26 Ağustos 2011

KALAMONDİN ( Calamondin )


Kalamondin ( Calamondin x microcarpa ) 
Bilimsel adı Calamondin  x microcarpa ( ya da  Citrus microcarpa )  olan kalamondin  ya da kalamansi  turunçgiller ( Rutaceae ) familyasından, herdem yeşil, 3 - 6 m. kadar boylanabilen, küçük bir ağaç ya da çalı  formlu bir bitkidir.  Mandalina ile kumkatın melezi olduğu sanılmaktadır. Anavatanı Güney Doğu Asya'dır. En çok Filipinler'de yetiştirilmektedir.  Kendine verimlidir.   Çiçek ve meyve ayni zamanda ağaç üzerinde birlikte olabilmektedir. Yıl boyunca  beyaz renkli ve  güzel kokan çiçekler açar.  Küçük mandalina ya da misket limonunu  şeklinde olan meyvelerinin tadı çok ekşi olduğundan,  tatlı olan kabuğu ile yenir.  Daha çok meyve suyu, içki, reçel yapımında ve mutfakta ( limon yerine )  kullanılmaktadır. Meyve bütün olarak dondurulup çay, meşrubat, su ve kokteyl gibi içeceklerde buz küpü olarak kullanılır.  Çiçekleri ise  parfüm sanayinde kullanılmaktadır. 

Kalamondin ağacı (Citrus x microcarpa )
Kalamondin, kamkat gibi saksıda da yetişir.  İç mekanlarda,  otellerin resepsiyon salonlarında süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Görüntüsü ve çiçeklerinin kokusu çok hoştur. Portakal rengindeki meyveleri uzun süre ağaç üzerinde kalabilir. 
Kalamodin ( calamondin ), yılın her mevsimi  çiçek açıp  meyve verebilen
  melez bir  narenciye  türüdür.
Kalamondin  Akdeniz iklimi görülen kıyı bölgelerimizde daha çok bahçede, iç bölgelerimizde ise saksıda yetiştirilmektedir. Güneşli yerleri ve süzek, verimli toprakları  sever, dona karşı  hassastır, yazın bol su ister. Aşı ile üretilir.
Kalamondin ve  kumkuat ( kamkat / kumkat  )  karıştırıldığı için, fidan alırken sertifikalı ürünler tercih edilmelidir.
Kalamondin / meyve
( Citrus x microcarpa ya da Citrus madurensis )

Kalamondin, dört mevsim  meyve verebilir. 
Kalamondin çiçeği, diğer narenciye türlerinin çiçeği  gibi
çok güzel kokuludur. Parfüm sanayinde kullanılır. 

Kalamondin ya da kalamansi  ( Citrus microcarpa )
Çiçek ve meyve bir arada. 
Kalamondin ya da kalamansi ağacı ve meyveleri
( Citrus x microcarpa )

Yararlandığım kaynaklar: Vikipedi.

14 Ağustos 2011

ALACALI LEYLANDİ (Alacayapraklı Melez Servi)

Alacalı Leylandi ( x Cupressocyparis leylandii ' Veriegata' )
 Leylandi ya da melez servi ( ya da selvi ),  çok güzel görüntüsü olan, herdem yeşil,  melez bir ağaçtır. İki ayrı tür olan Alaska sediri ile, Monterey (Kaliforniya) servisi'nn (selvi) doğal tozlaşması sonucu ortaya çıkmıştır (Doğada bu tür olaylara ender rastlanmaktadır.).  Adını bu bitkiyi tarlasında tesadüfen bulan, İngiliz çiftçinin soyadından (Leylandi) almıştır. Alacalı leylandi ise  bu melez bitkinin  bir kültür çeşididir ( Variegatus ). Bazı dallarının yapraklarının uc kısmının  altın sarısı bir renkte olması ile melez serviden ( x Cupressocyparis leylandii ) ayrılır. 

Alacalı leylandi / Altuni leylandi yaprağı ( Kültür ).

Alacalı Leylandi (Cupressocyparıs leylandii 'Verıegata'), bahçeme diktiğim ilk  bir kaç ağaçtan birisidir.  Bu bitkiyi ilk defa, yıllar önce bir çiçekçide saksıda  görünce çok hoşuma gitmiş ve almak istemiştim.  Ancak, çok fazla büyüdüğünü  öğrenince bahçem olmadığı için almaktan vazgeçmiştim. Bu nedenle, yıllar sonra bu ağacı bahçemde yetiştirdiğim için çok mutluyum. 

Leylandi, ılıman iklimlerde ve güneşli yerllerde yetişmektedir. Derin ve humusca zengin toprakları sever. Kuraklığa  dayanıklı olmasına karşı suyu seven bir bitkidir, iyi sulandığında çok daha hızlı bir şekilde büyümektedir. Hava kirliliğine, soğuğa ve donlara  dayanıklıdır.  Yeşil, sarı ve ikisinin de ortak özelliklerini taşıyan alacalı kültürleri elde edilmiştir. Yurdumuza çok iyi uyum sağlayan bu bitkidir.  Çelikle üretilmektedir.

Altuni leylandi

Alacayapraklı melez servi ağaçları 

Not.  Bu yayın son olarak 29. 10. 2020 tarihinde güncellenmiştir. Bu arada üzülerek belirtiyorum, bahçemde yetiştirdiğim alacalı leylandi ağacım ( ilk fotoğraf )  kurudu. 

Yararlandığım Kaynaklar: Türkiye'nin Ağaçları ve Çalıları ( Necati Güvenç Mamıkoğlu,  Ağaçlar ve Çalılar 1 ( Prof. Dr. Ersin Yücel ).
Posted by Picasa

5 Ağustos 2011

HEBE ÇİÇEĞİ ( Veronika Çalısı )


Hebe çiçeği  ( Veronika çalısı ). 
Hebe ya da veronika çalısı ( Hebe andersonii ), sıracaotugiller ( Scophulariaceae ) familyasından, herdem yeşil, çalı formlu bir süs bitkidir. Çok fazla melezi ve kültür formu vardır.  Anavatanı Yeni  Zelanda'dır.
Cins adınıYunan mitolojisindeki gençlik ve canlılık tanrıçası 'Hebe' den almıştır. 
Diğer adları: Veronika ( veronica ) çalısı,  Yavşan çalısı.  

Hebe, yaz aylarından başlayarak kışa kadar başaklar  halinde mavi, mor ve beyaz renkli çiçekler açar. Kışın yapraklarını dökmez, bazı çeşitleri  alacalı yapraklıdır. Bodur çeşitleri de vardır. Dış mekanlarda  peyzaj bitkisi olarak, balkon ve teraslarda  saksı çiçeği olarak yetiştirilir.    

Hebe, güneşli ya da yarı gölge yerleri ve  kireçli, geçirimli toprakları sever.  Fazla sıcaktan ve soğuktan  olumsuz etkilenir.  Deniz kıyıları için uygundur.  Fazla bakım istemez.  Tohumla ve çelikle üretilir. 

Bir adı da 'veronica çalısı'  olan hebe çiçeği

Hebe  çiçeği ( Veronica  x franciscana )

1 Ağustos 2011

ZIPÇIKTI ÇİÇEĞİ / YAĞMUR ZAMBAĞI

Yağmur zambağı ya da pembe zıpçıktı
(Zephyranthes  Zephyranthes grandiflora )
Halk arasında  zıpçıktı  ya da  yağmur zambağı denilen 'zephyranthes', nergisgiller ( Amaryllidaceae ) familyasından, çok yıllık, soğanlı ve otsu  bir bitki cinsidir. Dünyada yetmiş kadar türü bulunmaktadır. Anavatanı Amerika'dır, ancak süs bitkisi olarak yetiştirilen bazı türlerde doğallaşmıştır.  Çiçekleri çiğdeme benzer, huni şeklindedır, rengi türüne göre değişir, bazıları güzel kokuludur.  Peri zambağı, rüzgar zambağı, zefirantes diğer adlarıdır. 

Zafirantes ( zephyranthes )  cinsinin,  yurdumuzda daha çok  pembe ve beyaz çiçek açan türleri  yetiştirilmektedir.
- Pembe zıpçıktı ya da pembe yağmur zambağı (  Zephyranthes grandiflora ya da Zephyranthes minuta): Meksika ve Guatemala'ya özgüdür. Çiçekleri pembe renkli ve çok gösterişlidir. 

Beyaz çiçekli zıpçıktı ya da yağmur zambağı 
( Zephyranthes candide ) 
- Beyaz zıpçıktı ya da beyaz yağmur zambağı ( Zephyranthes candide ): Arjantin, Brezilya, Paaguay ve Urugua'a özgü bir bitkidir. Beyaz çiçeklidir. 
- Sarı yağmur zambağı ya da sarı zıpçıktı ( Zephyranthes citrina ): Sarı çiçek açar, güzel kokuludur.
- Akşam yağmur zambağı ( Zephyranthes drummondii ): Akşam çiçek açar. Çiçekleri beyaz renkli ve kokuludur  

Zafirantes( zephyranthes ), muson ikliminin  görülen yerlerde çiçeklerini yağmurlardan sonra açar, adına bu nedenle  'yağmur zambağı' denir.  Bazı türlerinin   çiçekleri öğleden sonra  kapanır. 
Yağmur zambağı ( zephyranthes ), adının aksine  zambakgiller ( liliaceae ) ailesinden değil, nergisgiller ( Amaryllidaceae ) familyasındandır. Bu nedenle 'yağmur çiçeği' demek  daha doğru olur sanırım.
Yağmur zambakları genellikle  sonbaharda çiçek açar, çiçekleri  uzun saplıdır,  çoğu kısa ömürlüdür.  Yaprakları şerit şeklindedir, çimene benzer.  

Ülkemizde daha çok zıpçıktı denilen yağmur zambağı çiçeği 
Pembe çiçekli yağmur zambak
( Zephyranthes minuta ya da Zephyranthes grandiflora )
Zıpçıktı, bol  çiçek açması için güneş gören, havadar yerlere ve fazla derin olmayan saksılara dikilmesi gerekir. Kumlu topraklarda çok  hızla çoğalarak yayılır. Soğanları soğuğa dayanıklıdır, ancak kışın ıslakta kalmaması gerekir. Yaprakları kuruyan bitkiler sulanırsa tekrar  çiçek açmaya başlar. Zehirli  bir bitkidir, yenmez. Yetiştirilmesi son derece kolaydır, tohumla ve soğanla üretilir.



Pembe çiçekli  zıpçıktı çiçeği  (  Zephyranthes grandiflora )
Beyaz zıpçıktı çiçeği ( Zephyranthes candida )
Beyaz renkli zıpçıktı çiçeği  genel olarak sonbaharda çiçek açar.
Kaynaklar: Vikipedi 
( Bu yayın son olarak  21. 09. 2023 tarihinde  güncellenmiştir. )

28 Temmuz 2011

BENİM AĞACIM AKASYA (Temmuz)

Yalancı akasya ağacım ve olgunlaşan  meyveleri ( Temmuz - 2011 )
'2011 Ağaç Yılı' aktiviteleri doğrultusunda, bahçemdeki yalancı akasya ile ilgili temmuz ayı gözlemlerim de  şöyle. 

Haziran ayında oluşmaya başlayan akasya meyveleri bu ay olgunlaşarak kahverengine döndüler.  Akasya ağacı baklagillerden ( fabaceae )  olduğundan,  meyveleri de bakla gibi oluyor.  

Kuruyup olgunlaşan ve rüzgarda sallanan  bu  meyve kapsülleri, akasya ağacına daha farklı bir görünüm verdi.    Rüzgar esince ise,  birbirine çarparak değişik bir de ses çıkıyorlar. 

AKASYA AĞACININ KARINCALAR İÇİN ÖNEMİ!.

Akasya tohumları karıncalar için çok önemli bir besin kaynağıdır.Tropikal kuşakta yaşıyan bazı karıncalar, yuvalarını akasya ağacı dikenlerinin içine yaparak larvalarını bu tohumlarla beslemektedirler. Kendileri ise ağacın salgıladığı bir çeşit nektarı yemektedirler. Böylece, akasya ağaçları milyonlarca karıncaya yaşam alanını oluşturmaktadır.

Karıncalar için; hem ev, hemde besin kaynağı olan akasya ağaçları çok önemlidir. Bu nedenle akasya ağaçları, karıncalar tarafından korunmaktadırlar. Bu ağaca tırmanan diğer bitkiler (sarmaşık) ve hayvanlar işçi karıncaların saldırısına uğramakta ve yok edilmektedirler.
Tropikal kuşakta yer alan akasya ağaçları, varlıklarını  birazda bu karıncalara borçludur diyebiliriz.

( Not: Akasya ağacım hakkındaki, daha önceki aylardaki  gözlemlerimi okumak için burayı tıklayınız. )


21 Temmuz 2011

HATMİ ÇİÇEĞİ ( Gülhatmi)

Hatmi çiçekleri / Gülhatmi  ( Alcea rosea ) 
Hatmi, ebegümecigiller ( Malvaceae ) familyasının 'alcea' ve 'althaea' cinsni oluşturan bitki türlerine verilen genel bir addır.  Althaea, eski Yunanca iyileştirici  anlamına gelir. Şifalıdırlar, yenebilir,  çayı olur.  
Alcea  cinsinin  dünya üzerinde 60 kadar türü bulunmaktadır. Bunlardan 18 tür doğal olarak yurdumuzda yetişişir.  Çok yıllık ve otsu olan bu bitkilerin kışın toprak üstü kısmı kurur.  Bunlardan gülhatmi (  Alcea rosea ), çiçekleri güzel olduğu için popüler bir süs bitkisidir. Melez bir tür olduğu sanılmaktadır. Dünyaya Çin'den yayılmıştır, yetiştirildiği bazı ülkelerde ve  yurdumuzda  naturalize olmuştur. Fatmagül, gülfatma, hire ve  deve gülü gibi adlarla da bilinir. 

Beyaz çiçekli gülhatmi ( Alcea rosa ) 

Hibiscus syriacus'a, çiçekleri hatmi çiçeğine benzediği için  Ağaç hatmi  denir. Kışın yapraklarını döken çalı formlu bir süs bitkisidir. 

Gülhatmi ( Alcea rosea ) ılıman iklimlerde yetişir, güneşli, organik maddece zengin, gübreli toprakları sever, kuraklığa dayanıklıdır.
Boyu bazen 2 m. geçer, bu nedenle 'devegülü' de denir. Çan şeklindeki  çiçekler, dikine büyüyen dalsız bir gövde üzerinde, alttan başlıyarak  açar.  Çiçeklerinin rengi toprağının özelliğine göre kırmızı, pembe, beyaz, sarı ve mor renklerde olabilir. Killi topraklarda açık renkli çiçek açar. Bazı kültür çeşitlerinin  çiçekleri  katmerlidir. 
Gülhatmi, bahçelerin  kötü görünen yerleri için ideal bir bitkidir. Fazla bakım istemez, hızlı büyür.  Şifalıdır, çayı olur, genç yaprakları ve çiçekleri yenir. Sinekleri kaçırır.  
Yetiştirilmesi kolaydır, tohumla, çelikle  ve kökten ayrılarak çoğaltılır. Dökülen tohumlarından biter. 

Gülhatmi çiçekleri ( Alcea rosea  ): 

Gülhatmi çiçekleri ( Alcea rosea )

Hatmi çiçeği ( Alcea rosea )
Hatmi çiçeği ya da gülhatmi  ( Alcea rosea )

Kırmızı renkli  hatmi çiçeği
 ( Alcea rosea )
Beyaz renkli hatmi çiçeği
 ( Alcea rosea )
Pembe renkli hatmi çiçeği
 ( Alcea rosea )
Hatmi çiçeğine halk arasında fatmagül / gülfatma da denir.
 ( Alcea rosea )
Deve gülü, Yabani hatmi çiçeği   ( Alcea pallida )
( Doğadan )
Katmerli gülhatmi çiçeği ( Alcea rosea ) 
Gülhatmi çiçekleri ( Alcea rosea ) 

Su içine  konmuş gülhatmi çiçekleri.
 ( Alcea rosea ) 

Gülhatmi çiçeği ( Alcea rosea )

( Bu yayın son olarak 12. 06. 2022 tarihinde güncellenmiştir. )

12 Temmuz 2011

MANOLYA AĞACIM ÇİÇEK AÇTI !

Manolya ağacımın ilk çiçeği. ( Magnolia grandiflora )
Daha önce hikayesini anlattığım manolya ağacım, bu yıl ilk  çiçeğini  açtı.
Bütün bitki dostlarına armağan odiyorum. Yukardaki linki tıklayarak hikayesini okuyabilirsiniz. 

Bu arada, manolya ağacı ile ilgili bilinmesi gereken bazı püf noktalarını  ve ufak bazı  bilgileri de sizlerle paylaşmak istiyorum.

1. Manolya ağacını, gece yapraklarına su serperek sulayınız.
2. Çiçeklerini koklarken nefesinizi vermeyiniz, aksi halde kararır.

- Bazı manolya türleri kışın yapraklarını  döker ve mor renkli çiçek açar ( Magnolia x soulangeana ).
- Manolya çiçeği, Missisippi eyaletinin ( ABD )  resmi çiçeğidir.
- Manolya adını Fransıs botanikci Pierre Magnol'dan almıştır.

Manolya ağacının meyve kozalağı 

Manolya ağacım 15 yaşında ( 20. 06. 2022 )

Not: Manolya ağacımla ilgili yeni  gelişmeler oldukca, burada sizlerle  paylaşacağım.
( Bu yayın son olarak 20. 06. 2022 tarihinde güncellenmiştir. )

10 Temmuz 2011

URMU DUTU ( Morus Nigra )

Bir adı da  ekşi kara dutu olan  urmu dutu
( Morus nigra ) 

Urmu dutu ilk defa, bundan  on yıl kadar önce, İzmir'in Karaburun ilçesinde bir arkadaşımı ziyarete  gittiğimde tanışmış ve yemiştim. Farklı bir aroması  vardı, tadı çok hoşuma gitmişti. Yerken elim  kıpkırmızı  boyanmıştı ( dalından zor  kopmuyor ), çok  lezzetli  bir tadı vadı. Daha sonra adının ekşi kara dut ya da  'urmu dutu' olduğunu öğrendim.

O zamanlar  İzmir'de kirada oturuyordum, emekli olduktan sonra Seferihisar'da  bir evim olunca, bahçeme ilk diktiğim meyve ağaçlarından  biri de tadını hiç  unutamadığım bu  dut oldu.
Urmu dutu diğer dut  türlerin aksine çok  yavaş büyüyor, ancak  uzun ömürlü oldğu için   zamanla çok büyük bir ağaç olabiliyor. Yurdumuzun çeşitli köy ve kasabalarında,  asırlık urmu dut ağaçlarına rastlanmaktadır.  Eskiden bu dutu, Anadolu'da yaşıyan Rum halkı yetiştirdiği için adına Rum dutu ya da urmu dut denmiş. Anavatanı İran'dır.  

Bilimsel adı Morus nigra olan urmu dutu, ülkemizde yetiştirilen diğer kara dut türleri ile karıştırmamak için adı  bilimsel kaynaklarda ekşi kara dut olarak geçmektedir.  Böğürtlene benzeyen meyvesi, diğer dut türlerinden  daha geç olgunlaşıyor ve hasadı da çok  daha uzun ( iki ay )  sürüyor. Meyveleri olgunlaşırken önce kırmızı bir renk alırken, tam olgunlaştığında siyahlaşmaktadır. Çabuk  bozulan meyveler,  ancak  dondurularak saklanabilmektedir. 

Doğal bir antibiyotik sayılan urmu dutu daha çok şurup, reçel, pekmez  yapımında kullanılmaktadır. Kurutulmuşu ise ekşi olduğu için,  sumak gibi baharat yerine kullanılmaktadır. 

Ekşi kara dut ( Morus nigra (  meyveleri 
Urmu dutu bahçesi olanlara tavsiye ederim, diğer dut türlerine göre farklı bir tadı olduğunu görecek ve  seveceksiniz.   Ayrıca  şifalı olduğu, özellikle ağız yaralarına iyi geldiği  belirtiliyor, Yerken boyanan elinizi yıkamak içinde sabun aramanıza gerek yok, elinizi yaprağı ile  ovalamanız yeter. 
Urmu dutu aşı ile üretilmektedir.

Linki tıklayarak dutla ilgili başka bir yazımı da  okuyabilirsiniz http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2010/05/simdi-dut-zaman.html

( Bu sayfa son olarak 24. 08. 2023  tarihinde güncellenmiştir. )


8 Temmuz 2011

AĞLAYAN AĞAÇ ( Amasra )

Halkın 'ağlayan ağaç'adını verdikleri servi ya da selvi ağacı (Amasra / Bartın )

İlk defa geldiğim Amasra'yı geziyordum, Tarihi Kemere Köprüsü'nü geçtikten sonra  Boztepe'ye giden yolda etrafı seyrederek ilerlemeye başlamıştım, bu sırada üzerinde 'Ağlayan Ağac'ı görmeden Amasra'yı gezdim demeyin' yazılı küçük bir tabale dikkatimi çekti. İçimden tam benim aradığım şey diyerek  Ağlayan Ağacı aramaya başladım. Yolda sorduğum kişiler  ağacın yerini  bilmedikleri için Boztepe'nin  en yüksek yerine kadar (  Aşıklar Tepesi  ) çıkıyorum.  Fotoğraf  çeken bir genç, 'Aşağıdaki çay bahçesinin yanında' deyince  Ağlayan Ağaç'ın yanından geçtiğimi anlıyorum ve  geri dönüyorum. 

Yöre halkının  'Ağlayan Ağaç' dedikleri  bu ağaç, aslında  servi ( ya da selvi ) ağacı,* Boztepe'nin eteğinde, denize çok yakın  bulunuyor, fotoğrafta da görüldüğü gibi  büyük bir ağaç değil. Tavşan Adası ile karşı karşıya bulunuyor, yanında çay bahçesi var. Metal bir  tabelaya bozuk bir Türkçe ile, halk arasında bu  ağaca  neden ağlayan ağaç dendiği yazılmış.

'SİSLİ VE RUTUBETLİ HAVALARDA ALMIŞ OLDUĞU NEMİ BİR ZAMAN SONRA BÜNYESİNDE FAZLA GELDİĞİ ZAMAN DALLARINDAN YAĞMUR DAMLASI GİBİ BIRAKIR:
BUNA DA YÖREMİZCE AĞLAYAN AĞAÇ İSMİ TAKILMIŞTIR:'

Bitkiler / ağaçlar  ağlarlar mı?
İnsanlar çok üzüntülü ve  sevinçli olduğu zamanlarda ağlar, gözlerinden gelen yaşla  rahatlar. Yani ağlamak duygusal bir olaydır. Bazı hayvanların da acı çekerken gözlerinden yaş geldiği söylenir. Bitkiler de değişik şekillerde su kaybederler  Ancak bunun insanlar ve hayvanlarda olduğu gibi duygusal bir yanı yoktur, tamamen doğaldır. 

Tavşan Adası / Amasra
 Bir gün  Amasra'ya yolunuz düşerse; Boztepe'nin eteklerindeki bu ilginç ağacı görebilirsiniz.  Bu sırada şansınız varsa, altında çayınızı yudumlarken  Tavşan Adası'ndaki  tavşanları da  görebilirsiniz. 

Bir başka ağaç hikayesinde buluşmak umudu ile, hoşçakalın sevgili doğa severler. 

                                           AĞLAYAN AĞAÇ'TAN KÖTÜ HABER ( 4. 05. 2022 )


Amasra'nın sembollerinden olan, Halk arasındaki adı Ağlayan Ağaç olan servi ağacı küresel ısınma ve doğal nedenle kurumaya başlamıştır.
Kurumaya başlıyan Ağlıyan Ağaç ( 4. 05. 2022 )

Ağlıya Ağaç ve Tavşan Adası ( Amasra / Bartın )  

Aşıklar Tepesi'nden Ağlıyan Ağaç ve Tavşa Adası 

Amasra / Bartın 

*Servi ( ya da selvi ) ağaci ( Cupressus sempervirens ): Servigiller ( Cupressaceae ) familyasından, kışın yapraklarını dökmeyen, kozalaklı,  pul yapraklı yüksek ağaç. 

( Not: Bu yayın son olarak  12. 05. 2022 tarihinde güncellenmiştir. )