Üç yıl önce diktiğim hünnap ağacım bu yıl ilk meyvelerini verdi. |
Hünnap ( Ziziphus jujuba ), cehrigiller ( rhamnaceae ) familyasından, kışın yaprağını döken, 2 - 3 metre boyunda bir çalı , ya da 5 - 6 metre boylanabilen dikenli bir ağaçtır. Yeşilimsi çiçekleri güzel kokuludur. Anavatanı Suriye'dir.
Sıcak ve ılıman iklimleri sever. Türkiye'de daha çok ılıman bölgelerde yayılım gösterir. süs bitkisi olarak da yetiştirilmektedir.
Kültür olarak, yurdumuzda en çok Denizli ilimizin Gümüşsü kasabasında yetiştirilmektedir.
Hünnap, yurdumuzda ormanlarda doğal olarak da yetişmesine rağmen çok fazla tüketilen bir meyve değildir. Bazı yörelerde ünnap, çiğde, hırnap gibi adlarla tanınmaktadır. En fazla erik büyüklüğünde olan meyveleri koyu kırmızı renkli ve sert çekirdeklidir. Taze olarak yendiği gibi, kurusu çay ile çerez olarak da tüketilir.
Hünnap, tatlı ve lezzetli bir meyvedir. Bazı hastalıklara ( şeker, tansiyon, kalp ) iyi gelir, şifalıdır, vücudu rahatlatır. Reçeli ve çayı yapılır, ayrıca ilaç sanayinde kullanılmaktadır.
Hünnap, sıcak, güneşli yerleri ve nemli toprakları sever. Tohumla ve dip filizleri ile üretilmektedir.Son yıllarda, orman köylülerine ek bir kazanç sağlamak amacı ile karaçalı ( ( Paliurus spina christii ) bitkisine de aşılanmaya başlanmıştır.
HÜNNAP VE NEDİM
Lale devrinin ( 1718-1730 ) en ünlü şairi olan Nedim, meze olarak kullanılan hünnapla, lezzet, renk ve şekil benzerliği gördüğü dudak arasında bakın nasıl bir ilgi kurmuştur.
Bezm-i meyde nukle el sunmaz hemen ancak Nedim
Dilberin unnab-ı la'lin çeşm-i badamın bilir.
(Yani; Nedim mecliste hemen mezelere uzanmazmış, uzanmazmış ama sevgilisinin gözlerinin badem dudaklarının hünnap olduğunu iyi bilirmiş.)
Gah engüst-i muhannasın gahi la'lin emip
Danei hünnap ile nüş-i sarap etmez misin
( Yani; Sevgilinin bir yandan kınalı parmağını, bir yandan dudaklarını, hünnap tanesiyle şarap içer gibi emmek istemez misin? )
Hünnap, yurdumuzda ormanlarda doğal olarak da yetişmesine rağmen çok fazla tüketilen bir meyve değildir. Bazı yörelerde ünnap, çiğde, hırnap gibi adlarla tanınmaktadır. En fazla erik büyüklüğünde olan meyveleri koyu kırmızı renkli ve sert çekirdeklidir. Taze olarak yendiği gibi, kurusu çay ile çerez olarak da tüketilir.
Hünnap, tatlı ve lezzetli bir meyvedir. Bazı hastalıklara ( şeker, tansiyon, kalp ) iyi gelir, şifalıdır, vücudu rahatlatır. Reçeli ve çayı yapılır, ayrıca ilaç sanayinde kullanılmaktadır.
Hünnap, sıcak, güneşli yerleri ve nemli toprakları sever. Tohumla ve dip filizleri ile üretilmektedir.Son yıllarda, orman köylülerine ek bir kazanç sağlamak amacı ile karaçalı ( ( Paliurus spina christii ) bitkisine de aşılanmaya başlanmıştır.
Hünnap ağacı ve meyveleri ( Ziziphus jujuba ) |
Olgunlaşmış hünnap meyveleri |
Hünnap ( Ziziphus jujuba ) |
HÜNNAP VE NEDİM
Lale devrinin ( 1718-1730 ) en ünlü şairi olan Nedim, meze olarak kullanılan hünnapla, lezzet, renk ve şekil benzerliği gördüğü dudak arasında bakın nasıl bir ilgi kurmuştur.
Bezm-i meyde nukle el sunmaz hemen ancak Nedim
Dilberin unnab-ı la'lin çeşm-i badamın bilir.
(Yani; Nedim mecliste hemen mezelere uzanmazmış, uzanmazmış ama sevgilisinin gözlerinin badem dudaklarının hünnap olduğunu iyi bilirmiş.)
Gah engüst-i muhannasın gahi la'lin emip
Danei hünnap ile nüş-i sarap etmez misin
( Yani; Sevgilinin bir yandan kınalı parmağını, bir yandan dudaklarını, hünnap tanesiyle şarap içer gibi emmek istemez misin? )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Reklam amaçlı ve bitki isteği ile ilgili yorum yapılmamasınını rica ederim. Bitki ve çiçek satmadığımı bir kez daha belirtmek isterim.