25 Eylül 2011

AĞAÇ HATMİ ÇİÇEĞİ ( Hibiscus syriacus )

Ağaç hatmi çiçeği ( Hibiscus syriacus )
Ağaç hatmi ( Hibiscus syriacus), ebegümecigiller ( Malvaceae )  familyasından, kışın yaprağını döken, çalı, bazen de  küçük bir ağaç formunda, güzel çiçekli  egzotik  bir bitkidir. Tür adı olan  'syriacus', Suriye'den gelme demektir. Bu nedenle 'Suriye gülü' de denir. Ancak anavatanı  Çin ve  Hindistan'dır.  Avrupa'ya Suriye'den götürüldüğü için, tür adı 'syriacus' dır.   Yurdumuzda  park, bahçe ve yol kenarlarına  süs bitkisi olarak dikilir. Ayrıca büyük saksılarda da yetişir. Ağaç hatmi ve otsu bir bitki olan gülhatmi ( Hatmi çiçeği )  ebegümecigiller ( Malvaceae ) ailesindendir. Ancak yakın akra değildirler,  ayrı cinstendirler.   Gülhatmi, 'Althcea' cinsine mensuptur, çiçekleri benzedği için ( huni şeklinde ) adlarına   hatmi denir.  Ağaç hatmi, japon gülü / çin gülü  ( Hibiscus rosa-sinensis ) ile yakın akrabadır.     
Ağaç hatmi, kışın yapraklarını döker. Bazı kültür çeşitleri bodur ve alacalı yapraklıdır. Yaz aylarında huni şeklinde beyaz, pembe, eflatun ve kırmızı renkli çiçek açar. Bazı kültür çeşitlerinin çiçekleri katmerlidir. Çiçekleri zehirsizdir, yenebilir, vazolara  kunur, uzun ömürlüdür. Yaprakları tüylü ve üç lopludur. Meyve kapsüldür.   

Ağaç hami, kuraklığa ve soğuğa  dayanıklı bir bitkidir. Bu nedenle yurdumuzun çoğu yerinde yetişir. Güneşli ya da yarı gölge yerleri ve humusça zengin, geçirimli, nemli toprakları sever.
Fazla bakım istemez,  tohumdan  ve çelikle üretilir.

 Ağaç hatmi ( Hibiscus syriacus), dünyada en çok Kore ormanlarında yetişir ve 'Ölümsüzlük çiçeği / 'mugonghwa' denir. Koreliler için çok değerli ve anlamlı bir çiçektir. Güney Kore'nin ulusal çiçeği ve sembolüdür.  Ayrıca ulusal marşlarında da bu çiçekten  söz edilmektedir.
Ağaç hatmi çiçeği ( Hibiscus syriacus ) 

Pembe çiçekli ağaç hatmi ( Hibiscus syriacus )

Katmerli ağaç hatmi çiçeği ( Hibiscus syriacus )

Ağaç hatmi çiçeği ve tohum kapsülü.

Bir adı da suriye gülü olan ağaç hatmi çiçeği
Ağaç hatmi çiçeği  (Bahçeköy sitesi / Seferihisar )

Ağaç hatmi çiçeği
Pembe yalınkat hatmi ağacı çiçekleri
Ağaç hatmi çiçeği / Beyaz ve katmersiz 
( Hibuscus syriacus )
Ağaç hatmi çiçeği
Beyaz çiçekli ağaç hatmisi 
Ağaç hatmisi yaprağı 

Ağaç hatmi ( Hibiscus syriacus ) 

18 Eylül 2011

SABUNOTU ÇİÇEĞİ ( Saponaria Officinalis )

Sabunotu çiçeği  ( Saponaria officinalis )

Sabunotu ( saponaria), karanfilgiller (caryophyllaceae ) familyasından  otsu bir bitki cinsinin ortak adıdır. Saponaria latince sabun  anlamına gelir. Avrupa ve Asya'ya özgüdür.  Yurdumuzda, bazıları  endemik olmak üzere  20  kadar türü yetişir.  
Saponaria officinalis,  çiçekleri güzel ve hoş kokulu olduğundan  süs bitkisi olarak yetiştirilir. Halk arasında sabun çiçeği, kartopu, kargasabunu, köpürgen, tahdik otu gibi adlarla bilinir.  


Sabunotu çiçeği ( Saponaria  officinalis )
 
Sabunotu, içerdiği 'saparin' nedeniyle suda köpürür. Bu nedenle  eskiden yünlü kumaşların yıkanmasında kullanılmıştır. Halen antika halıların temizlenmesinde kullanılmaktadır. Bitkinin yaprakları doğranıp kaynatıldıktan sonra elde edilen sıvı, sabun olarak kullanılır.  Bu durum bitkiye verilen yerel  isimlere de yansımıştır ( kargasabunu, köpürgen, sabunotu v.s. ). Bazı yörelerde ise  çöven otu denir ( Ancak gerçek çöven otu gypsophila  türlerine denir. ).

Saponaria officinalis, tür adından da anlaşılacağı gibi ( Officinalis, tıbbi ve şifalı  bitkiler için kullanılmaktadır. ) şifalı bir bitkidir. Kurutulmuş köklerinden yapılan sabunotu çayı bazı hastalıklara karşı iyi geldiği bilinmektedir ( İdrar söktürücü, cilt hastalıkları v.s. ). Ayrıca bitkiden bir tür zamk elde edilir, tahin helvası yapımında kullanılır.  

Sabunotu çiçeği ilkbahardan  sonbahara kadar yalancı şemsiye şeklinde, demet halinde, katlı, güzel kokulu, pembemsi beyaz renklerde çiçek açar.  Rizomludur ( yer altı köksaplı ), etrafına yayılır.  Yarı gölge yerleri ve nemli, gübreli  toprakları sever, soğuğa dayanıklıdır.  Tohumla, çelikle  ve kök sürgünleri ile üretilir. Yetiştirilmesi kolay, zahmetsiz  bir çiçektir. 

Sabunotu çiçeği  ( Saponaria officinalis )

Sabunotu çiçeği  ( Saponaria officinalis )

Bir adı da köpürgen olan sabunotu çiçeği

Kargasabunotu ( Saponaria glutiosa ).
( Yurdumuzda doğal olarak yetişir )

Kaya sabunotu ( Saponaria calabrica ).
( Yurdumuzda doğal olarak yetişir.) 

( Bu yayın son olarak 19. 06. 2022 tarihinde güncellenmiştir. )

11 Eylül 2011

BEGONVİL ÇİÇEKLERİM

Bu yıl İzmir'de  kış mevsiminin daha az soğuk geçmemesi  begonvil çiçeklerime ( bougainvillae  ) yaradı, daha erken  çiçek açmaya başladılar. Her yıl dalları kuruduğu için gec çiçek açıyordu.  Tırmanıcı, dikenli, çalı formlu bir bitki olan begnvil dona karşı çok hassastır.  Tropikal ve sıcak ıklimlerde yetişir. Yurdumuzun Akdeniz ve Ege kıyıları için uygundur. Kışın don olmayan yerler için uygundur, ya da saksıda yetiştirmek gerekir.  

Begonvillerin çiçek kabul edilen   renkli ve  gösterişli kısmı aslında, brahte adı verilen  bir grup renk değiştirmiş yaprakcıktır.   Asıl çiçek bu renkli yaprakların arasında yer alır, küçük, beyaz renkli, yıldız şeklinde ve gösterişsizdir. 
Begonvil çiçeğine halk arasıda ; Gelin duvağı, Rodos sarmaşığı, Kelebek çalısı  da denmektedir. Yurdumuzda yetiştirilen begonvil çiçekleri,  Bougainvillea spectabilis türünün melez ve kültür çeşitleridir. 

Begonvil çiçeğini tanıtan yazımı burayı tıklıyarak okuyabilirsiniz.  

Begonvil çiçeklerim.

Mor begonvil ( çalı begonvil / ada begonvili / Bougainvillea glabra ), soğuğa karşı diğer türlerine göre daha çok dayanıklıdır. Çok dikenli  olup devamlı yaprak dökerek  etrafı kirletir. Dikerken bitkinin bu özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Begonviller istenilen şekilde biçimlendirilebilir. 

Melez olan bu tür ( Bougainvillea x hybrida ), soğuğa karşı daha  hassas.
Çiçek olarak kabul ettiğimiz brekteler iki farklı renkli.

Bir başka melez begonvil , pembe renkli.
Begonvil, güneşi çok sevip fazla su istemez.Gölgede kaldığında ve fazla
sulandığındarenkli yapraklar yerini  normal yeşil yapraklara bırakır.

Begonvilin çok sayıda melez ve kültür formları üretilmiştir.
Bunlardan bodur olanlar rahatlıkla saksıda yetişiyor.
Saksıdaki bir başka begonvilim, brekteleri katmerli ve ebruli.
Kavuniçi renkli  bu begonvil çiçeğim.
İlk diktiğim  beğonvilim  adeta  ağaç haline geldi.

3 Eylül 2011

FRENK İNCİRİNİN YARARLARI

Dikenleri temizlenmiş Frenk inciri meyveleri 

Frenk inciri ( Opuntia ficus-indica),  ülkemizin Akdeniz iklimi görülen kıyılarında, doğal olarak da yetişen bir tür  kaktüs ve  dikenli meyvesinin adıdır. Anavatanı Amerika'dır.  Kaynanadili, Hint inciri, dikenli incir, babutsa, sabbara gibi  adlarla da bilinir.  Ülkemizde pek fazla  değeri bilinmeyen  bu kaktüs ve  meyvesi, dünyada çok aranır ve değerlidir. Bazı ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Meyveleri soyularak, çiğ olarak yenir, lezzetlidir.  Ekonomik değeri en yüksek kaktüs türüdür.  
Hiç bir tarım  ürünün yetişmediği yerlerde bile yetişen bu kaktüs, bazı yörelerimizde halkımız için yeni bir gelir kaynağı olabilir. 

Dört yıl önce diktiğim frenk inciri,
 'nam-ı diğer kaynanadili' 'bu yıl  meyve verdi.

Frenk incirinin bazı özellikleri ve faydaları şunlardır:

-Tamamen organik olarak yetişen frenk inciri, C vitamini bakımından çok zengin olup, şifalıdır.

- Frenk incirinin gövdesi sebze olarak yenir, salamurası yapılır.  Frenk incirinin yaprak sanılan kısmı gövde olup, yaprakları su kaybını önlemek için dikene dönüşmüştür.

- Bazı ülkelerde tarımı yapılan frenk incirinin ( İtalya, Meksika ) kültür türleri üretilmiştir. Önemli bir gelir kaynağıdır.

- Frenk inciri üzerinde yaşıyan ve onunla beslenen bir böcekten, doğal boya elde edilmektedir.( Karmen kırmızısı )

- Yaş ve kuru olarak yenilen frenk incirinden, ayrıca reçel ve meyve suyu da yapılmaktadır.

- Toprağı erozyondan korur ve orman yangınlarının hızlı yayılmasını önler ( Kolay yanmaz ).

- Değerli bir bitki olan frenk incirinden zamk ve kozmetik ürünler elde edilir.

- Meksika bayrağında frenk inciri resmi yer alır.

Bu konudaki diğer yazılarımı da okumak için aşağıdaki  linkleri tıklıyabilirsiniz; http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2010/05/frenk-inciri.html
http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2010/08/frenk-inciri-nasl-yenir.html
http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2013/02/dedemin-kaktusu.html

26 Ağustos 2011

KALAMONDİN ( Calamondin )


Kalamondin ( Calamondin x microcarpa ) 
Bilimsel adı Calamondin  x microcarpa ( ya da  Citrus microcarpa )  olan kalamondin  ya da kalamansi  turunçgiller ( Rutaceae ) familyasından, herdem yeşil, 3 - 6 m. kadar boylanabilen, küçük bir ağaç ya da çalı  formlu bir bitkidir.  Mandalina ile kumkatın melezi olduğu sanılmaktadır. Anavatanı Güney Doğu Asya'dır. En çok Filipinler'de yetiştirilmektedir.  Kendine verimlidir.   Çiçek ve meyve ayni zamanda ağaç üzerinde birlikte olabilmektedir. Yıl boyunca  beyaz renkli ve  güzel kokan çiçekler açar.  Küçük mandalina ya da misket limonunu  şeklinde olan meyvelerinin tadı çok ekşi olduğundan,  tatlı olan kabuğu ile yenir.  Daha çok meyve suyu, içki, reçel yapımında ve mutfakta ( limon yerine )  kullanılmaktadır. Meyve bütün olarak dondurulup çay, meşrubat, su ve kokteyl gibi içeceklerde buz küpü olarak kullanılır.  Çiçekleri ise  parfüm sanayinde kullanılmaktadır. 

Kalamondin ağacı (Citrus x microcarpa )
Kalamondin, kamkat gibi saksıda da yetişir.  İç mekanlarda,  otellerin resepsiyon salonlarında süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Görüntüsü ve çiçeklerinin kokusu çok hoştur. Portakal rengindeki meyveleri uzun süre ağaç üzerinde kalabilir. 
Kalamodin ( calamondin ), yılın her mevsimi  çiçek açıp  meyve verebilen
  melez bir  narenciye  türüdür.
Kalamondin  Akdeniz iklimi görülen kıyı bölgelerimizde daha çok bahçede, iç bölgelerimizde ise saksıda yetiştirilmektedir. Güneşli yerleri ve süzek, verimli toprakları  sever, dona karşı  hassastır, yazın bol su ister. Aşı ile üretilir.
Kalamondin ve  kumkuat ( kamkat / kumkat  )  karıştırıldığı için, fidan alırken sertifikalı ürünler tercih edilmelidir.
Kalamondin / meyve
( Citrus x microcarpa ya da Citrus madurensis )

Kalamondin, dört mevsim  meyve verebilir. 
Kalamondin çiçeği, diğer narenciye türlerinin çiçeği  gibi
çok güzel kokuludur. Parfüm sanayinde kullanılır. 

Kalamondin ya da kalamansi  ( Citrus microcarpa )
Çiçek ve meyve bir arada. 
Kalamondin ya da kalamansi ağacı ve meyveleri
( Citrus x microcarpa )

Yararlandığım kaynaklar: Vikipedi.

14 Ağustos 2011

ALACALI LEYLANDİ (Alacayapraklı Melez Servi)

Alacalı Leylandi ( x Cupressocyparis leylandii ' Veriegata' )
 Leylandi ya da melez servi ( ya da selvi ),  çok güzel görüntüsü olan, herdem yeşil,  melez bir ağaçtır. İki ayrı tür olan Alaska sediri ile, Monterey (Kaliforniya) servisi'nn (selvi) doğal tozlaşması sonucu ortaya çıkmıştır (Doğada bu tür olaylara ender rastlanmaktadır.).  Adını bu bitkiyi tarlasında tesadüfen bulan, İngiliz çiftçinin soyadından (Leylandi) almıştır. Alacalı leylandi ise  bu melez bitkinin  bir kültür çeşididir ( Variegatus ). Bazı dallarının yapraklarının uc kısmının  altın sarısı bir renkte olması ile melez serviden ( x Cupressocyparis leylandii ) ayrılır. 

Alacalı leylandi / Altuni leylandi yaprağı ( Kültür ).

Alacalı Leylandi (Cupressocyparıs leylandii 'Verıegata'), bahçeme diktiğim ilk  bir kaç ağaçtan birisidir.  Bu bitkiyi ilk defa, yıllar önce bir çiçekçide saksıda  görünce çok hoşuma gitmiş ve almak istemiştim.  Ancak, çok fazla büyüdüğünü  öğrenince bahçem olmadığı için almaktan vazgeçmiştim. Bu nedenle, yıllar sonra bu ağacı bahçemde yetiştirdiğim için çok mutluyum. 

Leylandi, ılıman iklimlerde ve güneşli yerllerde yetişmektedir. Derin ve humusca zengin toprakları sever. Kuraklığa  dayanıklı olmasına karşı suyu seven bir bitkidir, iyi sulandığında çok daha hızlı bir şekilde büyümektedir. Hava kirliliğine, soğuğa ve donlara  dayanıklıdır.  Yeşil, sarı ve ikisinin de ortak özelliklerini taşıyan alacalı kültürleri elde edilmiştir. Yurdumuza çok iyi uyum sağlayan bu bitkidir.  Çelikle üretilmektedir.

Altuni leylandi

Alacayapraklı melez servi ağaçları 

Not.  Bu yayın son olarak 29. 10. 2020 tarihinde güncellenmiştir. Bu arada üzülerek belirtiyorum, bahçemde yetiştirdiğim alacalı leylandi ağacım ( ilk fotoğraf )  kurudu. 

Yararlandığım Kaynaklar: Türkiye'nin Ağaçları ve Çalıları ( Necati Güvenç Mamıkoğlu,  Ağaçlar ve Çalılar 1 ( Prof. Dr. Ersin Yücel ).
Posted by Picasa

5 Ağustos 2011

VERONİKA ÇALISI ( HEBE )


Veronika çalısı / Hebe  ( Veronşca speciosa ) 
Hebe ya da Veronika çalısı, sinirotugiller  ( Plantaginaceae  ) familyasından  gösterişli  çiçekli, egzotik  bir süs bitkisidir.  Anavatanı Yeni Zelanda'dır. Ancak süs bitkisi olarak dünyanın bir çok yerine dağılmıştır. Bu bitkinin eski  cinsi  hebe'dir.  Botanikciler,  otsu türlerden  ayırt etmek için çalı formlu olan veronikaların eski adını yani tanrıcasının   adını aynen korumuşlardır. 

Hebe bitkisi adını, Yunan mitolojisindeki gençlik  tanrıçası 'Hebe' den almıştır. 
Görevi tanrılar dağı Olympos'da sakilik olan Hebe, tanrılar tanrısı  Zeus ve  Hera' nın  kızıdır.  XIX. yüzyılda hebe. güzel, şenşakrak,  ve hafifmeşrep hizmetciler için kullanlıan  bir deyiş haline gelmiştir. 

Bu güzel çiçeğe adını veren Tanrıça Hebe,  Atina'lı siyaset adamı ve düşünürü  Demosthenes ( M.Ö. 384 - 322 ) tarafından bakın nasıl tasvir edilmiştir. 
 
'Hebe, tazeliğin, gençliğin
Sevimli tanrıçasıydı.
Tanrıların sofrasında
Eliyle içki sunardı. 
Ama gözlerinin tatlı pırıltısıyla
Tanrılar tanrısını
Kendinden geçirirdi  en çok'
   
Ya  Veronica ? 
Hans Memling'in Azize veronica tablosu  
( Vikipedi Özgür Ansiklopedi'den alıntıdır. Teşekkürlerimle ) 
Veronica Antik  Yunanca 'gerçek resim' anlamına gelir. Cinse bu ad  Azize Veronica'ya  ithafen  verilmiştir. Cinsin çiçeklerinin Veronica'nın duvağına benzemesine işaret eder.   Hristiyanlık  dinine göre,  İsa  çarmıha gerilmeye götürülürken yüzündeki  terleri silmesi için  Azize Veronica kendisine bir bez verir. İsa bezle yüzünü silip geri uzattığında, Veronica bezde  İsa'nın  yüzünün  belirdiğini görür. Böylece bez, Veronica'nın bezi olarak anılmaya başlanmıştır.   
Bir başka söylenceye  göre ise, Harran kralı Abgar vebaya yakalanınca adamlarını şifa için İsa'ya yollar. İsa yardım edemeyeceğini  söyleyince,   resmini yapıp krala götürmek isterler. İsa izin verir ancak,  gözü kamaşan elçi  resmi bir türlü  çizemez. Bunun üzerine İsa  yüzünü yıkadıktan  sonra sildiği bezi elçiye uzatır. İsa'nın yüzü olduğu gibi beze çıkmıştır.  
 
Bilimsel adı Veronica speciosa ( Eski adı Hebe speciosa )  olan  hebe ya da veronika çalısı yedi  metre kadar boylanabilen,  kışın yaprağını dökmeyen , çok dallı bir bitkidir. Tür adı gösterişli demektir. Çiçeklerinin güzel olduğunu ifade eder.  
Veronika çalısı, ılıman iklimlerdeki  bahçelerde dekoratif amaçla   ve çit bitkisi olarak  kullanılmaktadır. Denize yakın yerlerde, tuza dayanıklı olduğu için  yetişir.  Soğuk yerlerde, balkon ve teraslarda saksı içinde  yetiştirilir.   Güneşli ya da yarıgölge yerleri ve kireçli, geçirimli,  nemli toprakları daha çok  sever. Fazla soğuğu ve sıcağı sevmez. Yaz aylarından başlıyarak kışa kadar, dalların uclarında başaklar halinde  mavi, mor, pembe veya beyaz renkli çiçekler açar. Daha çok melezleri ve kültürleri  yetiştirilir.  En çok yetiştirilen melezleri: Veronica  x andersonii ve Veronicaa x franciscana'dır.  Alacalı yapraklı ve bodur çeşitleri de vardır.    

Hebe,  fazla bakım istemez, çiçeklenme süresi uzundur.   Tohumla ve çelikle üretilir. 
Hebe / Veronika çalısı ( Hebe speciosa ) 

Hebe çiçeği / Veronika çalısı  
Alaca yapraklı  veronica çalısı  
Kaynaklar: Vikipedi Özgür Ansiklopedi, Bitkilerin Serüveni ( Michel Lis ), İnternet siteleri 

1 Ağustos 2011

ZIPÇIKTI ÇİÇEĞİ / YAĞMUR ZAMBAĞI

Yağmur zambağı ya da pembe zıpçıktı
(Zephyranthes  Zephyranthes grandiflora )
Halk arasında  zıpçıktı  ya da  yağmur zambağı denilen 'zephyranthes', nergisgiller ( Amaryllidaceae ) familyasından, çok yıllık, soğanlı ve otsu  bir bitki cinsidir. Dünyada yetmiş kadar türü bulunmaktadır. Anavatanı Amerika'dır, ancak süs bitkisi olarak yetiştirilen bazı türlerde doğallaşmıştır.  Çiçekleri çiğdeme benzer, huni şeklindedır, rengi türüne göre değişir, bazıları güzel kokuludur.  Peri zambağı, rüzgar zambağı, zefirantes diğer adlarıdır. 

Zafirantes ( zephyranthes )  cinsinin,  yurdumuzda daha çok  pembe ve beyaz çiçek açan türleri  yetiştirilmektedir.
- Pembe zıpçıktı ya da pembe yağmur zambağı (  Zephyranthes grandiflora ya da Zephyranthes minuta): Meksika ve Guatemala'ya özgüdür. Çiçekleri pembe renkli ve çok gösterişlidir. 

Beyaz çiçekli zıpçıktı ya da yağmur zambağı 
( Zephyranthes candide ) 
- Beyaz zıpçıktı ya da beyaz yağmur zambağı ( Zephyranthes candide ): Arjantin, Brezilya, Paaguay ve Urugua'a özgü bir bitkidir. Beyaz çiçeklidir. 
- Sarı yağmur zambağı ya da sarı zıpçıktı ( Zephyranthes citrina ): Sarı çiçek açar, güzel kokuludur.
- Akşam yağmur zambağı ( Zephyranthes drummondii ): Akşam çiçek açar. Çiçekleri beyaz renkli ve kokuludur  

Zafirantes( zephyranthes ), muson ikliminin  görülen yerlerde çiçeklerini yağmurlardan sonra açar, adına bu nedenle  'yağmur zambağı' denir.  Bazı türlerinin   çiçekleri öğleden sonra  kapanır. 
Yağmur zambağı ( zephyranthes ), adının aksine  zambakgiller ( liliaceae ) ailesinden değil, nergisgiller ( Amaryllidaceae ) familyasındandır. Bu nedenle 'yağmur çiçeği' demek  daha doğru olur sanırım.
Yağmur zambakları genellikle  sonbaharda çiçek açar, çiçekleri  uzun saplıdır,  çoğu kısa ömürlüdür.  Yaprakları şerit şeklindedir, çimene benzer.  

Ülkemizde daha çok zıpçıktı denilen yağmur zambağı çiçeği 
Pembe çiçekli yağmur zambak
( Zephyranthes minuta ya da Zephyranthes grandiflora )
Zıpçıktı, bol  çiçek açması için güneş gören, havadar yerlere ve fazla derin olmayan saksılara dikilmesi gerekir. Kumlu topraklarda çok  hızla çoğalarak yayılır. Soğanları soğuğa dayanıklıdır, ancak kışın ıslakta kalmaması gerekir. Yaprakları kuruyan bitkiler sulanırsa tekrar  çiçek açmaya başlar. Zehirli  bir bitkidir, yenmez. Yetiştirilmesi son derece kolaydır, tohumla ve soğanla üretilir.



Pembe çiçekli  zıpçıktı çiçeği  (  Zephyranthes grandiflora )
Beyaz zıpçıktı çiçeği ( Zephyranthes candida )
Beyaz renkli zıpçıktı çiçeği  genel olarak sonbaharda çiçek açar.
Kaynaklar: Vikipedi 
( Bu yayın son olarak  21. 09. 2023 tarihinde  güncellenmiştir. )

28 Temmuz 2011

BENİM AĞACIM AKASYA (Temmuz)

Yalancı akasya ağacım ve olgunlaşan  meyveleri ( Temmuz - 2011 )
'2011 Ağaç Yılı' aktiviteleri doğrultusunda, bahçemdeki yalancı akasya ile ilgili temmuz ayı gözlemlerim de  şöyle. 

Haziran ayında oluşmaya başlayan akasya meyveleri bu ay olgunlaşarak kahverengine döndüler.  Akasya ağacı baklagillerden ( fabaceae )  olduğundan,  meyveleri de bakla gibi oluyor.  

Kuruyup olgunlaşan ve rüzgarda sallanan  bu  meyve kapsülleri, akasya ağacına daha farklı bir görünüm verdi.    Rüzgar esince ise,  birbirine çarparak değişik bir de ses çıkıyorlar. 

AKASYA AĞACININ KARINCALAR İÇİN ÖNEMİ!.

Akasya tohumları karıncalar için çok önemli bir besin kaynağıdır.Tropikal kuşakta yaşıyan bazı karıncalar, yuvalarını akasya ağacı dikenlerinin içine yaparak larvalarını bu tohumlarla beslemektedirler. Kendileri ise ağacın salgıladığı bir çeşit nektarı yemektedirler. Böylece, akasya ağaçları milyonlarca karıncaya yaşam alanını oluşturmaktadır.

Karıncalar için; hem ev, hemde besin kaynağı olan akasya ağaçları çok önemlidir. Bu nedenle akasya ağaçları, karıncalar tarafından korunmaktadırlar. Bu ağaca tırmanan diğer bitkiler (sarmaşık) ve hayvanlar işçi karıncaların saldırısına uğramakta ve yok edilmektedirler.
Tropikal kuşakta yer alan akasya ağaçları, varlıklarını  birazda bu karıncalara borçludur diyebiliriz.

( Not: Akasya ağacım hakkındaki, daha önceki aylardaki  gözlemlerimi okumak için burayı tıklayınız. )


21 Temmuz 2011

HATMİ ÇİÇEĞİ ( Gülhatmi)

Hatmi çiçekleri / Gülhatmi  ( Alcea rosea ) 
Hatmi, ebegümecigiller ( Malvaceae ) familyasının 'alcea' ve 'althaea' cinsni oluşturan bitki türlerine verilen genel bir addır.  Althaea, eski Yunanca iyileştirici  anlamına gelir. Şifalıdır,  yenebilir,  çayı olur.
Gülhatmi ( Alcea rosea ). Çiçek ve tohum kapsülü 

12 Temmuz 2011

MANOLYA AĞACIM ÇİÇEK AÇTI !

Manolya ağacımın ilk çiçeği. ( Magnolia grandiflora )
Daha önce hikayesini anlattığım manolya ağacım, bu yıl ilk  çiçeğini  açtı.
Bütün bitki dostlarına armağan odiyorum. Yukardaki linki tıklayarak hikayesini okuyabilirsiniz. 

Bu arada, manolya ağacı ile ilgili bilinmesi gereken bazı püf noktalarını  ve ufak bazı  bilgileri de sizlerle paylaşmak istiyorum.

1. Manolya ağacını, gece yapraklarına su serperek sulayınız.
2. Çiçeklerini koklarken nefesinizi vermeyiniz, aksi halde kararır.

- Bazı manolya türleri kışın yapraklarını  döker ve mor renkli çiçek açar ( Magnolia x soulangeana ).
- Manolya çiçeği, Missisippi eyaletinin ( ABD )  resmi çiçeğidir.
- Manolya adını Fransıs botanikci Pierre Magnol'dan almıştır.

Manolya ağacının meyve kozalağı 

Manolya ağacım 15 yaşında ( 20. 06. 2022 )

Not: Manolya ağacımla ilgili yeni  gelişmeler oldukca, burada sizlerle  paylaşacağım.
( Bu yayın son olarak 20. 06. 2022 tarihinde güncellenmiştir. )

10 Temmuz 2011

URMU DUTU ( Morus Nigra )

Bir adı da  ekşi kara dutu olan  urmu dutu
( Morus nigra ) 

Urmu dutu ilk defa, bundan  on yıl kadar önce, İzmir'in Karaburun ilçesinde bir arkadaşımı ziyarete  gittiğimde tanışmış ve yemiştim. Farklı bir aroması  vardı, tadı çok hoşuma gitmişti. Yerken elim  kıpkırmızı  boyanmıştı ( dalından zor  kopmuyor ), çok  lezzetli  bir tadı vadı. Daha sonra adının ekşi kara dut ya da  'urmu dutu' olduğunu öğrendim.

O zamanlar  İzmir'de kirada oturuyordum, emekli olduktan sonra Seferihisar'da  bir evim olunca, bahçeme ilk diktiğim meyve ağaçlarından  biri de tadını hiç  unutamadığım bu  dut oldu.
Urmu dutu diğer dut  türlerin aksine çok  yavaş büyüyor, ancak  uzun ömürlü oldğu için   zamanla çok büyük bir ağaç olabiliyor. Yurdumuzun çeşitli köy ve kasabalarında,  asırlık urmu dut ağaçlarına rastlanmaktadır.  Eskiden bu dutu, Anadolu'da yaşıyan Rum halkı yetiştirdiği için adına Rum dutu ya da urmu dut denmiş. Anavatanı İran'dır.  

Bilimsel adı Morus nigra olan urmu dutu, ülkemizde yetiştirilen diğer kara dut türleri ile karıştırmamak için adı  bilimsel kaynaklarda ekşi kara dut olarak geçmektedir.  Böğürtlene benzeyen meyvesi, diğer dut türlerinden  daha geç olgunlaşıyor ve hasadı da çok  daha uzun ( iki ay )  sürüyor. Meyveleri olgunlaşırken önce kırmızı bir renk alırken, tam olgunlaştığında siyahlaşmaktadır. Çabuk  bozulan meyveler,  ancak  dondurularak saklanabilmektedir. 

Doğal bir antibiyotik sayılan urmu dutu daha çok şurup, reçel, pekmez  yapımında kullanılmaktadır. Kurutulmuşu ise ekşi olduğu için,  sumak gibi baharat yerine kullanılmaktadır. 

Ekşi kara dut ( Morus nigra (  meyveleri 
Urmu dutu bahçesi olanlara tavsiye ederim, diğer dut türlerine göre farklı bir tadı olduğunu görecek ve  seveceksiniz.   Ayrıca  şifalı olduğu, özellikle ağız yaralarına iyi geldiği  belirtiliyor, Yerken boyanan elinizi yıkamak içinde sabun aramanıza gerek yok, elinizi yaprağı ile  ovalamanız yeter. 
Urmu dutu aşı ile üretilmektedir.

Linki tıklayarak dutla ilgili başka bir yazımı da  okuyabilirsiniz http://kadirbekci53.blogspot.com.tr/2010/05/simdi-dut-zaman.html

( Bu sayfa son olarak 24. 08. 2023  tarihinde güncellenmiştir. )