21 Kasım 2018

KARA GÜL - HALFETİ - SEFERİHİSAR.


Seferihisar'da yetiştirdiğim   kara gül
( Rosa odorata 'Louis XIV' ) 
Hiç şüpesiz en güzel çiçeklerden biri olan gül, kokusu kadar  hemen  hemen her renkte açtığı çiçekleriyle de çok sevilmektedir. Bunlardan kara gül / siyah gül,  doğal olarak sadece  yurdumuzun  Şanlıurfa iline bağlı Halfeti ilçesinde yetişmekedir. Bu nedenle Halfeti gülü olarak bilinir. Halfeti dışında  bu gül,  koyu kırmızı renkli çiçek açmaktadır.  Piyasada satılan siyah renkteki  güller ise Hollanda'dan getirilmektedir, doğal değildir. 

Şanlıurfa ilimize bağlı bir ilçe olan  Halfeti, günümüzde Fırat Nehri üzerinde yapılan Birecik Barajı nedeniyle, yüzde sekseni sular altında kalmıştır. Eski adı Şitamrat olan Halfeti, ilk defa M.Ö.885 yılında Asur kralı Salmanasar tarafından kurulmuştur. Fransa'da yetiştirilen bu gülün  buraya nasıl geldiği ise  bilinmemektedir. 
Kara gülü ile adını dünyaya duyuran
 Eski Halfeti ilçe merkezi ve Birecik Barajı
Bahçeme dikmek için, mayıs ayında  bir  turla gittiğim Halfeti'den  siyah bir gül fidanı almıştım.  Bu arada saksıyı içinde toprak olduğu için uçağa  almadıklarından, topraksız   getirmek zorunda kaldığımdan tutup tutmayacağı konusunda  endişelenmiştim. Neyse  korktuğum olmadı ve tuttu, temmuz ayına doğra da  koyu kırmızı renkli bir de  gül açtı.  Aslında bu benim için kötü bir sürpriz olmadı, Halfeti dışında bu gülün  siyak renkli açmadığını bilerek almıştım.  Benimki  Nasrettin Hoca'nın  göle maya çalması gibi, ya açarsa. Sonbaharda biraz  daha   koyu renkli gül açtı.  Yarı katmerli ve kokulu bir gül. Tomurcukları daha siyah  yakın. 
Kara gül Seferihisar'a gelince kırmızı gül oldu.  
Halfeti gülü olarak da  bilinen kara gül, Prof. Dr. Turhan Baytop'un yaptığı araştırma sonuçlarına  göre;  İlk defa Fransa'da, ünlü gül üreticisi J. B. A. Guillot tarafından 1859 yılında Lyon kentinde yetiştirilmiş. Rosa odorata türünün  'Louis XIV'  çeşidi olarak literatürlere geçmiş.  En önemli özelliği ise,  siyaha yakın koyu kırmızı rengidir. Çiçekleri büyük, genellikle tekli, taç yapraklarının ortasında ise beyaz bir  çizgi olması. 
Büyük kısmı Birecik Barajı suları altında kalmış olan tarihi Halfeti şehri. 
Kara gül yeni bir umut oluşturmaktadır
Bu gülün dünyada sadece  Fırat nehrinin oluşturduğu mikroklima nedeniyle, Halfeti'de yetişmesi yöre halkı ve ülkemiz için büyük bir şanstır. Hollanda  adını nasıl dünyaya  bizden aldığı lale soğanları ile duyurmuşsa, Halfeti'de adını,  dünyanın başka hiç bir  yerinde  doğal olarak yetişmeyen bu   siyah gül sayesinde duyurabilir. 
Arı ve kara gülü
( Rosa odorata 'Louis XIV' )  
Kara gül goncası
( Rosa odorata 'Louis XIV' )  
Kara gül  ( Seferihisar )
( Rosa odorata 'Louis XIV' )
 
Kara gül  ( Seferihisar )
( Rosa odorata 'Louis XIV' ) 

Kara gül / Halfeti gülü 
( Rosa odorata 'Louis XIV' ) 
Yararlandığım Kaynaklar: Türkiye Kültür Portalı.

7 Kasım 2018

EFEMÇUKURU'NDA BİR KARAÇAM AĞACI

Bu şiiri yazmama ilham kaynağı olan Karaçam Ağacı.
( Efemçukuru / Menderes
Yine geldim bak, çoktan  beri uğrayamamıştım.
Yaşlılık, her istediğin zaman gelemiyorsun.
Zaten, senin de pek umurunda değil ya.
Kendi kendime konuşup gidiyorum işte.

Ha, unutmadan söyleyeyim,
Daha önce beraber geldiğimiz arkadaşım geçen gün  öldü.
Hani altında bira içip  fotoğraf çekmiştik ya !
Selam söyledi son nefesinde, seni hiç unutamamış.

Seni en çok niye seviyorum biliyormusun?
Feleğin bu kadar sillesini yemene rağmen, hiç bir şey  umrunda değil ya!
Bazen senin gibi olmak, hiç bir şeyi umursamamak geliyor içimden.
Bir ağaç, bir ot gibi sorumsuzca  yaşamak istiyorum.

Halbuki, seni ilk gördüm zaman çok üzülmüştüm.
Zavallı ağaç, nasıl da devrilmiş böyle  diye.
Şimdi düşünüyorum da, asıl acınması gereken meğer kendimmişim.
Yıllarca boş hayaller peşinde koşup durmuşum.

Bazen, senin gibi dağ başında bir ağaç olmayı hayal ediyorum.
Dalıma konan kuşların  şarkılarını dinlemek,
Altımda korkusuzca sevişen sevgililerin mutluluklarını görmek,   
Sonra da, bir türkü çığırmak  istiyorum.

Ama ben ağaç olamam ki, insanım.
Boşuna hayal kurup, kendimi kandırıyorum, 
Düşünmeliyim, çalışıp üretmeliyim,  haksızlıklara karşı çıkmalıyım.
Yoksa insan olamam  ki!

A  Kadir Bekçi
Şiirlerim, 07 11. 2018, Bahçeköy / Seferihisar.