğal alanlarından biri.  Daha sonra Büyük Menderes Deltası'nın da katılması ile ( 1994 ), Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Milli Parkı adını almıştır.

Dilek Yarımadası, 6 km. genişliğinde, 20 km.uzunluğunda ve 27675 hektar büyüklüğündedir. Yurdumuzun yedinci büyük milli parkıdır.

Milli Park'ın güneyinde, eski adı Domatia olan Doğanbey Köyü var. Adeta açık hava müzesi durumunda olan burada,  Rumlardan kalan evler,  şapel, kilise ...v.s  bulunuyor. 

K.Menderes ve B. Menderes deltaları arasında bulunan ve Aydın Dağlarının bir uzantısı olan Dilek Yarımadası oldukça engebeli bir arazi yapısına sahip, derin vadiler ve kanyonlarla yarılmıştır. En yüksek yeri olan  Dilek Tepe ( Eski adı Mykae )  1237 m. dir. Milli Park adını buradan almıştır.

Akdeniz ikliminin hakim olduğu yarımada çok zengin bir bitki örtüsüne sahiptir, bu durum yaban hayatını da olumlu etkilemiştir.Yurdumuzda yetişen bitkilerinden oluşmuş doğal bir  botanik bahçesi gibidir. Kıyıboyunca bir çok plaj bulunmaktadır. 
Dilek Yarımadası Milli Parkı, çok sayıda yaban hayvanına, kuş türlerine ve deniz canlılarına da  ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenlerle,  uluslararası öneme de sahip olan Dilek Yarımadası Milli Parkı'nı  korumamız büyük önem taşımaktadır.  

Beş saat kadar süren DilekYarımadası'ndaki bu  gezimiz  çok çabuk geçti,  insan burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Bütün doğa severlerin, özellikle bitkilere merakı olanların ve doğa fotoğrafı çekmek isteyenlerin mutlaka gezip  görmesi gereken bir yer.

Bu yıl ilkbahar  yağışlı geçtiği için, Ege bölgesinde bahar devam ediyor.  Her  yer yeşil ve kır çiçekleri ile kaplı. Bu nedenle gezimiz çok daha güzel geçti. Bu arada bütün annelerin  'Anneler Günü' kutlu olsun. Sizi çok seviyoruz. .

İşte anneler günü dolayısıyla Dilek Yarımadası'na  yaptığımız, 5 saatlik  bu doğa  gezisinin fotoğraflarla hikayesi.

Özdere ve Carpe Diem Claros ( Otel )
Özdere'yi  ( Menderes ) geçince, manzarayı seyretmek için yol kenarında kısa bir mola veriyoruz. 
Özdere sahilleri
Bozlanotu ( Ptilostemon chamaepeuce )
İki saatlik bir yolculuktan sonra Kuşadası'nın Güzelçamlı Beldesi'nde bulunan  Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Parkına varıyoruz. Görevlilerden  Milli  Park'la ilgili broşür ve gerekli  bilgileri aldıktan sonra içeri giriyoruz.

Burada bizi  harika bir manzara karşılıyor,  deniz ve kara  iki sevgili gibi birbirini kucaklamışlar. Her yerde  çiçekler açmış, botanik bahçesi gibi.  Hepsinin de  fotoğrafını çekmek için açele ediyorum. Söz aramızda, bu gezi eşimden çok beni mutlu ediyor.  

Kuşadası
Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası  Milli  Parkı
  Kuşadası'na  28 km. mesafededir. 
Dilek Yarımadası Milli Parkı 1966 yılında kurulmuştur.
                             
Mürcüotu ( Teucrium divaricatum ). Kısamahmut türü. 

Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Park'ı  alanı içerisinde 804 bitki türü tespit edilmiştir, bunlardan 6'sı dünyada sadece burada bulunmaktadır,18 bitki türü ise yurdumuzda sadece burada bulunmakta olup endemiktir.

Türkiye'nin bitki ve hayvan türleri bakımından en zengin parkı olan Dilek Yarımadası: 28 çeşit memeli, 42 çeşit sürüngen, 29 kuş türü ve çok sayıda deniz canlısına da ev sahipliği yapmaktadır.

Acı elmaotu ( Salvia pomifera ). Bir tür adaçayı. 

Sandal ağacı ( Arbutur andrachne )
Pembe  üçgül ( Trifolium purpureum )
Bozlanotu ( Ptilostemon chamaepeuce )
Dilek Yarımadası kıyıları
Eşim ve ben. 

Kızım ve annesi 

Dilek Yarımadası,  Güzelçamlı / Kuşadası 
Dilek yarımadası kıyıları
Cep telefonu ile  ( selfie )  bu anı ölümsüzleştiriyoruz.

Toplumda, doğa severlerin teknolojiye karşıymış gibi yanlış  bir düşünce oluşturulmaya çalışıldığını üzülerek görüyoruz.Doğa severlerin bilimin bir ürünü olan teknolojiye karşı olması düşünülemez. Ancak teknolojinin doğadaki dengeleri bozduğu da bir başka sorundur.

Bir tür kantaron, Çobanyaprağı ( Hypericum empetrifolium )
Aydın Ölmez Çiçeği ( Helichrysum heywwodionum )
Milli Parktaki panolardan Aydın Ölmez Çiçeği'nin endemik olduğunu ve Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin ( IUCN ) Kırmızı Listesi'nde, 'Kritik Düzeyde Tehlikeli' bitkiler arasın da yer aldığını öğreniyoruz.

Bir tür yabani orkide. Püren salebi ( Orchis sancta  )
Mavi köpekdili ( Cyneglossum creticum )
Saparna ve henüz olgunlaşmamış  meyvesi
  ( Smilax excel )
Olgunlaşmış saparna meyveleri.
Karadeniz bölgesinde  merulcan denilen  saparna   ( Giresun'da  merulcan / melucan denir ) burada da karşımıza çıkıyor.  Sarmaşık formunda, çok yıllık ve dikenli bir bitki olan    saparnanın  taze filizleri yenir. 

Zivircik ya da kokan çalı ( Anagyris foetida )
Çakşır otu / Asa otu  ( Ferula communis )
Dilek Yarımadası çok zengin bir floraya sahip. Yol kenarlarında yer alan bu devasa  bitkilerin  adı çakşır  otu. Özellikle Akdeniz bölgemizde yaygın olan bu bitkiye  bazı  yörelerde  asa otu, şeytan otu, manguta gibi adlar verilmektedir.
Maydanozgiller ailesinden olan çakşır otu eskiden sebze olarak yenirmiş. Bir başka özelliği ise  afrodizyak olmasıymış. Ayrıca gövdesi baston olarak kullanıldığı için, asa otu deniyormuş.  

Çakşır otunun ne kadar büyük bir bitki olduğunu  göstermek için
yanında  fotoğraf  çektiriyorum.
Dilek Yarımadası Milli Parkı / Güzelçamlı
Milli Park içindeki panolarda detaylı bilgiler  verilmiş. 
Milli Park içinde en çok gezilen  yerlerin başında  Olukdere Kanyonu yer alıyor.   Burası flora ve fauna bakımından çok zengin.  Ancak tehlikeli olduğu için,  kanyonun 3 km.lik bölümü izin alınmadan gezilebiliyor. Taşıtla gezmek ise yasak, oldukça derin ve ürkütücü bir görüntüsü var.

Olukdere Kanyonu'nun giriş kapısı
Dilek Yarımadası Milli Parkı
İlginç bir ağaç
Çalı ve sarmaşıklardan oluşan  bir yabani hayvan yuvası. Kızım fotoğraf  çektirmek için
içine giriyor.
Bir tür eğrelti otu
Yosun tutmuş taş ve ağaçlar.
Eğrelti otları ve yosunlar  Karadeniz Bölgesi'ni  hatırlatıyor.
Erozyona direnen bir ağaç 
Bir tür çan çiçeği ( Campanula sp. )
Kanyon içindeki  bazı ağaçlar kayaların üzerinde büyümüş.
Kökleri kayaların arasına sıkışmış bir başka ağaç. Taşların biyolojik parçalanmasının
nasıl olduğunu açıklayan güzel bir fotoğraf.

Erozyon sonunda kökleri toprak yüzeyine çıkmış bir başka ağaç
Olukdere Kanyonu / Dilek Yarımadası
Dişbudak yapraklı akcaağaç ( Acer negundo )
Kadınaynası çiçeği ( Legousia pentagonia )
Yaban sarımsağı. Tüylü körmen ( Allium subhirsutum )
Kanyon çok derin, buradan sadece gökyüzün ve bulutlar  görülebiliyor.

Olukdere Kanyonu, Dilek Yarımadası.

Bahçemden tanıdığım asalak bir bitki.
Canavar otu / orobanş ( Orobanche sp. ).
Ayı fındığı / Tespih ağacı ( Styrax officinalis ). Bu bitkinin meyvelerinin
 çekirdeklerinden tespih ve süs eşyaları yapılmaktadır.
Olukdere Kanyonu, Dilek Yarımadası / Aydın

Yabani Lahana. Karalahanaya çok benziyor.
Doğada ilk defa görüyorum. 
Dekoratif görünümlü  bir çınar ağacı
Yabani fesleğen ( Clinopodium vulgare )

Olukdere Kanyonu / Dilekyarımadası / Kuşadası 
Kanyon içindeki  yapı kalıntıları  
Yavşan otu ( Veronika sp. )

Milli Park çıkışında, buraya çok yakın olan  Zeos Mağarası'nı da geziyoruz.
Burası aslında,  yer altı sularının kireç taşlarını  eriterek oluşturduğu  bir obruk gölü. Tavanından sular damlıyor. Bir efsaneye göre Afrodit  güzelliğini bu gölde yüzmesine  borçluymuş.  Başka efsaneye görede, Meryem Ana'nın da burada yıkandığı şeklindi. Bu nedenle kapısındaki çalılara dilek bezleri bağlanmış.  Gölde yüzülebiliyor, suyunun tadı iyi değil.
Zeos Mağarası'na giden yol.
Zeos Mağarası'nın girişindeki dilek bezleri
Zeos Mağarası, Dilek Yarımadası 
Zeos Mağarası / Dilek yarımadası / Kuşadası
Zeos Mağarası'nın girişi. 
Zeos Mağarası / Dilek yarımadası

Beş saat süren Dilek Yarımadası'ndaki bu Anneler Günü dolayısıyle yaptığımız  gezimiz burada bitirirken,  bütün annelerin bu mutlu gününü kutlarım.

Yararlandığım Kaynaklar. Dilek Yarımadası Milli Park Müdürlüğü Tanıtım Broşürü,Vikipedi