Ayşegül ve Mutluluk ( Hikaye ) |
Ayşegül'ü okula götüren annesinin ayakları sakat olduğu için elleri ile süründüğünü gören bazı çocuklar, ona bakarak alay ederler. Ayşegül babasının çöp topladığını söyleyince, yanına kimse oturmak istemez, öğretmen onu tek başına oturtmak zorunda kalır. Ayşegül, heyacanla gittiği okuldan daha ilk gün eve üzgün döner. Her geçen gün biraz daha okuldan soğur ve gitmek istemez. Gittikçe içine kapanarak annesinden, babasınından uzaklaşmaya başlar. Annesine topladığı kır çiçeklerini koyduğu teneke kutu artık boş durur. Arkadaşları görür diye babası ve annesi ile beraber hiç bir yere gitmek istemez. Yatarken eskisi gibi annesini babasını öpmez, iyi geceler demez.
Kentsel dönüşüm için oturdukları gecekondu yıkılınca, hurda bir otobüste yaşamaya başlarlar. Konteynerlerden çöp toplamak yasaklanınca işsiz kalan İsmail, yiyeceklerini pazarlarda yerlere atılan sebze ve meyveleri toplayarak karşılamaya çalışır. Ama onları asıl üzen, kızlarının mutsuz olmasıdır.
Ayşegül'ün gündüz düşündüğü şeyler geceleri rüyasına girmeye başlamıştır. Annesi onu çoğu gece kan ter içinde uyandırmak zorunda kalır. Babasınının ve annesinin durumunu bir türlü kabullenemeyen Ayşegül'ün aklından kötü şeyler geçmeye başlar.
Bir gün evden kaçmaya karar veren Ayşegül, sokakta büyük bir kalabalığa rastlar. Kendi yaşlarında bir kız çoçuğu, yüksek bir binanın çatısına çıkmış intihar etmektedir. Neyse ki açılan bir branda sayesinde kız kurtulur. Mahalede yaşayanlar, çocuğun annesinin film yıldızı, babasının zengin bir iş adamı olduğunu söyler. Bu olay Ayşegül'ün düşüncelerini etkiler. Okula başlamadan önce ki mutlu günlerini hatırlar, o zaman da annesinin sakat, babası çöp topladığı halde çok mutlu olduğunu düşünür. Artık, hayata başka bir pencereden bakmaya başlamıştır. Okuluna geri döner, akşam gelirken annesinin çok sevdiği kır çiçeklerinden toplar, babası gelince sarılarak öper. Babasının getirdiği yiyeceklerin bir kısmını piknik için ayırırlar.
Sabahleyin yoldan geçmekte olan bir adam, eski otobüsten gelen sesleri duyunca gayri ihtayari içeri girer. Ayakları kırık masanın başında, çöpten toplandığı belli ekmek ve sebzelerle kahvaltı yapan mutlu aileyi görünce çok şaşırır.
Zengin adam, kendisine ikram edilen çayı içerken nasıl bu kadar mutlu olabildiklerini merak eder. Ayşegül, adımın yüzünden ne düşündüğünü anlar, yaşadıklarını ve içine düştüğü bunalımı nasıl atlattığını anlatır.
Çayını bitiren adam, biraz beklerseniz gidip kızımı da alayım, sizinle pikniğe gelmek istiyoruz der.
O gün iki kız akşama kadar kırlarda koşup oynadılar, annelerine kır çiçekleri topladılar. Aradıkları mutluluğu bulmanın tadını çıkardılar.
Size bir sır vereyim mi? Ayşegül'ün o günkü arkadaşı kim di biliyor musunuz? Hadi ben söylemeyeyim, onu da siz tahmin edin.
Kıssadan hisse: Çoğu zaman başka yerlerde aradığımız için bir türlü bulamadığımız mutluluk, aslında çok yakınımızda, içimizdedir.
A Kadir Bekçi
Dedemden Masallar
14. 06. 2025. Bahçeköy / Seferihisar .