| Kurutulmuş  ölmez çiçek  ( Şirince / Selçuk | 
Helichrysum cinsinin  bütün dünyada 600, yurdumuzda ise 24  türü yetişmektedir.  Çiçekleri koparıldıktan sonra da rengi ve şeklini uzun süre korur.  Bu nedenle adına  'ölmez çiçek' denir.  Bazı helichrysum türleri  populer bir süs bitkisidir.  Daha çok kurutlmuş çiçek olarak kullanılır. H. italicum türünün  tarımı yapılmaktadır. 
 Avrupa, Afrika, Avustralya ve Asya kıtasında doğal olarak yetişir. Yurdumuzda oldukca  yaygındır, hemen hemen bütün bölgelerimizde yetişir,  bazı türleri sadece yurdumuzda yetişir (  endemik ).  
Ölmez çiçek, bütün bölgelerinde  yetiştiği için  çok fazla yöresel adla bilinir. Bunlardan bazıları şöyledir;  Altın çiçek, Altın otu, Mantuvar otu, Yayla çiçeği, Herdemtaze, Solmaz çiçek, Güneş çiçeği, Güve otu, Uludağ çiçeği, Kudama, Arı çiçeği, Yahudi otu, Dudiye,  Kalisar çiçeği, Çoban çiçeği, Sarı kedi ayağı, Kaymak çiçeği, Sarı çiçek, Savran, Sarıbaş, Amel otu, Gülazar ......vs. 
|  | 
| Kudama, Ölmez çiçek ( Helchrysum stoechas ) Kokusu köriye benzer, bu nedenle 'köri bitkisi' de denir. | 
Yurdumuzda en çok yetişen türleri ise H. arenarium, H. graveolens, H. oriientale, H. plicatum, H. sanguineum ( kırmızı çiçeklidir )  ve H. stoechas'tır. 
Helichrysum çiçeği  küçük küreler halinde, sarı renkli  ve  şemsiye gibi bir  yapı oluşturur.  Keskin ve güzel kokuludur.  Bazı türleri köri gibi kokar. Nadir olarak bazı türleri beyaz, turuncu ve kırmızı renkli çiçek açar. Yaprakları,  gövdesi gri renkli  olup  yünlü gibidir.
Ölmez çiçek güneşli yerleri ve kireçli, kumlu, taşlık toprakları sever.  Soğuğa, sıcağa ve kuraklığa dayanıklıdır.
Kurutulmuşu uzun süre bozulmadan durabilir. Ayni zamanda şifalı bir bitkidir. Eskiden beri bazı hastalıkların ( iltihap önleyici, safra ve idrar söktürücü, taş düşürücü, iştah açıcı v.s ) tedavisinde kullanılmıştır. Güveye karşı kullanılır, bu nedenle 'Güve otu' da denir. Bazı türlerinin çiçekleri kekik ile karıştırılarak çay yapılır, boya ve esans elde edilir.
Ölmez çiçek, tohumla ve kökten ayırma ile üretilir. Fazla bakım istemez.
VE  BİR  HİKAYE 
SOLMAZ ÇİÇEK ( Hikaye )
Gönül ferman dinlemez diye atalarımız boşuna dememiştir. Çoban, davarlarına baktığı ağasının kızına aşık olur, olmasına da....! Ağanın, kızını çobana vermeye hiç mi hiç niyeti yoktur. Davul bile dengi dengine çalar der, içinden. Ancak kızının da çobanda gönlü olduğunu anlayınca, hemen reddetmez. Çobana, kızına davarlarını otlattığı yayladan solmadan bir kır çiçeği getirmesini şart koşar. Ancak, çoban ne kadar çabalasa da hiç bir kır çiçeği bu kadar uzun yola solmadan dayanamaz.
Sonunda, ayakları yara bere içinde kalan çoban yataklara düşer. Bu arada, anasının yaralarına sürmek için kırlardan topladığı altın renkli bir çiçeğinin günlerdir başucunda solmadan durduğunu fark eder. Çiçekleri alan çoban tekrar yollara düşer. Köye geldiğinde çoban, çiçekler hala yeni koparılmış gibi canlı ve tazedir.
Çoban muradına ereken, bu yayla çiçeğinin adı da o günden sonra 'solmaz çiçek' kalır.
| Ölmez çiçek, Balkaymam,  Altınotu ( Helichrysum italicum ) ( Dilek Yarımadası / Aydın ) | 
| Geçen yıl bahçeme  diktiğim altın otu / Balkaymak ( Helichrysum italicum ) | 
| Bir tür ölmez çiçek, Balkaymak (Helichrysum italicum ) | 
Kurutulmuşu uzun süre bozulmadan durabilir. Ayni zamanda şifalı bir bitkidir. Eskiden beri bazı hastalıkların ( iltihap önleyici, safra ve idrar söktürücü, taş düşürücü, iştah açıcı v.s ) tedavisinde kullanılmıştır. Güveye karşı kullanılır, bu nedenle 'Güve otu' da denir. Bazı türlerinin çiçekleri kekik ile karıştırılarak çay yapılır, boya ve esans elde edilir.
Ölmez çiçek, tohumla ve kökten ayırma ile üretilir. Fazla bakım istemez.
| Giresun - Sivas yolu üzerinde bulunan Eğribel Geçidi'nde, yayladan topladığı 'Dudiye' çiçeklerini satan bir genç. | 
SOLMAZ ÇİÇEK ( Hikaye )
Gönül ferman dinlemez diye atalarımız boşuna dememiştir. Çoban, davarlarına baktığı ağasının kızına aşık olur, olmasına da....! Ağanın, kızını çobana vermeye hiç mi hiç niyeti yoktur. Davul bile dengi dengine çalar der, içinden. Ancak kızının da çobanda gönlü olduğunu anlayınca, hemen reddetmez. Çobana, kızına davarlarını otlattığı yayladan solmadan bir kır çiçeği getirmesini şart koşar. Ancak, çoban ne kadar çabalasa da hiç bir kır çiçeği bu kadar uzun yola solmadan dayanamaz.
Sonunda, ayakları yara bere içinde kalan çoban yataklara düşer. Bu arada, anasının yaralarına sürmek için kırlardan topladığı altın renkli bir çiçeğinin günlerdir başucunda solmadan durduğunu fark eder. Çiçekleri alan çoban tekrar yollara düşer. Köye geldiğinde çoban, çiçekler hala yeni koparılmış gibi canlı ve tazedir.
Çoban muradına ereken, bu yayla çiçeğinin adı da o günden sonra 'solmaz çiçek' kalır.
Dedemden Masallar ( A Kadir Bekçi )
 30. 04. 2015, Bahçeköy / Seferihisar 
Kaynaklar: Wikipedia, Türkçe Bitki Adları Sözlüğü  ( Turhan Baytop ). 
