14 Aralık 2010

HANIMELİ ÇİÇEKLERİ ( Lonicera )

Hanımeli çiçeğinin genel görünümü
Japon hanımeli (Lonicera  japonica   )
Hanımeli ( Lonicera ), caprifoliaceae ( hanımeligiller ) familyasından, çalımsı ya da tırmanıcı / sarılıcı bir bitki cinsinin  genel addır. Asya, Afraka, Avrupa ve Amerika'da yayılış gösterir, yaklaşık 200 kadar türü vardır. Bunlardan 11 tür doğal olarak Türkiye'de yetişir.. Bazı türlerinin çiçekleri güzel kokuludur,  süs bitkisi olarak yetiştirilir. Ancak süs bitkisi olarak yetiştirilen bütün hanımeli türlerinin çiçekleri  kokulu değildir. Herdem yeşil ya da kışın yaprağını dökerler. 

Cins adı olan 'Lonicera', Alman botanikçi 'Adam Lonicer' nın adına izafeten verilmiştir. Hanımeli'nin  eskiden beri yetiştirilen bir çiçek olmasında, bazı geleneklerin de rolü olmuştur. Hanımeli çiçeğinin olduğu yere 'kötü ruhların' giremeyeceği  düşünülmüştür.

Hanımeli çiçekleri genel olarak ilkbahar ve yazın beyaz, sarı, pembe ve kırmızı renkli trompet / boru şeklinde çiçekler açar.  Kıı hanımeli ise kışın ve ilkbaharda  çiçek açar. 

Hanımeli çiçekleri zehirsizdir, reçeli yapılır,  nektar yenir. Ancak çitlembik şeklindeki siyah, mavi, kırmızı renklerdeki meyveleri, lonicera caerulea dışındakiler  hafif zehirli olduğu için yenmez. 

Hanımeli ( Lonicera ), yarı gölge yerleri ve geçirimli toprakları sever. Su  isteği normaldir, soğuktan fazla etkilenmezler. Daha çok duvar diplerine dikilir,  pergolelere sardırılır.
Kuruyan ve çalılaşan  dalları ara sıra kesilerek  temizlenir. 

Hanımeli, üretilmesi ve yetiştirilmesi çok  kolay bir çiçektir, fazla bakım  istemez.  Çelikle, tohumla, daldırma ile ve kökten ayırarak üretilir.

                                                   En tanınmış  hanımeli çiçeği  türleri şunlardır;

- Bahçe hanımeli çiçeği / İtalyan hanımeli ( Lonicera caprifolium ya da caprifolium italium ): Sarılıcı hanımeli türlerinden biridir.   Kışın yapraklarını döker, çiçekleri sarımsı beyaz renklidir, üzerinde kırmızı çizgiler bulunur, kokuludur. Meyveleri kırmızı renkli olup yenmez.  Soğuğa ve kuraklığa dayanıklıdır, humusça zengin nemli toprakları sever. Yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetişir. orman hanımelisine ( Lonicera periclymenu ) benzer.

Japon hanımei çiçeği ( Lonicera japonica  )

Birleşik yapraklı hanımeli çiçeği ( lonicera etrusca  )

- Avrupa hanımeli çiçeği / Orman hanımelisi  ( Lonicera periclymenum ) : Bu türün anavatanı, adından da anlaşıldığı gibi  Avrupa kıtasıdır. Önce beyaz olan çiçekleri daha sonra sarıya döner, güzel kokuludur. Avrupa'da en çok yetiştirilen hanımeli türlerinden biridir.

Japon hanımeli - Lonicera japonica
( Meyve )

Japon hanımeli - Lonicera japonica
( Meyve ve çiçek. )

- Japon hanımeli çiçeği ( Lonicera Japonica ): Yurdumuzda  çok yaygındır, kokuludur. Bir adı da 'beyaz hanımeli' dir. Dalları yeşil ve kırmızı renklidir. Meyveleri siyah renkli olur.  (Kaynak: Ağaçlar ve Çalılar I-Ersin Yücel )

- Mercan hanımeli ya da  trompet hanımeli çiçeği  ( Lonicera sempervirens ) :
Çiçekleri kokusuzdur. Amerika'da  doğal olarak yetişmektedir. Bu nedenle Amerikan Hanımelisi de denir. Toplu halde açan çiçekleri tüp şeklinde olup  kırmızı renklidir.Yapraklarını tam olarak  dökmez. Meyveleri kırmızı renkli  olup  üzümsüdür. 

Mercan hanımeli çiçeği.
Mercan hanımeli  / Trompet hanımeli  çiçeği
( Lonicera  sempervirens )

Mercan hanımeli  çiçeği  meyvesi.

Mercan hanımeli  çiçeği ve meyveleri


- Turuncu hanımeli çiçeği ( Lonicera ciliosa ):
Lonicera ciliosa'nın çiçekleri turuncu renkli olur. Bu nedenle; 'Turuncu hanımeli' denir. Bir adı da 'Batı trompet hanımeli' dir. Kışın yapraklarını döker.

Turuncu hanımeli çiçeği ( Lonicera ciliosa )
(  Fotoğraf: Hanife Dereci Demir  )


-  Çalı hanımeli / Kış hanımelisi  ( Lonicera fragrantissima ):
Herdem yeşil, çalı formlu bir bitkidir. Anavatanı Çin'dir.  Kışın ve ilkbaharda  beyaz renkli ve çok güzel kokulu çiçekler açar.  Soğuğa son derece dayanıklıdır. Kış hanımelisi olarak da bilinir. 

Çalı hanımeli ( Lonicera fragrantissima )
Çalı ya da Kış hanımeli  meyvesi
( Lonicera fragrantissima )

Çalı hanımeli ya da Kış  hanımeli çiçeği
( Lonicera fragrantissima )

Kış hanımelisi
Herdem yeşil ve  çalı formludur.
-  Tatar hanımelisi ( Lonicera  tatarica );
Soğuğa en  dayanıklı hanımeli türüdür. Sarılıcı değildir, çalı formundadır,  dikine büyür. Pembe - beyaz renkli çiçekleri hafif kokuludur. Kışın yapraklarını döker. Meyveleri kırmızı renklidir.

Tatar hanımeli çiçeği ( Lonicera tatarica )

Tatar hanımeli çiçeği ( Lonicera tatarica )

Yabani Hanımeli Türleri:
- Dokuzdon ( Lonicera etrusca )  , Lonicera implexa  yurdumuzda doğal olarak yetişmektedir.

Dokuzdon ( Lonicera etrusca): Yurdumuzda doğal olarak yetişen, sarı çiçekli   bir hanımeli türüdür. 
( Resmin çekildiği yer: Kadıovacık / URLA )
Lonicera  etrusca: Birleşik yapraklı, yabani bir hanımeli türüdür.  

- Fakirurganı ( Lonicera implexa )
 
Fakirurganı ( Lonicera implexa )
 Yurdumuzda doğal olarak yetişen, pembe çiçekli bir  hanımeli türüdür. 


Posted by Picasa( Bu yayın son olarak 19. 01. 2023 tarihinde güncellenmiştir. ) 


9 Aralık 2010

BUZ ÇİÇEKLERİ (Öğle Çiçeği)

Aizoaceae ( Mesembryanthemaceae olarak da bilinir )  familyasını oluşturan bütün çiçeklere genel olarak buz çiçekleri denir. Eskiden Mesembryanthemum, kısaca mezem deniyormuş. 

Buzçiçeğigiller de denilen  makasotugiller  ( Aizoaceae ) familyasını oluşturan bu bitkilerin,  en az 120 cins ve 1800 türü  bulunmaktadır.  Bu çiçeklerden bazıları farklı cinsten  olmalarına rağmen birbirlerine  çok benzer.  Çoğu kere yaprak ve gövde yapılarına bakılarak,  bu konuda uzman olanlar  tarafından birbirlerinden ayırt edilebilir.
Buz çiçeklerine eski Yunanca adından dolayı mesembryanthemum, kısaca 'mezem'  denir.  Bir adı da  'öğle çiçeği' dir.

Büyük çoğunluğunun anavatanı Güney Afrika'dır. Bazılarının yapraklar güneşte,  üzerinde buz kristalleri varmış gibi parıldar. Bu nedenden  'buz çiçeği' denmiştir. Zira bu çiçekler soğuk iklimlerde yetişmezler, buzla bir ilgileri yoktur, tropikal ve  ılıman iklimlerde yetişirler.

Buz çiçekleri, deniz kıyılarında ( tuzlu toprak )  ve başka bitkilerin yetişmediği yerlerde, daha çok yer örtücü olarak yetiştirilir.  Çok hızlı büyüyüp yayıldıkları için, saksı çiçeği olarak yetiştirmeye fazla uygun değildirler. Asma saksılarda yetiştirilebilir.

Buz çiçekleri kaktüsler gibi sukkulenttirler. İhtiyaçları olan suyu, gövde ve yapraklarında depo ederek kullanırlar.  Bu çiçeklerin ilginç bir özelliği de, geçe ve kapalı havalarda çiçeklerini kaparlar. Yer örtücü olmalarına rağmen üzerine basılmaz, çoğu kırılgandır.

Buz çiçekleri, sıcak, ılıman iklimleri ve güneşli yerleri severler, kuraklığa son derece  dayanıklıdırlar.  Fazla suyu ve  gölge yerleri sevmezler. Toprak bakımından seçici değildirler. Taşlı ve kumlu toprakları ve  deniz kıyılarını daha çok tercih ederler.  Dondan  korunmaları gerekir. Çok hızlı büyürler ve yayılıcıdırlar.
Buz çiçekleri fazla bakım istemez, çelikle ve tohumdan  üretilir.

Gelin şimdi de;  yurdumuzda  en çok yetiştirilen ve tanınan bazı  buz çiçeği  türlerini daha  yakından tanıyalım.

- APTENYA / BUZ ÇİÇEĞİ  :
Botanik adı: Aptenia cordifolia, Mesembryanthemum cordifolium

Aptenya ( aptenia ), yaz aylarında kırmızı - pembe renkli,  yıldız şeklinde küçük çiçekler açan sürünücü ve sarkıcı bir bit bitkidir. Kalp şeklindeki yaprakları etli ve parlaktır, güneşte parıldar. Çok hızlı  büyür.

Buz çiçeği / Aptenya  ( Aptenia cordifolia )
Buz çiçekleri adını güneşte parıldayan yapraklarından almıştır.
Aptenya ( aptenia )
Aptenya ( aptenia )
- KLERETUM / MEZEM / IŞILDAYAN MÜCEVHER / BUZ ÇİÇEĞİ / LİVİNGSTONE PAPAYTA
Botanik adı:  Cleretum bellidiforme ( Eski adları :  Dorotheanthus bellidiformis / Mesembryanthemum criniflorum bellidiformis )

Kleretum ( cleretum ) cinsinin 13 türü vardır. Bunlardan en tanınmışı  Livingstone papatyası ( Cleretum bellidiforme ) dır. Tek yıllık ve yer örtücü  bir bitkidir.  Anavatanı Güney Afrika'dır. Sıcaga ve kuraklığa dayanıklıdır.   Papatya şeklindeki çiçekleri  iki renkli olup yanar dönerdir.  Sarı, pembe, beyaz, kırmızı, mor ve turuncu renkli  çiçekleri vardır.

Yeşil ve etli yapraklarının üzerinde parlak noktalar bulunur.  Güneşte parlar, bu nedenle  'ışıldayan mücevher' denir. İngilizce adı ise 'Livingtone papatya' dır.
Işıldıyan mücevher ya da Livingstone papatya  Cleretum bellidiforme ya da
Dorotheanthus bellidiformi ( Fotoğraf alıntıdır. )
- ACEM HALISI  / DROSANTEMUM
Botanik adı: Drosanthemum hispidum ya da Meembryanthemum hispidum

Acem halısı olarak adlandırılan  çiçeklerinin hepsi  drosanthemum  cinsinden  değildir.
Drosantemum hispidum, fosforlu gibi pembe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ince ve uzundur.  Soğuğa kısmen dayanıklıdırlar. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde iyi bir yer örtücüdür. Kol atarak yayılır ve  başka bitkilerin  yetişmesine izin vermez.
Acem halısı ( Drosanthemum hispidum )
Acem halısı ( Drosanthemum hispidum )
Acem halısı
Drosanthemum hispidum ( yaprakları ) 

- PEMBE ACEM HALISI /  BUZ ÇİÇEĞİ
Botanik adı: Delosperma  cooperi
Çiçeklenme süresi oldukca uzun süren, soğuğa ( - 20. - 30 derece  ) ve kuraklığa son derece   dayanıklı, pembe çiçekli  bir buzçiçeği türüdür. Anavatanı Güney Afrika'dır. Çubuk şeklindeki yeşil renkli  yaprakları,  bazı  buz çiçeği türlerinde  olduğu gibi güneş ışığını kırar ve yansıtır. Üzerinnde buz kristali varmıış izlenimi verir. Papatya şeklinde, pembe renkli  ve tonlarında ( melezleri ), uzun ömürlü  çiçekler açar.  Tohumları diğer buzçiçeği  türlerden farklı olarak koruyucusuzdur, yağmurda açılır.  Toprak üzerinde kök salarak  yayılır, yi bir yer örtücüdür, ancak üzerine basılmaz. Asma saksılarda da yetiştirilir. Güneşli, kuru ve geçirimli toprakları sever, toprağı kurudukca sulanır. Tohumla ve çelikle üretilir.

Delosperma cooperi
( çiçek, meyve ve yaprak )

Pembe acem halısı / Buz çiçeği
( Delosperma cooperi )
- LAMPRANTUS / ŞEBNEM ÇİÇEĞİ / DAMAT MENDİLİ / DAMAT BOHÇASI
Botanik adı: Lampranthus roseus / Mesembryanthemum roseus.

Lampranthus, latince 'parlayan  çiçekler' demektir. Çok fazla türü bulunmaktadır. Papatya şeklinde pembe, mor, sarı, kırmızı, turuncu renkli  çiçekleri çok gösterişli olup göz kamaştırır.  Yaprakları ince ve uzundur, dikine büyür. Yılda bir kez, ilkbaharda, çok yoğun  çiçek açar. Ayrı cinsten olmalarına karşı,  'delosperma' ya   çok benzer. En tanınmış türü halk arasında damat mendili ya da damat bohçası da denilen  'Lampranthus roseus' tur.

Damat mendili ya da damat bohçası da denilen Lampranthus roseus 

Lampranthus roseus / Mesembryanthemum roseus 
Lampranthus roseus- yaprak ve gövdesi.
- MALEPHORA / MALEFORA
Botanik adı: Malephora,   Mesembryanthemum malephora 

Melephora purpurea - crocea , daha çok yer örtücü olarak kullanılan bir buz çiçeği türüdür. Saksı ve iç mekanlar için pek uygun değildir.  Çok yıllık, etli üçgen yapraklı, sürünücü ve papatya şeklinde  parlak turuncu renkli çiçeklidir. Başka renkte çiçek açan türleri de vardır.  Anavatanı Güney Afrika'dır. Yıl boyu çiçek açar.  Soğuğa dayanıklı bir bitkidir.  Kök atarak etrafına yayılır. Güneşli yerleri ve kuru toprakları  sever,  suyu fazla  sevmez.  Arıları kendine çeker. Fazla bakım istemez, tohumla ve çelikle üretilir.
Malephora  purpurea - crocea.
Malephora purpurea crocea  
Malephora  purpurea - crocea ve arı.
Malephora purpurea - crocea,  tohum kapsülü ve yaprakları

- KARPOBROSTUS / KAZ AYAĞI / MAKAS OTU /  BUZ ÇİÇEĞİ  :
Botanik adı:  Carpobrotus  / Eski adı; Mesembryanthemum edulis

Anavatanı Güney Afrika olan  carpobrotus cinsi bitkilerin 30 kadar türü bulunmaktadır. Bunlardan 'Carpobrotus  edulis' ve Carpobrotus acinaciformis, yurdumuzda süs bitkisi olarak park ve bahçelerde yetiştirilir.  Kaz ayağı, makas otu,  katır tırnağı gibi adlar verilmiştir. Bir adı da 'ekşi incir' dir.

Carpobrotus  edulis' büyük papatya şeklinde sarı renkli çiçek açarken, C. acinaciformis mor çiçeklidir. Yaprakları üçgen şeklinde olup kalın ve etlidir, içinde jelimsi bir sıvı vardır. Yaprakları ve çiçeği yenir ( Bitkiyi,  Ege bölgemizde  yapraklarından  salata yapılan  'kazayağı otu' ile karıştırmamak gerekir.)

Makas otu çok hızlı büyür ve yayılıcıdır, tohumdan ve çelikle ürer. Yetiştirilmesi ve bakımı çok kolaydır. 


Makas otu  / Kaz ayağı 
( Carpobrotus acinaciformis veya Mesembryanthemum acinaciformis  )

Makas otu, Sarı kazayağı çiçeği ( Carpobrutus edulis )
Makas otu, Kazayağı çiçeği ( Carpobrotus acinaciformis ) 
Kazayağı meyvesi ( Tohum kapsülü / Ekşi incir  )

- Bu yayın son olarak 23. 06. 2021 tarihinde güncellenmiştir. 


6 Aralık 2010

AYVAYI YEMEK !

Ayva ağacı ( Cydonia oblonga )

Posted by PicasaBu yıl   ayva çok oldu,  halk arasında ayvanın çok olması kışın sert geçeceği şeklinde yorumlanır.  Bilimsel bir açıklaması olmayan bu görüş doğru çıkar mı göreceğiz. 

Bir de dilimizde  'ayvayı yemek'  diye bir deyim vardır biliyorsunuz. Kötü duruma düşenler, yaptığı işte zarar edenler için daha çok söylenir, alaycı bir şekilde!

Ayva

Ayvaya ilaç atmadığım için elmalarım  gibi kurtlandı ve dökülüyorlar. Yani, deyim yerindeyse ayvayı yedik.

Asıl değinmek istediğim konu ise, tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar ve uygulamalar. Son yıllarda ülkemizde konrolsüz bir şekilde  kullanılan kimyasal maddeler ve genleriyle oynanan tohumlar  ( GDO ) sayesinde  üretim artışı olmuştur. Ancak bu şekilde yetiştirilen ürünlerin sağlığımızı nasıl tehdit ettiği ise, maalesef  görmemezlikten gelinmektedir.
Çözüm organik tarımdır.  Bunun için ise bilgiye, eğitime ve kaynağa ihtiyaç vardır. Yani devletin bu konuya el atması ve vatandaşın sağlığını düşünen bir tarım politikası uygulaması  gerekmektedir.
Unutmayalım ki, hiçbir şey sağlığımızdan daha önemli değildir.

                                              AYVA AĞACI 
Meyvem, yemesi  biraz  zor olsa da lezzetli ve yararlıdır.  
Çiçeklerim de yenir, belki bilmiyorsunuzdur. 
Tatlım, reçelim, kompostum ve  meyve suyum nefis olur. 
Yaprağım ve çekirdeğim de değerlidir, ilaç ve boya olur.   
Çiçeğimin açması yazı müjdeler,
Zarara uğrayanlar için 'ayvayı yedı' denir. 

2 Aralık 2010

GREYFURT ( Cirus paradisi )

Greyfurt ağacı ve meyveleri.

Greyfurt ( Citrus paradisi ), turunçgiller ( rutaceae ) familyasından, herdem yeşil, 5 - 5 m. boylarında ve  geniş tepeli  bir meyve  ağacıdır. 1750 yılında  Jamaika'da ortaya çıkmış ( pomelo ile portalalın doğal bir hibrididir. ) ve buradan dünyaya yayılmıştır. En çok Çin'de yetiştirilmektedir.  Bir çok çeşidi ve  kültür formu  vardır.  Portakaldan iri olan meyvelerinin acı ve buruk bir tadı vardır.
Greyfurt daha çok suyu çıkarılarak içilir, meyve olarak yemek için dilimlerini ayrıca soymak gerekir. 

Altıntop olarak da  bilinen greyfurt, yurdumuzun en çok Akdeniz ve Eğe bölgelerimizde yetiştirilmektedir. Diğer narenciye türleri gibi turunç fidanlarına aşılanarak üretilmektedir. Humusça zengin, süzek toprakları sever, dona  karşı dayanıksızdır.

Bir adı da altıntop olan greyfurt ağacı ve meyvesi.

Greyfurt, C vitamini bakımından çok zengindir, çekirdekleri doğal bir antibiyotiktir. İdeal düzeyde tüketimi, adeta sağlığa sağlık katmaktadır. Kalp ve damar sağlığını korumaya katkıda bulunmaktadır. Ayrıca greyfurt suyu tokluk hissi uyandırdığı için, diyet için yararlıdır.

İlaç kullananların greyfurt yememesi /  suyunu  içmemesi gerektiği belirtilmektedir.  İlacın vücuttan atılmasını geciktirerek  etkisinin istenenden daha fazla olmasına, dolayısıyla de zehirlenmelere yol açmaktaymış. 

Beş yıl önce diktiğim  greyfurt ağacım bu yıl bol meyve verdi.  İnsan yetiştirdiği bir ağacın meyve vermesini görmesi çok güzel bir şey.   Ancak, eşim  ilaç kullandığı için, ben de  tadını sevmediğimden pek greyfurt yemiyoruz.  Misafirlerimiz de mandalina ve portakalı  tercih ediyorlar. Dolayısiyle greyfurtlar süs bitkisi görevi görüyor.

Greyfurt, meyve olarak fazla tercih edilmemesine rağmen, süs bitkisi olarak çok güzel bir ağaç.Hem çiçek açınca, hem de meyveleri olunlaşınca çok hoş görünüyor. Meyvesini sevmeseniz de süs bitkisi olarak yetiştirilebilir. 
Greyfurt, kalp ve damar sağlığını korumaktadır. 

Greyfurt ( Cirus paradisi )

Greyfurt, diğer turunçgil türleri gibi güzel kokulu
 çiçek açan bir ağaçtır. 

( Bu yayın son olarak  22. 11. 2021 tarihinde güncellenmiştir.)

30 Kasım 2010

BEN ISIRGANCIYIM

Bahçemdeki ısırgan ( Urtica dioica ) otları
Isırgan ( urtica ), urticaceae / ısırgangiller familyasından, hemen hemen her yerde kendiliğinden yetişen tek veya iki yıllık  otsu bir bitki cinsidir.  Çok fazla türü bulunmaktadır. En büyük özelliği, temas edildiğinde  yakıcı olmasıdır. Bu nedenle eldivenle toplamak gerekir.  Ayrıca bu özelliği, küçük  çoçuklara karşı korku aracı olarak kullanılmasına neden olmuştur.

Son yıllarda ısırganın şifalı olduğunun anlaşılmasıyla birlikte önemi artmışdır. Daha fazla aranan, sevilen  bir bitki durumuna gelmiştir.
Şifalı bitkiler konusunda uzman bir doktorun ısırgan için; 'İnsanlar bilse başka bitki yetiştirmez.' diyerek ne kadar yararlı olduğu belirtmek istemiştir.
Isırgan, kökü, yaprağı ve tohumları ile beraber komple bir şifa kaynağıdır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için linki tıklayabilirsiniz; http://www.canimablama.com/showthread.php?tid=5655
.
Isırgan otunun bir diğer özeliği ise,  bazı çeşitlerinin pamuk gibi elyafından kumaş yapılmasıdır. Son yıllarda pamuk fiyatının artması ve organik kumaş talebi nedeniyle ısırgan otu daha çok  önem kazanmaya başlamıştır. Yurdumuzda da bu konuda çalışmalar yapılmaktadır.

Değişik bir ısırgan otu ( Eşek ısırganı )
Isırgan otu çiçeği
Giresun ilimiz  için ısırgan otunun  (Giresunlular sırgan der) daha farklı  bir anlamı ve önemi vardır ( Bu arada Giresun'lu olduğumu belirteyim.). Doğukaradenizin en çok fındık yetiştiren iki ili, Ordu ve Giresun arasında eskiden beri tatlı bir rekabet vardır. Özellikle, Giresunspor - Orduspor maçlarında bu durum  ilginç görüntü ve sloganlara neden olmaktadır. Ordulular Giresunlulara ISIRGANCI, Giresunlularda Ordululara KABAKÇI diye takılarak bunu dile getirirler.

Öğrencilik yıllarımda Ordulu arkadaşlarımdan sıkça duyduğum 'ısırgancı'  sözü  doğrusu beni kızdırırdı. Isırgancı olmayı kabul etmez, aşağılayıcı bulurdum.
Aslında bu yakıştırma çok da  haksız değildir. Giresunlular ısırganı gerçekten çok severler ve değişik yemeklerini yaparak bunu belli ederler. Bunlardan en meşhuru da, 'sırgan yağlaşı' dır. Daha çok Giresun yöresine  özgü olan  bu yemek, taze ısırgan yapraklarından, özellikle yaylalara çıkıldığı zaman yapılır. Yaylalarda yetişen bir çeşit  ısırgan otu ( pülpürüm )  iyice ezilir, unla pişirilir ve daha sonrada  üzerine süt konularak yenir.

Bu yıl bahçemde  ( Seferihisar ) bol ısırgan otu oldu, tohumları gübre ile gelmiş olalı.  Çorbasını  ve salatasını yaparak yiyoruz.   Yağlaşı da olur mu bilmiyorum, zira buradakiler Karadeniz bölgesinde yetişenlerden  farklılar.  Ayrıca suyunu çıkararak,  zararlı böceklere karşı kimyasal ilaç yerine kullanmayı düşünüyorum. Artık eskisi gibi,  'ısırgancı ' denmesine de kızmıyorum.


27 Kasım 2010

NUH TUFANI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Nuh'un gemisi / Ağrı Dağı 
( Aslında bu anıt, gemi biçiminde bir şekildir. Nuh Tufanı sonucunda kayaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir. ) 
Kutsal kitap ve efsanelerde anlatılanlara göre; insanoğlu büyük kötülükler yapmaya başlayınca, tanrı onları cezalandırmaya karar verir. Nuh peygamber aldığı emirle, kendine inananlarla birlikte tüm hayvanlardan birer çift alarak yaptığı gemiyle denize açılır.

Görülmemiş bir  afet olur bütün karalar sular altında kalır, gemidekiler dışında bütün canlılar ölür.
Nuh peygamber ve arkadaşları günlerce denizde  suların çekilmesini beklerler, artık yiyecekleri çok az kalmıştır.
Sonunda dışarı salınan  güvercin, ağzında bir zeytin dalı ile gelir. Bu tufanın bittiğini, doğanın tekrar eski halini aldığını işaret etmektedir.  Zeytin dalı ve güvercin, bu nedenle barışın sembolü kabul edilmektedir.
Nuh peygamber ve ona inananlar,  kalan son  yiyeceklerinden 'aşure' adı verilen bir yiyecek  yaparak bunu kutlarlar.

Günümüzde İnsanoğlu doğaya, dolayısıyla farkında olmadan  kendine  büyük zarar vermektedir. Daha çok kazanmak, zengin  olmak için; doğa acımasız bir şekilde katledilmekte, kirletilmekte ve sömürülmektedir.  
Bunun sonucunda, dünyamız ısınmaya ( küresel ısınma ) , buzullar erimeye, ozon tabakası delinmeye, tatlı su kaynakları ve ormanlar azalmaya başlamıştır. Doğal denge her gün biraz daha bozulmaktadır. Bu durum  telafisi mümkün olmayan felaketlere yol açabilir. 

Bindiğimiz dalı kestiğimizi anlamak için, illaki yeni bir nuh tufanı mı olması gerekir?

Nuh tufanı ve düşündürdükleri 

21 Kasım 2010

BİTKİLER DE ALDANIR

21.11.2010  Bahçeköy / Seferihisar
Bahçemdeki bu elma ağacı kasım ayında çiçek açarak görenleri şaşırdı. Bu durum ekosistemden kaynaklanmaktadır ve bitkileri  olumsuz etkilemektedir.

                                                   BİYOLOJİK  SAAT NEDİR?

Bitkiler de diğer canlılar gibi zamana bağlı olarak hareket etmektedirler. Yani bitkilerde  neyi ne zaman yapacaklarını bilen bir mekanizma vardır. Biyolojik saat adı verilen bu algılama sistemi güneş ışığı ile çalışır.
Bitkiler biyolojik saatleri sayesinde mevsimleri tanıyıp, ne zaman çiçek açacaklarını, polen salgılayacaklarını bilirler.

İnsan ve hayvanlarda,  hipofiz bezi 'biyolojik saat' görevini yapmaktadır.  Bitkilerde ise bu görevin hangi organ  tarafından ve nasıl yerine getirildiği bilim adamları tarafından araştırılmaktadır.

Biyolojik saatin doğruyu göstermesi için,  ekosistemin ( Canlı topluluklarını ve bunların içinde yaşadıkları ortamı kapsayan bütün. )  bozulmaması gerekir. Ekosistemin bozulması, başta iklim olmak üzere bir çok bakımdan çevreyi olumsuz etkiler.

10 Kasım 2010

JAPONLAR KASIMPATI ÇİÇEĞİNİ NİÇİN ÇOK SEVERLER?

Japonların ulusal çiçeği olan Kasımpatı çiçeği   ( Chrysanthemum  / Krizantem  )

Sonbahar mevsiminin en güzel çiçeklerinden bir olan kasımpatılar ( krizantem ), Japonlar için, bir çiçekten  çok daha fazla değerlidir.
Bir efsaneye göre; Yaşlanmaktan korkan ve hep genç kalmak isteyen on dört kız ve erkek, bir gün gençlik iksirini taşıdığına inandıkları  bir bitkiyi bulmak için Çin'den denize açılırlar. Yanlarına da hediye olarak, o zamanlar Çin'de adına şehirler kurulmuş olan, çok değerli sayılan kasımpatı çiçekleri alırlar.  Fırtına onları ıssız bir bir adaya sürükleyince,  yanlarında getirdikleri bu değerli  çiçekleri  buraya dikerler.

Burada  evlenerek çoğalan bu gençler çok mutlu olurlar ve  zamanla diğer adalara da yayılarak Japonya'nın kurulmasını sağlarlar.

İşte bu nedenle, Japonlar kasımpatı çiçeğini ulusal  sembollerinden biri kabul ederler. Japon İmparatorluğunun arması, on altı taç yapraktan oluşan, altın bir kasımpatı çiçeğidir. Her yıl, Japonya'da kasımpatı çiçeği için dokuzuncu ayın dokuzunda  'Mutluluk Festivali' yapılır.

                                               ATATÜRK VE KASIMPATI ÇİÇEĞİ

Kasımpatı, Atatürk'ün de  çok sevdiği bir çiçektir.
Bugün 10 Kasım, Atatürk'ün 72.ölüm yıl dönümü. O'nu saygı ve sevgiyle anıyoruz.
Ne güzel bir tesadüftür ki; Ulu önder Atatürk,  kasımpatı çiçeklerinin açtığı bir ayda ölmüş ve cenazesi bu çok sevdiği  çiçeklerle uğurlanmıştır.
Posted by Picasa

9 Kasım 2010

KASIMPATI ÇİÇEĞİ ( Krizantem )

Kasımpatı çiçeği, Krizantem  ( chrysanthemum ) 
Bilimsel adı krizantem ( chrysanthemum )  olan kasımpatı, sonbahar mevsiminin  en popüler ve güzel çiçeklerinden biridir. Daha çok kesme çiçek için yetiştirilmektedir. Bazı ülkelerde kasımpatı çiçeği ölümü sembolize ettiği için sadece  cenazelerde kullanılmaktadır. Japonya'nın ulusal çiçeğidir.
Kasımpatı bazı böcek türlerinin larvaları için besin kaynağıdır.

Papatyagiller ( asteraceae )  familyasından olan krizantem, tek yada çok  yıllık, otsu, yada çalı formlu, herdem yeşil yapraklı  bir bitki cinsidir. Otuz kadar doğal ve  çok sayıda  kültür türü ve formu vardır. Anavatanı Çin ve Uzak Doğu Asya'dır.
Krizantem, eski Yunanca da  'altın çiçek' demektir.

İki renkli bir kasımpatı çiçeği
Doğal şartlarda kasımpatılar sonbaharda çiçek açmaktadır. Özel ortamlarda ise,  yılın her zamanında çiçek açmaktadır. Kasımpatının tomurcuk vermesi için gün uzunluğunun kısa olması gerekmektedir. Hemen hemen her renkte ( siyah ve mavi hariç ), yalınkat, katmerli, ebruli çiçek açan çok sayıda çeşidi üretilmiştir.

Krizantem çiçekleri
Kasımpatı, güneşli, havadar yerleri  ve humusça zengin nemli toprakları sever. Dondan olumsuz etkilenir.  Hem saksıda hemde  bahçede yetiştirilmeye uygundur. Akdeniz iklimi görülen kıyı bölgelerimiz bu çiçek için daha uygundur.
Çiçek açtıktan sonra dallarını dibinden  kesmek gerekir. Kökten bölerek, tohumla  ve çelikle üretilir.

Krizantem

Daha çok kasımpatı çiçeği resmi için tıkla: :http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2011/11/kasimpati-cicekleri.html
Posted by Picasa