23 Şubat 2010

BAHÇEKÖY'DEN SIĞACIK ( TEOS )

'Botanik Park' adını verdiğim bahçemden Sığacık Körfezi (TEOS)
 
Tarihteki adı 'Teos' olan Sığacık, Seferihisar'ın en önemli turistik yerlerinin başında gelmektedir. İdari bakımdan Seferihisar'a bağlı bir mahalle olup şehir merkezine 4 km.mesafededir.
Tarihi 'TEOS ANTİK  KENTİ'  kalıntılarının bulunduğu Sığacık'ta, Kanuni zamanında yapılmış olan bir de kale bulunmaktadır. Yapımı devam eden yat limanı (marina) ise tamamlanmak üzeredir.

Seferihisar'ın Türkiye'nin ilk Yavaş şehri (Cittaslow Seferihisar) olması Sığacığ'ın önemini daha da artırmıştır.

Sığacık'ta gün batımı ( Bahçeköy'den )

Teos Antik Kenti'den Bahçeköy 


21 Şubat 2010

ŞEFTALİ AĞACI

Şeftali bol ürün veren meyvelerden biridir, bu nedenle
sıkının seyrekleştirilmesi gerekir. ( Bahçemden )

Anavatanı Çin olan şeftali ( prunus persica ), gülgiller ( rosaceae ) familyasından sevilen  bir yaz  meyvesidir. Akdeniz havzasına İran'dan yayılmıştır. Bu nedenle bir adı da  'iran elması' dır.

Değişik iklim şartlarına uyum sağlayabilen  şeftalinin çok sayıda çeşidi vardır. İlkbaharın sonunda,  yazın ve sonbaharda meyve veren çeşitleri vardır. Başta Bursa  olmak üzere yurdumuzun bütün bölgelerinde yetiştirilmektedir.

Şeftali ağacı yaprak açmadan önce pembe renkli çiçek açar.
Şeftali çiçeği
Kısa ömürlü bir ağaç olan şeftali; Uzak Doğu Asya'da, uzun ömür ve ölümsüzlük sembolü kabul edilmektedir.
Şeftali sevilerek yenir, reçeli ve meyve suyu yapılır, çekirdeği temiz bir yakacaktır. Aşı ile  üretilen şeftali, iklim şartlarına ve toprağın özelliğine göre; şeftali, erik, badem ve kayısı çöğürüne aşılanarak üretilir.

Şeftalinin yarılan  çekirdeğinin arasına düşen
 semizotu tohumu burada   çimlenmiş.
Şeftali ağacı ve olgunlaşmış meyveler

KAYISI AĞACI



Kayısı ağacı ( Prunus armeniaca )

Kayısı ( Prunus armeniaca ), gülgiller ( rosaceae ) familyasından, kışın yaprağını döken, 8 m. kadar boylanan bir ağacıdır. Anavatanı Orta Asya ve Çin'dir. Anadoluya Büyük İskender'in Asya seferleri sırasında gelmiş ve daha sonrada  Avrupa'ya yayılmıştır.

Kayısı, yazları sıcak ve kurak bir mevsim isterken kış soğuklarından fazla etkilenmez. Karadeniz Bölgesi dışında bütün  bölgelerimizde yetişir. Malatya ilimiz  kayısı üretiminde başı çeker.
Kayısı meyvesi fazla  dayanıklı olmadığından;  kurutularak ve meyve suyu yapılarak değerlendirilir.
Çekirdeğinden elde edilen 'kayısı yağı' cilt bakımı için kullanılır. 

Kayısı aşılanarak üretilir. Anaç olarak zerdali, badem, erik ve şeftali kullanılır.Tohumdan yetişenler kalitesiz olur.
Kayısı ağacında oluşan reçineler. 
( Kayısı ağacı yaralarını iyileştirmek için zaman zaman reçine salgılar.) 

Çiçek açmış bir kayısı ağacı 
( Prunus armeniaca ) 

Kayısı ağacı  (  Sonbahar )

Kayısı meyvesi  ( Prunus armeniaca )

Kayısı meyveleri ( Prunus armeniaca ) 

Kayısı ağacı çiçeği

DAĞ LALELERİ ( Anemon )

Dağ lalesi ( Anemone coronaria  )
Baharın müjdecisi sayılan dağ lalesı ( anemone ), bazı türleri yurdumuzda  yetişen güzel bir kır çiçeği cinsidir. Manisa lalesi de  denir.
Dağ laleleri, düğünçiçeğigiller ( ranunculaceae ) familyasının 'anemone' cinsindendirler.  Gerçek lale ( tulipa ) türü  değildir Hakiki manisa lalesi ( Tulipa orphanidea ) zambakgiller ( liliaceae )  familyasının  'tulipa' cinsindendir, kırmızı çiçekli bir bitkidir. Sanılan gibi endemik değildir.

Baharın müjdecisi olan dağ laleleri, çoğu zaman
 kış aylarında çiçek açmaya başlar. 

Dağ lalelerinin ( anemone ), dünya üzerinde 60'dan  fazla  türü bulunmaktadır.  Yurdumuzda altı  türü yetişmektedir. Çok yıllık, yumrulu ya da rizom köklüdürler. Bazıları süs bitkisi olarak da yetiştirilmektedir.

Dağ laleleri ( anemone ), güneşli ya da  yarı gölge yerleri ve organik madde bakımından zengin, geçirimli, nemli toprakları  tercih eder. Yumru ve tohumla ürer.
Mitolojide de adı geçer. Bir efsaneye göre aşk ve güzellik tanrıcası Afrodit'in, yaralı sevgilisinin kanlarının aktığı yerde bitmiş ve buradan dünya ya yayılmıştır.

Ülkemizde yetişen  dağ lalesi türleri ( anemone ) şunlardır:

- Taçlı dağlalesi, Manisalalesi  ( Anemone coronaria ):  Bir adı da 'rüzgar çiçeği' dir.  Kırmızı, mor, beyaz, pembe renkli  çiçek açan çok sayıda  çeşidi  vardır.  Yaprakları ince ve  çok   parçalıdır.  Ege bölgesinde ( İzmir, Manisa, Aydın ) daha çok  çok yaygındır.

Taçlı dağ laleleri /  Manisalalesi ( Anemone  coronaria )

Anemon yaprakları: Anemone coronaria solda,
Anemone hortensis sağda
-  Gülale, Geniş yapraklı anemon  (  Anemone hortensis ya da A. pavonina   ):  Çiçekleri  taçlı dağ lalesine çok benzer, ancak yaprakları daha  geniş, kalın ve üç parçalıdır.

Gülale (Anemone hortensis)

- Nergis çiçekli anemon ( Anemone narcissiflora ): Nergis çiçeğini  andıran beyaz renkli çiçekleri vardır. Dağhoruzcuğu, mayısçiçeği de denir.

Nergis çiçekli anemon ( Anemone narcissiflora )
- Yoğurt çiçeği, Dağlalesi ( Anemone blanda ): Ayrıca, Arpalık ( Niğde ), Nezle otu ( Iğdır ) da denir.

Yoğurt çiçeği de denilen anemone  blanda
Ak dağlalesi ( Anemone nemorosa ) ve numançiçeği ( Anemone ranunculoides ), yurdumuzda yetişen diğer  anemone türleridir.

Doğal dengenin  gittikçe bozulması diğer kır çiçekleri gibi, yurdumuzda yetişen anemone türlerini de  tehdit etmektedir.  Bu nedenle, ülkemizde yetişen yabani  bitki ve hayvan  türleri yok olmadan, doğaya sahip çıkarak onu  korumalıyız. Bunu sadece devletten beklememeliyiz. Doğayı koruyarak aslında kendimizi ve  çoçuklarımızı koruduğumuzu unutmamalıyız. Çoçuklarımızın doğayı tanıyıp sevmesini sağlıyalım. Doğayı korumak çiçekleri sevmekle başlar.

Not:
Çoğu kaynaklarda Dağ lalesi ile 'manisa lalesi' eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Halbuki, esas manisa lalesi ( Tulipa orphanidea ), zambakgiller familyasındandır, kadeh şeklinde kırmızı  çiçek açar, soğanlıdır.  Spil dağı'nda ( Manisa ) yetişir,   koruma altındadır. 


Dağ laleleri ( Anemon çiçekleri / Bahçemden  )



Taçlı dağ lalesi ( Anemone coronaria )
Taçlı dağ laleleri kışın ve bahar aylarında çiçek açıyor.
Gülale (Anemone hortensis)
Taçlı dağ laleleri
Bir adı da rüzgar çiçeği olan dağ laleleri
Tohum kapsülü.
Taçlı dağ leleri, kırmızı, mor, pembe ve beyaz renkli  çiçek açmaktadır.
Taçlı dağ lalesi ( Anemone coronaria )

MALTA ERİĞİ / YENİ DÜNYA

Malta eriği ( Eriobotrya japonica ) 
Malta eriği ya da yeni dünya ( Eriobotrya japonica ya da Mespilus japonica ), gülgiller ( Rosaceae ) familyasından, 7 - 8 m. boyunda, herdem yeşil ve  geniş tepeli bir ağaçıır. Anavatanı Uzak Doğu Asya'dır ( Japonya, Çin ). Ülkemizde hem meyve  hem  süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.  Kışın yaprağını dökmemesi, çiçeklerinin güzel ve  kokulu  olması nedeniyle  park ve bahçelerde  süs bitkisi olarak da yetiştirilir.  Yaprakları iri, koyu yeşil renkli  ve  dekoratiftir.  Sonbahar ve kışın çiçek açan ender ağaçlardan biridir. Çiçekler bej renkli, bileşik, salkım halinde  ve güzel kokuludur.
Kışın çiçek açması ve uzun bir süreye yayılmış olması ( ekim - ocak ), arıcılık bakımından  önemli hale gelmesine neden olmuştur. İlkbaharda olgunlaşan turuncu renkli  meyveler  iri çekirdekli ve suludur.

Malta eriği kışın çiçek açan bir ağaçtır.
Malta eriği çiçeklerini arılar çok seviyor.
 Akdeniz iklimi ile uyumludur. Ticaret yolları ile önce Akdeniz'den  Malta Adası'na ( Akdeniz'de bir ada )  getirildiği için, adına  'malta eriği' denmiş  olabilir. Bazı yörelerde muşmula da denir.

Malta eriği, hızlı büyüyen ve çok kolay üretilebilen bir ağaçtır. Güneşli yerleri ve verimli, ağır toprakları sever. Fazla soğuktan olumsuz etkilenir. En çok Akdeniz bölgemizde yetiştirilmektedir. Daha soğuk yerlerde süs bitkisi olarak yetiştirilir.  Tohumdan ve çelikle  üretilir. Tohumdan yetişenler her  zaman kaliteli meyve vermeye bilir, bu yüzden  aşılanması gerekebilir.
Malta eriyi veya Yeni Dünya
( Eriobotrya japonica ) 
Malta eriği, bu yıl ilk defa meyve verecek.
Olgunlaşmış malta eriği meyveleri

Malta eriği meyvesi ve çekirdeği 

Malta eriği / Yenidünya ( Eriobotrya japonica )

19 Şubat 2010

BADEM AĞACI VE AZİZ NESİN

Badem ağacı ( Prunus amygdalus ya da P. communis )
Badem ağacı erken çiçek açtığından (ocak-şubat)  olumsuz hava şartlarından en çok   etkilenen meyvelerden biridir.  Bu nedenle, bu yıl ilk defa  çiçek açan badem ağacım  bakalım meyve verecek mi?  Yoksa Aziz Nesin'in 'Arkadaşım Badem Ağacı' adlı şiirindeki gibi,  havalara aldanıp aptal durumuna mı düşecek.

Geçen yıl diktiğim badem ağacım çiçek açtı.

Badem ağacı ( Prunus amygdalus ya da Prunus communis  ), erik, kiraz, şeftali gibi gülgiller ( rosaceae )  familysındandır. Anavatanı kesin olarak bilinmemekle beraber Asya ve Afrika kıtalarıdır. Yurdumuzda bazı türleri doğal olarak da yetişmektedir.  Meyveleri taze ( çağla ) olarak yada olgunlaşınca,  fındık gibi tohumunun  içi yenir. Badem ağacına halk arasında payam da denir. Anadolu'daki bir çok köy ve kasaba adını bu meyveden almıştır.

Badem ağacı ve çağla halindeki meyveleri
Badem ağacı, sıcağa, soğuğa ve kuraklığa  dayanıklıdır, ancak erken çiçek açtığından donlardan olumsuz etkilenmektedir. Akdeniz iklimi badem ağacı için daha elverişlidir. Yurdumuzda badem en çok Ege ve Akdeniz bölgelerimizde yetişmektedir (  özellikle Datca yarımadasında ). Karadeniz bölgesinde yazın yağışlı  aldığı için badem yetişmez.
Badem ağacı, başka ağaçların yetişmediği taşlık ve kurak  topraklarda da  yetişebilmektedir. Aşı ve tohumdan üretilir.

Badem ağacı ve çiçekleri.

Badem ağacını  bir çok insan, Aziz Nesin'in ' Arkadaşım Badem Ağacı ' adlı şiiri sayesinde tanımış ve sevmiştir.Yazımı bu nedenle Aziz Nesin'in  bu güzel  şiir ile tamamlamak  istedim. 

Badem ağacı  çiçeği
   
                                           ARKADAŞIM BADEM AĞACI

Sen ağaçların aptalı,                                              
Ben insanların.                                              
Seni kandırır havalar,                                              
Beni sevdalar...                                                                          
Bir ılıman hava esmeye görsün,
Düşünmeden gelecek karakış,
Açarsın çiçeklerini,
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü.
Bir güler yüz,bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel,
Beni karasevda.
Hemde bilerek kandırıldığımızı,
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza...
Koş desinler bize şaşkın,
Sonu gelmesede hiç bir aşkın,
Açalım yinede çiçeklerimizi.
Senden yanayım arkadaşım,
Havanı bulunca aç çiçeklerini,
Nasıl açıyorsam yüreğimi!
Belki bu kez kış omaz,
Nasıl vermişsem kendimi  son sevdama,
Vur kendini sende bu güzel havaya...

                                                     Aziz NESİN

Badem ağacı.



BAHAR GELDİ HOŞ GELDİ !


İkbaharın gelmesiyle tekrar yeşil kostümüne bürünen doğa, insana da yaşama zevki ve  mutluluk veriyor adeta.  Açan çiçekler, uçuşan  kelebekler, arılar baharın gelişini kutlarken, ne duruyorsunuz gelin sizde bize katılın diyorlar san ki..!

Her mevsimin kendine has bir güzelliği varsa da, bence ilkbahar bir başka güzel. Uzun ve soğuk kış aylarından  sonra, bir an önce gelsin istiyor insan.
Bu yıl yine ilkbahar geldi, hoş geldi.

Bahar mevsiminin  geldiği bu günlerde, sevdiklerinizle beraber kırlara çıkarak doğanın  bu yeniden dirilişini kaçırmayalım derim.

İlkbahar manzaraları.  İyi seyirler sevgili doğa severler. 

Baharın resmi. Palmiye ağacındaki hayat.
Arı ve çiçek
Kelebekler

Keçiboğanlar, her yeri sarıya boyamış adeta.
Dere kıyısında açmış kır çiçekleri
Papatyalar
Ala karga yavrusu, baharı ilk defa karşılıyor.
Kelebekler baharın tadını çiçekten çiçeğe konarak çıkarıyor.
Dağ laleleri
Baharla özdeşmiş bir çiçek, kır papatyaları
Dere, bahar da bir başka akıyor.
Suda yansıma
Bahar da yeşeren doğa koyun ve keçilerlere adeta ziyafet çekiyor.
Değişik bir kelebek, baharın gelişini çiçeklerle beraber kutluyor.
İlkbahar, güllerinde en sevdiği  mevsimdir.
Zembil otları, yazın gelmesini hiç sevmez.
Çünkü, yaz onlar için ölüm demektir.
Baharın sembolü kır çiçekleri  ve kelebekler.
Kır papatyaları
Bahar geldi  iş başa düştü.