Meyvesi yenen bitki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Meyvesi yenen bitki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Şubat 2025

ACI BAKLA ( Lupinus )

Büyük yapraklı acı bakla ( Lupinus polyphyllus )
Süs bitkisi olarak yetiştirilir 
Ülkemizde, baklagiller ( Fabaceae ) familyasının 'lupius' türlerine genel olarak acıbakla denir. Bir veya iki yıllık, tüylü, beyaz veya mavi renkli  çiçekli ve otsu bitkilerdir. ( Az da olsa çalı türleri de vardır )  200 ile  500 kadar türü vardır. Akdeniz havzası ve Amerika'da doğal olarak yayılış gösterir.  Bazı acıbakla türlerinin eski çağlardan bu güne tarımı yapılmıştır. Tohumları protein bakımından zengindir, besin maddesi olarak kullanılmıştır. Ancak zehirli olduğu için, suda kaynatıldıktan sonra yenir ( tazesi kesinlikle yenmez ). Cins adı ( lupinus ) latince ' kurt gibi' anlamına gelir. Huyu kurtlara benzediği için.  

Çiçekleri gösterişlidir, genellikle mavi renkli olup, uzun  dik salkımlarlarda bulunur ve aşağıdan yukarıya doğru  açar. Yapraklar el parmakları biçimindedir  ( 5 - 11 adet  yaprakcıklı  )  ve yeşil renklidir. Meyve, bakladır. 

Türkiye'de 6 acıbakla türünün  doğal yayılışı bulunmaktadır.  Halk arasında Termiye, camuz baklası, yaban baklası, koyun baklası, kurt baklası, yahudi baklası, gavur baklası, lüpen denir.  Yeşil gübre olarak değerlendirilir, tohumları  hayvan yemi olarak kullanılır, toprağı azot bakımından zenginleştirir. 
Büyük yapraklı acı bakla ( Lupinus polyphyllus )
Lupinus polyphyllus ( Lupinus x regalis ) türü, yaprakları ve çiçeği güzel olduğu için bütün dünyada  süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bir veya iki yıllıktır, 1, 5 metre kadar boylanır.  Kuzey Amerika'ya özgü bir bitkidir ancak yetiştirildiği ülkelerde doğallaşmıştır.   Çok fazla melez ve kültürü vardır. Yaprakları diğer türlere göre daha büyük ve uzun saplıdır.  Türkçe litaretürde adına  'büyük yapraklı acı bakla' denir.   Pembe, mavi, mor, sarı ve  beyaz renklerde  gösterişli çiçek açar, bodur çeşitleri de vardır.  Bahçe dekorasyonlarında ve  kesme çiçekcilikte  kullanılır.  

Güneşli,  açık alanları ve geçirimli nemli, kumlu  toprakları sever. Dona dayanıklıdır, suyu sever, fazla sıcak yerleri sevmez. 

Çoğu zaman dökülen tohumlarından kendiliğinden biter. Tohumları doğrudan toprağa ekilir. Ayrıca taban filizlerinden de yetişir. Ömrü kısadır, çiçek açıp tohum oluşturana kadardır.  Kelebek, arı ve kuşları kendine çeker

Yurdumuzda doğal olarak aşağıdaki acıbakla türleri yetişmektedir. 
1 - Termiye ( Lupinus  albus )
3 - Acıbakla ( Lupinus angustifolius )
4 - Delice bakla ( Lupinus hispanicus )
5 - Domuz baklası ( Lupinus micranthus
6 - Gavur baklası ( Lupinus pilosus )  Süs bitkisi olarak da yetiştirilir.

Bunlardan aşığıda fotoğraflarını gördüğünüz  gavur baklası ( Lupinus pilosus ) süs bitkisi olarak da yetiştirilmektedir. Mavi lüpen ( Blue lupin )  de denir. 50 cm yüksekliğinde, tüylü, tek yıllık otsu bir bitkidir. Tohumları ( 2 - 4 adet )  suda haşlandıktan sonra kabuğu soyularak yenilir. Kahvesi olur ( Altrei kahvesi ).  
( Görseller  Seferihisar'da çekilmiştir )    
Gavur baklası ( Lupinus pilosus )

Gavur baklası ( Lupinus pilosus )
   Gavur baklası ( Lupinus pilosus )
Gavur baklası ( Lupinus pilosus )
Gavur baklası ( Lupinus pilosus  ya da L. varius )
Gavur baklası ( Lupinus pilosus )

Gavur baklası - meyve ( Lupinus pilosus )
Gavur baklası - yaprağı  ( Lupinus pilosus )
Acı bakla ( Lupinus angustifollus )
Yaprak sapları daha uzundur.    

Kaynaklar: Türkiye'nin Yabani Besin Bitkileri ve Ot Yemekleri ( Prof. Dr. Ertan Tuzlacı ). Türkiye Bitki Adları Sözlüğü ( Turhan Baytop ). Türkiye Bitkileri Sözlüğü ( Prof. Dr. Ertan Tuzlaca ) 

13 Ocak 2019

AĞAÇ BAMYASI ( Araujia )

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
Yurdumuzda  ağaç bamyası olarak tanınan  Araujia sericifera, zakkumgiller ( Apocynaceae ) familyasının  arujya ( araujia ) cinsine mensup,  çok yıllık, sarmaşık formlu  bir bitkidir. Anavatanı Güney Amerika'dır ( Peru, Arjantin, Brezilya ve Uruguay ). Çan şeklinde, beyaz ya da soluk pembe renkli çiçek açar.  Çiçekleri gece güzel koktuğu için, dünyaya süs bitkisi olarak yayılmıştır.  
Ağaç bamyası bitkisi  ve çiçeği 
Ağaç bamyasının, bildiğimiz bamya ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.  Ancak armut şeklindeki meyveleri bamyayı andırır ve tam olgunlaşmadan, ceviz büyüklüğüne gelince toplanarak sebze olarak yenilir. Özellikle etli dolması ve kızartması  yapılır.  Bitkinin diğer kısımları  zehirli olduğu için yenmez.
Ağaç bamyası ( arujya )  meyveleri
Bamya  bitkisi ( Abelmoschhus esculentus ).
( Ebegümecigiller ( Malvaceae ) familyasından, tekyıllık  ve otsu bir bitki olan bamya ( Abelmoschhus esculentus ) ile   ağaç bamyası ( Araujia sericifera ) arasında, isim dışında bir yakınlık yoktur. ) 
 
Aslında kendi kendini tozlayabilen bir bitki olan ağaç bamyasının ( araujia ) tozlaşmasında, güveler de önemli rol oynar. Bu nedenle arujya  'güve otu', 'güve asması' adları ile de tanınır.  Mesane çiçeği, zalim bitki, bu bitkiye verilen diğer adlarından bazılarıdır.
Ağaç bamyasının  tozlaşması çoğu zaman  güveler tarafından olmaktadır. 
Ağaç bamyasının tohumları kanatlıdır,  meyvesi tam olgunlaştığı zaman çatlar ve içindeki çok fazla  tohum uçarak hızla etrafa yayılır. Bu nedenle, bazı ülkelerde araujia zararlı ve istilacı bitkiler arasında kabul edilmiştir.
Ağaç bamyası meyvesinin iç kısmı. 
Arujya ( araujia ), ılıman iklimlerde yetişen bir bitkidir. Güneşli veya yarı gölge yerleri ve organik madde bakımında zengin, nemli toprakları sever.  Soğuğa kısmen  dayanıklıdır ( - 7, 8 derece ).  Boyu 10 metreye kadar uzayabilir ve sarıldığı ağaçları kurutabilir. Çiçekleri, böcek kapan gibi bazı böcekleri hapsederek ölümüne neden olduğu için adına zalim zalim asma denir. Genel olarak tohumdan yetiştirilenler ikinci yıldan itibaren meyve vermektedir,  yerini severse  ilk yılda meyve verir. 
Ağaç bamyası, tohumla ve çelikle  üretilmektedir.
Ağaş bamyası ( Araujia sericifera )  tohumu 

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
  meyvesi ve olgunlaşmış tohumları 
Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyası bitkisinin  çiçek tomurcuğu. 

Ağaç bamyası kelebekleri kendine çeker. 

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyasına konan  kelebekleri yakalamaya çalışan  kedim. 

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyası bitkisinin  üçgen şeklindeki yaprağı. 

Güve ve ağaç bamyası.

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )

Ağaç bamyası ( Araujia sericifera )
Kaynaklar: Wikipedia 

12 Ekim 2016

BAHÇEMİN YENİ GÖZDESİ & NATAL ERİĞİ

Natal eriği ve olgunlaşmış meyvesi
Bu yıl tanıdığım  tropikal bir bitkiden  söz etmek istiyorum. Adı natal eriği (Carissa macrocarpa ya da Carissa grandiflora), zakkumgiller ( Apocynaceae ) familyasından. Yani, gülgiller ( Rosaceae ) familyasından olan bildiğimiz erik ( prunus ) ile hiç bir alakası yok, sadece şekli  benzer. 

Natal eriği ( Carissa macrocarpa ) ılıman ıklimlerde yetişmektedir. Anavatanı Güney Afrika ( Natal eyaleti ) dir.  Hem meyve, hem süs bitkisi olarak ( daha çok çit bitkisi olarak )  yetiştirilmektedir,  bonsai yapmaya da uygundur. 

Natal eriği, yıl boyu  çiçek açıp meyve verebilen ilginç bir bitkidir.
 
Natal eriği, herdem yeşil, çalı formunda, dikenli bir bitkidir. Beyaz renkli çiçekleri yasemine  benzer, güzel kokuludur ( Bazı çeşitleri pembe çiçek açar ). Bu nedenle 'sürünen  yasemin' de deniyor.  Bir adı da  doğuş eriği dir.  

Natal eriği'nin yumurta şeklindeki meyvesi  olgunlaştığında kırmızı bir renk almaktadır. Meyveleri taze olarak yenebiliyor, üzümsü, tadı hafif mayhoş, ayrıca jölesi, reçeli ve  turşusu da olduğu belirtilmektedir.  Güzel bir yanı da,  uygun ortamlarda yıl boyunca çiçek açıp meyve veriyor olmasıdır. 

Natal eriği, kuraklığa, rüzgara ve tuzluluğa dayanıklı  olmasına karşı  dona karşı hassastır. Bu nedenle; kışın soğuk geçen yerlerde saksıda yetiştirmek gerekir.  Toprak konusunda seçici olmamakla birlikte, geçirgen, kumlu  toprakları ve güneşli, aydınlık yerleri sever.  Deniz kıyıları / tuzlu topraklar için uygun bir bitkidir. Hızlı büyüdüğü için ara sıra  budamakta yarar vardır.  Sarkarak ve sürünerek  büyür,   kapari'ye benziyor.

Natal eriği dikenli bir bitkidir. Ancak çatallı olan dikenleri
 fazla sert değildir ve yapraklarının altındadır.  
Natal eriği,  tohumdan ve çelikten yetiştirilmektedir. Suya konan çelikler çok kolay kök verir.  Tek evcikli olduğundan kendi kendini döller.  Bu nedenle tek olarak  dikmekte bir sorun yoktur.
Pazarlarda satılmayan bu meyveyi  seveceğinizi umuyorum. Değişik bitkileri yetiştirmek isteyenlere tavsiye ederim. 
Fidanlarını internet üzerinden temin edebilirsiniz, pahalı değil.

( Yararlandığım kaynaklar: Vikipedi  )

26 Eylül 2010

HÜNNAP VE NEDİM

Üç yıl önce diktiğim  hünnap ağacım bu yıl  ilk meyvelerini verdi.

Hünnap ( Ziziphus jujuba ), cehrigiller ( rhamnaceae ) familyasından, kışın yaprağını döken,  2 - 3 metre boyunda  bir çalı , ya da 5 - 6 metre boylanabilen dikenli  bir  ağaçtır. Yeşilimsi çiçekleri güzel kokuludur. Anavatanı Suriye'dir

Sıcak ve ılıman iklimleri sever. Türkiye'de daha çok ılıman bölgelerde yayılım gösterir. süs bitkisi olarak da  yetiştirilmektedir.  
Kültür olarak, yurdumuzda  en çok Denizli ilimizin Gümüşsü kasabasında yetiştirilmektedir.

Hünnap, yurdumuzda ormanlarda  doğal olarak da  yetişmesine rağmen çok fazla tüketilen bir meyve değildir.  Bazı yörelerde  ünnap, çiğde, hırnap gibi adlarla tanınmaktadır.  En fazla  erik büyüklüğünde olan meyveleri koyu kırmızı renkli ve sert çekirdeklidir. Taze olarak yendiği gibi, kurusu  çay ile  çerez olarak da  tüketilir.

Hünnap, tatlı ve lezzetli bir meyvedir. Bazı hastalıklara  ( şeker, tansiyon, kalp ) iyi gelir, şifalıdır, vücudu rahatlatır. Reçeli ve çayı yapılır, ayrıca ilaç sanayinde  kullanılmaktadır.

Hünnap, sıcak, güneşli yerleri  ve nemli toprakları  sever.  Tohumla ve dip filizleri ile üretilmektedir.Son yıllarda, orman köylülerine ek bir kazanç sağlamak amacı ile  karaçalı ( ( Paliurus spina christii ) bitkisine de aşılanmaya başlanmıştır. 

Hünnap ağacı ve meyveleri ( Ziziphus jujuba )

Olgunlaşmış hünnap meyveleri

Hünnap ( Ziziphus jujuba )

                                                  HÜNNAP VE NEDİM

Lale devrinin ( 1718-1730 ) en ünlü şairi olan Nedim, meze olarak kullanılan hünnapla, lezzet, renk ve şekil benzerliği gördüğü dudak arasında bakın nasıl bir ilgi kurmuştur.

Bezm-i meyde nukle el sunmaz hemen ancak Nedim
Dilberin unnab-ı la'lin çeşm-i badamın bilir.
(Yani; Nedim mecliste hemen mezelere uzanmazmış, uzanmazmış ama sevgilisinin gözlerinin badem dudaklarının hünnap olduğunu iyi bilirmiş.)

Gah engüst-i muhannasın gahi la'lin emip
Danei  hünnap ile nüş-i sarap etmez misin
( Yani; Sevgilinin  bir yandan kınalı parmağını, bir yandan dudaklarını, hünnap tanesiyle şarap içer  gibi emmek istemez misin? )